1950-1954 yılları arasında Cumhuriyetçi Millet Partisi’nin Kırşehirli Genel Başkanı Osman Bölükbaşı’nın baş edilemez sert muhalefetiyle karşı karşıya kalan Adnan Menderes 2 Mayıs 1954 genel seçimlerinde demokrat partiye oy vermeyen Kırşehir’ i çıkardığı “KIRŞEHİR KANUNU“ diye adlandırılan kanunla 20 Temmuz 1954 tarihinde il olmaktan ilçeliğe düşürmüş ve Nevşehir’ e bağlamıştı. Tamamen siyasi olan bu karardan sonra 1957 yılında Kırşehir tekrar il haline getirilmiş ancak elinden alınan ilçeleri geri verilmemişti.

1950-1954 yılları arasında Cumhuriyetçi Millet Partisi’nin Kırşehirli Genel Başkanı Osman Bölükbaşı’nın baş edilemez sert muhalefetiyle karşı karşıya kalan Adnan Menderes 2 Mayıs 1954 genel seçimlerinde demokrat partiye oy vermeyen Kırşehir’ i çıkardığı “KIRŞEHİR KANUNU“ diye adlandırılan kanunla 20 Temmuz 1954 tarihinde il olmaktan ilçeliğe düşürmüş ve Nevşehir’ e bağlamıştı.
Tamamen siyasi olan bu karardan sonra 1957 yılında Kırşehir tekrar il haline getirilmiş ancak elinden alınan ilçeleri geri verilmemişti.
Yıllar sonra Kırşehir'e yapılan ve tek devlet yatırımı olan Petlas Lastik Fabrikası’nın 5 Nisan 1994 tarihinde DYP-SHP koalisyon hükümeti tarafından kapatılması kararı alınmış ve bu karar Kırşehir’den seçilmiş ancak şu an utançlarından Kırşehir’e dahi gelemeyen iki milletvekili tarafından desteklemiştir.
Yine Petlas Lastik Fabrikası’nın kapatılma kararı sırasında Petlas işçisiyle birlikte hareket eden “karşıdaki cami şahit olsun ki bir gün iktidara gelirsek bırakın Petlas’ı kapattırmayı sattırmayacağız“ diyen muhalefet partisi il başkanının mensup olduğu siyasi parti iktidara geldiğinde ve kendisi de milletvekili olduğunda ilk icraatı olarak Petlas’ı sattırmış ve geçmişte söylediklerinin tersini yaparak “Elhamdülillah diğer partilerin sekiz senede satamadıklarını sekiz dakikada sattık“ diyerek övünmüş, gururlanmıştır.
Yukarıda belirttiğim üç örnek Kırşehir’in siyasetten başına gelen üzücü ve acı örnekleridir.
Bu hafta sonu sosyal medyada ve bazı gazetelerde Kırşehir’in “Bütün Şehir Yasası“ kapsamında Nevşehir’le birleştirilerek Nevşehir’in merkez olacağı yönünde çıkan haberler nedeniyle Kırşehir’de büyük bir öfke vardı.
Birilerini telefonla arayanlar, haberin doğruluk derecesini ve kaynağını öğrenmeye çalışanlar, telaşlananlar, “ikinci defa demokrasi gazisi mi olacağız?” diyenler, “yok mu Kırşehir’in sahibi?” diyenler. Kısaca yoğun bir haberleşme trafiği yaşandı.
Haberi ilk duyduğumda ve sosyal medyada çıkan haberleri okuduğumda inanmadım, mantık dışı, saçma bir haber dedim, lakin yukarıda özetlediğim Kırşehir’in siyaset ve siyasetçiden başına gelenleri aklıma getirdiğim an burası Türkiye olmayacak bir şey değil dedim.
Zira Kırşehir’in geçmişini, tarihteki önemini, Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında, Osmanlı İmparatorluğunun kurulmasında, Türk dilinin gelişmesinde oynadığı rolü, Ahilik teşkilatının kurulduğu il olmasını, Türk Dilinin Başkenti konumunda olmasını bilmeyen siyasiler bencil, tutarsız ve menfaatkar davranışlar sergilemiş ve yıllardır Kırşehir’e üvey evlat muamelesi yapmışlardır.
Halbuki Selçuklu devletinin önemli merkezlerinden olan Kırşehir 1919 yılında Ankara vilâyetinin sancakları arasında yer almış, 1921’de bağımsız mutasarrıflık haline getirilmiş Cumhuriyet döneminin ilk vilayetlerindendir.
Kırşehir siyasetçilerden ve iktidarlardan çok çekmesine, hiç yatırım alamamasına rağmen Kırşehirli insanların gayretiyle son yıllarda elde ettiği aşama ve gelişmesiyle nüfusu yüz otuz bir bine ulaşmış, modern bir kent görünümüne kavuşmuş ve gelişmekte olan şehir konumunda olduğu gibi turistlerin gelebileceği çok sayıda kültürel değerlere sahiptir.
Nevşehir 20.7.1954 tarihinde 6429 sayılı kanunla il haline gelmiş ve yüz üç bin nüfusa sahiptir. Sadece Ürgüp ve Göreme gibi ilçelerinin sahip olduğu peri bacalarından dolayı turistlerin geldiği il olup, eğitim, kültür, kent görünümü ve diğer hususlarda Kırşehir’in gerisinde kalmıştır. Hal böyle olunca olası bir “Bütün Şehir Yasası” ile Kırşehir’in Nevşehir’e bağlanması kabullenecek bir durum değildir.
Kırşehir ve Kırşehir insanı hafta sonunu sinir bozucu bu haberlerle geçirdi. Herkes endişeli ve öfkeliydi, acaba diyorlardı ki imdadımıza Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’nin ilgili Bakanlıkla görüştüklerini sosyal medyada ve basında yer alan Kırşehir’in Nevşehir merkezine bağlanacağı ve elli bir ilin birleştirileceği “Bütün Şehir Yasası”nın gündemde olmadığı, gibi böyle bir konudan haberlerinin olmadıklarını belirten basın toplantısı düzenlemesi ve “bu haberler dedikodudur, asparagastır” demesi Kırşehir insanını rahatlattı.
Artık bizler de Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’nin bilgilendirici ve rahatlatıcı basın açıklamalarından sonra yetkililer dışında çıkartılmış haberlere kulak tıkayarak tüm gücümüzle Kırşehir için çalışmaya devam etmeliyiz. Zira Kırşehir sahipsiz değildir.