Galatasaray’a “Süper kupayı” kazandıran Çiçekdağılı baba: “Gollerini görmüyorum ama hissediyorum”
Kırşehirli Yasin ‘in başarısında dram çıktı
Aslen Kırşehirli bir ailenin Dortmunt’ta 19 Mart 1987 tarihinde dünyaya gelen beş çocuğundan üçüncüsü olan Yasin Öztekin, Galatasaray’a “Süper Kupa”yı kazandırdıktan sonra futbol dünyasında gündeme oturdu. Yasin’in başarısı yanında, babasının inanılmaz öyküsü de kendini tanıyanları üzdü.
Geçen yıl forma giydiği maçlarda Kırşehir’in plaka numarası olan “40” nolu formayı giyen Yasin Öztekin’in futbolla tanışması çok geç olmadı. Almanya'da görmeye alışkın olduğumuz, dört-beş yaşındaki çocukların futbol altyapı eğitimi için bölge takımlarında forma giyme alışkanlığı Öztekin ailesinin üç erkek çocuğu için geçerli oluyordu. Yasin, iki abisiyle birlikte babasının antrenörlük yaptığı Alemannie Scharnhorst takımında 8 yaşında futbol altyapısına futbola başladı. Yasin, sarı-mavi renkli amatör kulüpte iki yıl boyunca minikler kategorisinde forma giydikten sonra, davet edildiği il ve bölge karmalarında gösterdiği performansla Almanya'nın en iyi altyapı sistemine sahip Borussia Dortmund antrenörlerinin dikkatini çekti. Öztekin futbola başladıktan sadece iki yıl sonra, ülkenin en büyük kulüplerinden birisinin yolunu tutuyordu. 1996 yılında Borussia Dortmund ile amatör lisans sözleşmesi imzalayan Yasin, tam 10 yıl boyunca sarı-siyahlı takımın altyapısında çeşitli kademelerde forma giydi.
Yasin Öztekin, 5 Ocak 2011'de Gençlerbirliği ile 1,5 senelik sözleşme imzalayarak Türkiye'ye geldi. 2012-13 sezonunda Trabzon’a giderek Trabzonspor ile sözleşme imzaladı. 22 Temmuz 2013 tarihinde Kayseri Erciyesspor ile 3 yıllık anlaşma sağladı. 2013-14 sezonunda kendisi gibi Kırşehirli olan Cem Can ile forma giydi ve geleceği olan futbolcu olarak dikkat çekti. Yasin Öztekin 8 Ağustos 2014 günü 2,5 milyon Euro bonservis karşılığında Galatasaray ile 4 yıllık sözleşme imzaladı. Toplamda 5 kardeş olan Yasin'in 3 erkek, bir de kız kardeşi bulunuyor. 2010 yılında Mücella Öztekin ile evlenen Yasin Öztekin'in 2012 yılında ise Miraç Kaan adından bir oğlu dünyaya geldi.
Galatasaray’ın son oynadığı maçta attığı golle sarı-kırmızılı takıma Süper kupa”yı kazandıran Yasin Öztekin’in öyküsü ise bambaşka.
YASİN’İN İNANILMAZ ÖYKÜSÜ!
Yasin Öztekin... Geçen sezonun ilk yarısı istenmeyen adamdı... Ancak, 2. yarıda golleri ve oyunuyla, 4. yıldızın kahramanı oldu... Son olarak da Bursa’ya attığı golle Süper Kupa zaferini sağladı. Bu Yasin’in görünen yüzü... Bir de kimsenin bilmedikleri var... Evet, Yasin Öztekin isminin arkasında bir inanç ve azim öyküsü yatıyor. Öykünün baş kahramanı baba Alaaddin Öztekin... Acıyla başlayıp, mutluluklarla süre gelen öykünün kahramanı...
YIL 1971... Alaaddin Öztekin, binlerce gurbetçi gibi Almanya’ya işçi gidiyor. 1977’de maden ocağında çalışmaya başlıyor.
1987’de Yasin dünyaya geliyor. Baba Öztekin, yerin altında tam 19 yıl kazma sallıyor ve 8 Kasım 1996’da madenci kaderiyle karşı karşıya kalıyor. Kazada yaralanıyor. Acilen ameliyata alınıyor. Operasyon sırasında gözleri zarar görüyor. Neticesinde görme yetisinde hasar ve kayıp oluşuyor. Ardından malulen emekli oluyor.
O günden sonra Aladdin Öztekin’in hayatında tek hedef kalıyor. Oğlu Yasin’in futbolculuk hayalini gerçekleştirmek...
Şimdilerde yılın bir bölümünü Almanya’da, bir bölümünü Kırşehir’in Çiçekdağı köyünde geçiren Baba Öztekin, duygu dolu öyküsünü şöyle anlatıyor: “Gözlerim yüzünden emekli olmam Yasin’in şansıydı. Tüm zamanımı ona ayırdım. Çalışma hayatım devam etse ilgilenemezdim. Kısmet her şey.”
“O kazadan sonra hayatta tek bir hedefim vardı. Oğlumun bir gün herkesin takdir edeceği bir futbolcu ve iyi bir insan olması. İdmanları, maçları, kişiliği adına hayatımı Yasin’e adadım.”
“Küçük yaşlarında antrenörlüğünü ben yaptım. Almanya’da bir mahalle futbol okulu gibi akademi kurmuştuk. Türk ailelerin çocuklarına futbol eğitimi verdim. 1999’da Borussia Dortmund alt yapısında eğitim aldı.”
”Gözümdeki hasar nedeniyle maçlara gittiğimde uzak kaldığı için sahayı tam göremiyorum. Televizyonda da seçemiyorum. Günlük işlerimi yapıyorum ama maçlar zor.”
“Oğlumun maçlarını tam izleyememek önceleri çok zoruma gidiyordu. Ama artık alıştık. Onun gollerini göremesem de orada bulunmak bana yetiyor. Göremesem de hissetmek yeterli geliyor artık. Gol attığında gözlerimden yaş geliyor.”
“Son Bursa maçında yanımda abim ve arkadaşlarım vardı. ‘Gol oldu’ dediler, hemen sonra ‘Yasin attı’ dediler. Öyle anladım oğlumun gol attığını.
“Yasin ile bir uğurumuz var. Bir takımda eğer forma numarasını değiştirirse her zaman ilk kez giydiği ıslak terli formasını maç sonu bana getirir. Ben bunun uğuruna inanırım. Ve hiç dokunmam her zaman saklarım. Geçen yıl 23 giyiyordu. Bu kez 7 numarayı terletecek. Bursa maçına 7 numarayı ilk giydiği için geldim.”
8 ay öncesine kadar Yasin Öztekin Galatasaray’daki herhangi bir futbolcuydu. Karabük’e verilmesi gündemdeydi. İşte o günlerde Hamza Hamzaoğlu’nun kapısını çaldı. “Son bir şans istiyorum” diye başladı, “Beni bırakma, gönderme” diye rica etti. Hocası duyarsız kalmadı. Ve Yasin de onu pişman etmedi. Eline geçirdiği fırsatı çok iyi kullandı, şimdi takımı onsuz düşünmek mümkün değil. Üstelik en az kazananlardan biri olduğu halde...
(Haber: Salih HANÇER)
Muhabir: TE Bilişim