2019 yerel seçimlerine şunun şurasında aşağı yukarı bir yıl kaldı… Görüyoruz işte, bütün iller güçlü siyasileri sayesinde her alanda kalkındı, büyüdü!. .

2019 yerel seçimlerine şunun şurasında aşağı yukarı bir yıl kaldı…
Görüyoruz işte, bütün iller güçlü siyasileri sayesinde her alanda kalkındı, büyüdü!.. Hepsi de turizmde, tarımda, hayvancılıkta, sağlıkta, Kırşehir’i geçtiler.
En önemlisi de hepsinin nüfusu giderek ikiye, üçe katlandı!..
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde iki milletvekiliyle temsil edilen demokrasi gazisi Kırşehir ise yerinde saydı, hatta kaybetti diyebiliriz.
Son seçimlerde Ak Parti’den üç dönemdir milletvekilliği yapan Mikail Arslan’ın gayret ve çabalarıyla az çok hizmetler aldık. İnkâr etmek mümkün mü?
Kırşehir’in kaderini değiştiren Ahi Evran Üniversitesi, Sıdıklı-Sarıyahşi Köprüsü, Adliye Sarayı, Polis Okulu, Açık Cezaevi, TOKİ Konutları, Hastane başta olmak üzere ne kadar kamu yatırımlarını projelendiren, yatırım programlarına aldıran, Milletvekili Mikâil Arslan olmasaydı ne duruma düşerdi Kırşehir?
Düşünmek bile istemiyorum.
Kırşehir’in köyleri boşaldı, mezraya döndü!
İlçeleri başka illere göçtü, köye döndü!
Kırşehir her alanda küçülüyor, göç veriyor, ilçeye döndü!
Okuyanlarımız, yazanlarımız Kırşehir’e geri dönmüyor!
Kırşehir’de tarım, hayvancılık, ticari hayat can çekişiyor, inandırıcılığı olmayan açıklamalar yapanların kulakları çınlasın!
Kırşehir’de turizmin T’si yok! Utanmadan turizmden bahsedenler, açıklama yapanlar, siz inanıyor musunuz? Yanı başımızdaki Nevşehir’e, Kayseri’ye, Aksaray’a gidin görün!
Ben bunları yazmazsam, söylemezsem yapamam!
Ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz Kırşehir’e borcumuz var.
Allah rızası için doğruları söyleyip, doğruları yazacağız.
2019 yerel seçimleri için iktidar düğmeye basmış durumda.
Kırşehir Belediyesi’nin yol ve kaldırım çalışmaları devam ediyor.
Milletvekili Mikâil Arslan’ın takip ettiği, medyaya yansıdığı kadarıyla Kırşehir’e kazandırdığı kamu yatırımları var. Örneğin yeni Valilik Binası, yeni Emniyet Müdürlüğü Binası, yeni Öğretmenevi Binası gibi pek çok büyük ve nitelikli projenin inşaat çalışmaları sürüyor.
İyi ki Mikâil Arslan varmış. Ona Kırşehirliler olarak şükran borcumuz var.
O olmasaydı, Kırşehir’in sorunlarını kim çözecekti, Kırşehir’e kim hizmet getirecek, kim eserler bırakacaktı?
Çevremizdeki illere bir bakın, hepsi de büyüyor, göç alıyor.
Hepsine de hızlı trenler, Şehir Hastaneleri gibi daha büyük projeler kazandırılıyor.
Hepsinin de sanayileri, Kırşehir’i ikiye üçe katladı, katlıyor.
Kırşehir’de, adı olan, doğru dürüst kendisi olmayan, bir Organize Sanayimiz var. Oradakilere Allah yardım etsin. Hepsi birçok sorunlarla boğuşuyor.
Yine aynı şekilde Kırşehir’in bir Kılıçözü Sanayi Sitesi var. Buradaki pek çok esnaf ve sanatkârın durumu yürekler acısı, pek çoğu da kepenkleri kapatmak üzere.
Hükümet 2019 yerel seçimlerinde tüm il ve ilçeleri almak için 81 ilin yarısını büyükşehir statüsüne dâhil edecekmiş! Hatta ilçe belediyelerini kaldırıp, şube müdürlüklerine dönüşecekmiş.
İşte Büyükşehir’e aday iller: Afyonkarahisar, Adıyaman, Sivas, Tokat, Zonguldak, Elazığ, Batman, Kütahya, Ağrı, Çorum, Osmaniye, Çanakkale.
Hükümet ayrıca nüfusu 300 bini geçen illeri de büyükşehir yapmayı düşünüyor. Siyasi kulislerde artık dillendiriliyor.
300 bin nüfus baz alınırsa büyükşehir olacak iller arasına Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Yozgat, Şırnak, Giresun, Isparta, Muş, Edirne, Kastamonu, Düzce, Uşak, Bitlis, Rize, Amasya, Siirt eklenmiş olacak!
Peki, Kırşehir ne olacak?
Dilim varmıyor!
Korktuğumuz başımıza gelmesin istiyoruz! Çünkü Kırşehir geçmişte çok acılar yaşadı.
Kırşehir’in siyasileri, en önemlisi yerel yöneticileri ile sivil toplum örgütleri uyanık olmalılar. Hepsi de açıklamalarında Kırşehir’i çok sevdiklerini söylüyorlar.
Bir yanlış karar, Kırşehir’i il iken ilçeliğe düşürülüp Nevşehir’e bağlandığı gibi olur!
Ben iki yaşındayken 1954 yılında en ağır acıyı yaşayan Kırşehir’i o yılları görmüş yaşamış Kırşehirliler hâlâ unutmadılar anlatırlar.
Rahmetli Hacı Mehmet Gülten abimiz, yıllar yılı anlattı.
“Ahi Baba” Mustafa Karagüllü hâlâ anlatır:
“Bugünkü Ahi Stadı’nın olduğu alanda, yani Millet Bahçesi’nde toplandık, günlerce ağladık. Nevşehir YSE Müdürlüğü’nün damperli kamyonları, Valinin masasını, koltuklarını, Kırşehir’in tarihini, kültürünü yükleyip götürdüler, aylarca ağladık. Ankara’ya heyetler gönderdik. Yapmayın, etmeyin dedik. Ama o günkü Demokrat Parti iktidarına anlatamadık. ‘Hayır’ dediler, ‘siz bize oy vermiyorsunuz kendi hemşehriniz Osman Bölükbaşı’ya oy veriyorsunuz. Sizi cezalandıracağız’ dediler. Hatta aynı yıl İsmet Paşa’ya karşı Malatya’nın yarısını bölüp Adıyaman ilini kurdular. Kırşehir’in Valisini aldılar, yerine Dağcıoğlu diye bir Kaymakam atadılar. Acıların en büyüğünü yaşadık. O tarihten sonra Kırşehirliler memleketini terk edip başta İstanbul olmak üzere başka illere göçtüler. Hatta 1954 yılında doğan çocuklarını nüfusa yazdırmadılar doğum yeri ‘Nevşehir’ olmasın diye. O acılı zor günleri yaşamayan bugünkü yeni nesil ne bilir Kırşehir’i. Bu memleket, bu Kırşehir bizimse ona herkesin sahip çıkması gerekir. Kırşehir bizim onurumuzdur, ona söz söyletmez, ona sonsuza dek sahip çıkacağız, mecburuz buna. Başka ilin Kırşehir’e, Kırşehirlilere faydası var mı? Bir Kayserili, bir Nevşehirli bir karış toprağını Kırşehir’e verir mi? Onun için geçmişten ders almalıyız. 1957 yılında yeniden vilâyet yaptılar ama Kozaklı’yı, Hacı Bektaş’ı, Avanos’u kaybetmiştik. Kanadımızı, kolumuzu budamışlardı. O tarihten sonra Kırşehir’in şansı, kaderi bozuldu. Eskiden beş milletvekili çıkaran Kırşehir bugün iki milletvekiline düştü.”
İşte sevgili okurlarım, Kırşehir bugün kalkınmıyorsa, nüfusu artmıyorsa, başka illere göçüyorlarsa bunun nedenlerini çok iyi düşünmemiz gerekmez mi?
Bugün Kırşehir’de etliye sütlüye karışmayan hiçbir yerde, hiçbir konuda risk almayan, hangi parti iktidara gelirse onun arkasında koşturup, tozutan, bir avuç tuzu kurudan başka bir şey kalmadı. Hepsi geçim derdinde, acizlik içinde yaşam mücadelesi veriyor. Böylesi insanların olduğu Kırşehir nasıl büyür, nasıl kalkınır?
Evet, bugün bu görev Kırşehir siyasilerindedir, yerel yöneticilerimizdedir.
Sivil toplum örgütleri olan Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası’ndadır, Kırşehir Barosu’ndadır, Kırşehir Esnaf Odaları’ndadır, Kırşehir Kent Konseyi’ndedir, Ankara’daki ve diğer illerdeki Kırşehir Dernekleri ve Vakıflarındadır. Kırşehir’de birçok sendika var. Hiç biri nedense Kırşehir’in geleceği için görüşlerini yansıtmazlar, yansıtamazlar, eleştiremezler! Yani bu görev böyle olunca hepimizin, top yekûn Kırşehirlilerdedir.
Herkesi uyarmak istiyorum. Gelin hepiniz bu demokrasi gazisi Kırşehir için küçük menfaat ve çıkarlarınızı bırakıp elinizi değil, bedeninizi taşın altına koyun. Biz buna her zaman hazırız.
Kırşehir’in kaybedecek başka neyi kaldı ki!.