50 yıldır tanıdığım, görüştüğüm, uzun yıllar süregelen dostluğumuz olan ve dün öğle saatlerinde kaybettiğimiz, değerli büyümüz, sevgili dostum ve ağabeyim, “Ahi Baba” Mustafa Karagüllü 1 Kasım 1928 tarihinde Kırşehir’in Medrese Mahallesi, Tabaklar Sokak’ta dünyaya gelmiştir. Babasının adı Sıddık, anasının adı Sariye’dir.
Mustafa Karagüllü’nün iki oğlu, bir kızı vardır. 1983 yılında kaybettiği evlâtlarının annesi olan Selvi Hanım ile 60 yıl evli kaldı. Selvi Hanım Mustafa Karagüllü’nün çevresinin çok geniş olması nedeniyle ölünceye kadar onun misafirlerini ağırladı, en önemlisi de hazırladığı “Ahi Pilâvı”nı yıllarca evinin yakınındaki Çarşı Camii’nin yanında bulunan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları ve Esnaf Kredi Kooperatifi’ne sinilerle bizzat taşıdı.
Mustafa Karagüllü Kırşehirli ünlü politikacı Osman Bölükbaşı’nın 1950’lerde başladığı politika hayatına veda edinceye kadar Kırşehir’de temsilciliğini yaptı. Bugün Cacabey Camii ile Kapucu Camii ortasındaki Çubuk İş Merkezi ve Tüccarlar İş Hanı’nın bulunduğu ada Mustafa Karagüllü’ye aitti. Burada babası Sıddık Karagüllü’nün hanı vardı. Mustafa Karagüllü askerlik dönüşü buradaki hanı yıktırıp yerine 43 dükkânlı “Şehir Çarşısı”, “Şehir Hali” yaptırmıştı. Burada büyükçe iki lokanta ile iki kahvehane vardı. Lokantanın birini Kırşehir’in meşhurlarından Kebapçı Ethem Ağa işletirdi. Kahvehanenin birisini de Kındamlı bir hemşerimiz çalıştırırdı. Kırşehir’in bu ünlü tarihî çarşısının iki kapısı vardı. Kapının birisi Cacabey Camii’ne, diğeri de Kapcı Camii'ne açılırdı.
Mustafa Karagüllü’nün buradaki çarşıda büyükçe bir yazıhanesi vardı.
Yazıhanesinin kapısı hiç kapanmaz, sabahtan akşama şehrin ileri gelenleri, renkli simaları ve en önemlisi Bölükbaşıcılar burada toplanırlar, gündem belirlerlerdi.
Çarşının 43 dükkânında hazır elbise satan pazarcılar, lâstik ve mest ayakkabı satan dükkânlar, manavlar, olukçular, sobacılar, semerciler gibi çok sayıda esnaf vardı. Çarşı bir taraftan Cacabey Camii’nin minaresine, diğer taraftan Kapıcı Camii’nin duvarına dayanırdı. Yani şimdiki yollar yoktu. Karagüllü daha sonra Cacabey Camii’nin yanından başlayıp Medrese Mahallesi’ne, oradan Kayseri asfaltına çıkan yolun açılması için çarşıdaki dükkânların bir kısmını yıktırarak yola bağışladı. Yolun açılma nedeni Ankara’dan ve Kayseri’den gelen yolcu otobüslerinin şehir içlerine girmelerini sağlamaktı.
Mustafa Karagüllü Osman Bölükbaşı’nın politikaya başladığı yıllarda, 1952 yılında Kırşehir Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’ni ve ilerleyen yıllarda tek tek Esnaf Odaları’nı kurdu ve faaliyete geçirdi. Kırşehir Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi ile Esnaf Odaları Birliği’nin 46 yıl yönetim kurulu başkanlıklarını yürüttü. Hâlen bu görevi “Onursal Başkan” olarak sürdürüyor.
Yarım asır esnaf temsilciliklerinin başkanlıklarını yürüten, 1960’larda esnaf ve sanatkârların pîri Ahi Evran-ı Velî’yi ortaya çıkarıp Kırşehir’de olduğu gibi yurt çapında anılmasını, esnaf ve sanatkârların temsilcisi olarak gece-gündüz uğraşarak, hükûmetlerle yazışarak devlete kabul ettirdi.
Sonra gün geldi, Kırşehir Esnaf Odaları Birliği Yönetim Kurulu oy birliği ile Mustafa Karagüllü’ye “Ahi Baba” unvanını verdi. Şimdi Kırşehir’de ve bütün Türkiye’de herkes onu gerçek adı olan Mustafa Karagüllü olarak değil, “Ahi Baba” olarak bilir ve tanır.
Mustafa Karagüllü eşi Selvi Hanım’ı kaybettikten sonra 1984 yılında İstanbul’da Kırşehirli Ağalar’dan İsmet Sevinç Kopçalıoğlu ile evlendi. İsmet Hanım da kültürlü bir İstanbul hanımefendisi olarak Mustafa Karagüllü’yü bir İstanbul beyefendisi gibi yaşatıyor. Düzenli ve mutlu hayatlarıyla Kırşehir’in örnek ailesi olarak yaşamlarını sürdürüyorlar.
Mustafa Karagüllü’nün hayatı üç kelime ile özetlenebilir: Kırşehir esnaf teşkilâtları, Ahilik ve Osman Bölükbaşı. Karagüllü ömrü boyunca uğraşarak Ahi Evran-ı Velî’yi gün ışığına çıkardığı gibi bırakın Kırşehir’i, Türkiye’yi, tüm dünyaya tanıttı. Bugün Ahilik bir görüş, bir fikir, ilim olarak devletin tüm illerde kutladığı, evrensel boyutlara taşıdığı, Kırşehir’in adının geçtiği bir efsane boyutlarına ulaştı.
Mustafa Karagüllü ile yıllardır süregelen güzel bir dostluğumuz var. Unutulmayacak seyahatlerimiz ve anılarımız oldu. Kendisinden çok şeyler öğrendim. “Ahi Baba”nın yaşam biçimini ve ilkelerini yazmakla bitiremeyiz.