Baran Genç CHP’den Kırşehir Milletvekilliği aday adaylığını açıkladı: “Kırşehir’imizi sizin verdiğiniz güçle, hak ettiği biçimde temsil edeceğiz” 4 yılı aşkın bir süredir CHP Kırşehir İl Başkanlığı görevini başarıyla yürüten Şeref Baran Genç, önümüzdeki yapılan seçimlerde CHP’den Kırşehir Milletvekili aday adayı olmak üzere görevinden istifa etti. Belediye Başkan Vekili Osman Uçar, Başkan Yardımcısı Tuncay Polat ve CHP Merkez İlçe Başkanı Doğan Yıldızhan’ın da bulunduğu toplantıya kalabalık bir halk topluluğu da katılarak Şeref Baran Genç’in yanında yer aldılar. CHP İl binası önünde topluluğa hitap ederek görevinden istifa ettiğini açıklayan Baran Genç, “Size ant olsun ki birlikte aşılmaz dağları aşacağız; Kırşehir’imizi sizin verdiğiniz güçle, hak ettiği biçimde temsil edeceğiz” dedi. Başkan Genç, şunları ifade etti: “Değerli Yol Arkadaşlarım, Dostlarım, Hemşehrilerim; “Şeref Baran GENÇ kardeşiniz bir yola çıkıyor. Ben biliyordum bu yolda yalnız olmadığımı. Bunu bir kez daha gösterdiniz. Açıklamayı içeride yapacaktık; sığmadık içeriye. Bu soğuk havada sıcaklığınızla; enerjinizle içimizi ısıttınız; zahmet edip buraya kadar geldiniz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. “Aziz Hemşehrilerim; bugün 24 Aralık... Mustafa Kemal Paşa’nın Kırşehir’e gelişinin 103. yıldönümü... Bu büyük kahramanı, Milli Mücadele’yi başlatmak üzere çıktığı yolda, Kırşehir’de ağırlamış olmak bizler için büyük bir onur... Huzurlarınızda Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını; bu toprakları vatan yapmak için canından vazgeçen bütün şehitlerimizi, gazilerimizi bir kez daha minnetle anıyorum. “Dostlar, onurla yürüttüğüm Cumhuriyet Halk Partisi Kırşehir İl Başkanlığı görevimi, bugün itibariyle bırakıyor; milletvekilliği aday adaylığımı açıklıyorum. Ben, sofralarında Cumhuriyet Halk Partisi’nin konuşulduğu, ülke ve dünya meselelerinin ele alındığı bir evde büyüdüm. Çocukluğum, ilk gençliğim böyle bir çevrede geçti. Sonra partime, üye olarak hizmet ettim. Önceki dönemde belediye meclis üyeliği göreviyle partimi, sizleri temsil ettim. Sonra il başkanı oldum. Ne mutlu bana ki il başkanlığım döneminde Boztepe, Akpınar ve Kırşehir Belediyelerini kazandık. O büyük başarıya, çalışmalarıyla katkı sağlayan, oylarıyla bizi zafere taşıyan, emek harcayan binlerce insanımız var. Hepsine huzurlarınızda tekrar teşekkür ediyorum. Başkanlık görevini -bütün engellemelere rağmen- halktan yana uygulamalarıyla, göğsümüzü kabartarak sürdüren başkanlarımız Sayın Selahattin Ekicioğlu’na, Şükrü Turgut’a, Hüseyin Takan’a; onların kıymetli çalışma arkadaşlarına huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyor, kolaylıklar diliyorum. Diğer dört ilçe belediyemizi; Mucur’umuzu, Akçakent’imizi, Çiçekdağı’mızı, Kaman’ımızı da inşallah iktidarımızda kazanacağız. Annem Kamanlı... Kaman Belediyemizin kazanılmasını annem çok istiyordu. Ona da buradan sözüm olsun, onun isteğini de yerine getireceğiz. “İl başkanlığım döneminde başkanlarımızla, il genel meclis üyelerimizle, belediye meclisi üyelerimizle uyumlu bir çalışmamız oldu. Bu uyumun önemli paydaşları olan il-ilçe yöneticilerimize, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, hep yanımızda olan üyelerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. “Hemşehrilerim, ben bu partinin içinde büyüdüm, geliştim. Cumhuriyet Halk Partisi bir siyaset okulu... Ben bu okulda çok şey öğrendim. Şimdi ise bu öğrendiklerimi uygulamak, sizi hakkıyla temsil etmek, inisiyatif alan bir temsilciniz olmak için yola çıktım. Bu, benim hikayem değil, bu beni yetiştirenlerin, bana inananların, bana yol açanların hikayesi... Ben istiyorum ki bu hikaye, bu döngü hep böyle sürsün. İçimizdeki gençler yarın bu partiyi, bu şehri, bu ülkeyi yönetme umudu ve azmi ile siyaset yapsın. Onların içindeki azmi hiç yok etmeyelim; onlar bu uğurda kararlı bir şekilde yürüsünler. Cumhuriyet Halk Partimizde dürüst, ahlaklı, memleket sevdalısı, donanımlı, birbirinden kıymetli gençler var. Bu gençler bu ülkenin umudu, yarını... Hepsi pırıl pırıllar... İdil’imiz, Burak’ımız... Ve böyle yüzlercesi, binlercesi var aramızda. Onlar gelecekte bu partiyi; sonrasında bu şehri, bu ülkeyi yönetecekler. Biz de onlara gücümüz yettiğince yol açacağız. “Dostlar, Milletvekilliği aday adaylığı sürecinde sonuç neye varır bilemem. Bazı şeyler kısmettir, ötesi yoktur. Ama şunu huzurlarınızda bir kez daha beyan etmek isterim ki -sonuç ne olursa olsun- ben tekrar il başkanlığı görevime dönmeyeceğim. Bu makamları hakkıyla temsil edecek binlerce insanımız var. Koltuklar bize ömür boyu zimmetli değil; bu partide görev alacaklara, değişime yol açmak benim için de görevdir. “Bu vesileyle, il başkanlığım sürecinde birlikte görev yaptığım yol arkadaşlarıma, emektar üyelerimize, gönüllülerimize huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Gece demediler, gündüz demediler çalıştılar. Bu süreçte kırıldığını bildiğim her bir yol arkadaşımın gönlünü almak ilk işim oldu. Bilmeden kırdığım, incittiğim varsa da yürekten özür diliyorum. Tüm arkadaşlarıma, varsa bir hakkım, huzurlarınızda helal ediyorum. “Kıymetli Hemşehrilerim, Yol Arkadaşlarım; bizim açıklamamızı mutlulukla takip edenler olduğu gibi, endişeyle takip edenler de var. Buradan hep birlikte bizi endişeyle takip edenlere selam gönderelim ki onları unuttuğumuzu düşünmesinler. Merak etmesinler; onları ve yaptıkları hiçbir şeyi unutmadık. Eski valilik binasını bir oldubittiye getirip vakıf yurduna dönüştürmek isteyenlere selam olsun. O inşaatın önünde çok bekledik, açıklamalar yaptık. Gücümüzü gördüler ve geri adım attılar; çünkü biz halkız, biz haklıyız! “Kırşehir Belediyesini kaybettik diye yatırımlara engel olan, sözüm ona şehri cezalandıranlara selam olsun! Sandık yine geliyor; kimin kime ceza keseceğini sandıkta göreceğiz. Ceza deyince bizim hafızalarımız canlıdır. Altan Öymen’in deyimiyle 1950’lerin “öfkeli yıllar”ında bedeller ödemiş bir şehiriz. Bir yanlışı düzeltmenin vakti de çoktan geldi. Biz Hacıbektaş ilçemizi çok özledik. Onlar da bizi, Kırşehir’i çok özledi. Yılların özlemini dindirmek, Hacıbektaşlıların dileğini yerine getirmek de bize nasip olacak inşallah. İktidarımızda referandum yapacağız, halk ne diyorsa o olacak. “Tren yolu yapacağız deyip elektrik direklerinin önünde, tarlalarda boy boy fotoğraf çektirenler; Kırşehir’e getiremedikleri hızlı trenin açılışına Kayseri’ye gidenler; size de selam olsun! Devlet hastanesinin yerini yılan hikayesine çevirenlere, bu güzelim yeri rant kavgalarına kurban edenlere de selam olsun! “Çoğunuzun, okula giden evladı var. Ben de bir babayım. Genel başkanımız, iktidarımızda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek dedi. Bu, öylesine söylenmiş bir söz değil. Bugün çocuklar okuldan da aç geliyor. Çocuklar bu pahalılıkta beslenemiyor, kantinler ateş pahası... Anne-babalar çocuklarına beslenmeleri için yeterli harçlık veremiyor, güçleri yetmiyor. Bir anne baba için bu durum gerçekten çok acı... Çok mu zor bu çocuklara ücretsiz yemek dağıtmak, sağlıklı beslenmelerini sağlamak? Ne demişlerdi iktidara gelirken? Biz hortumları keseceğiz, hortumculardan alıp halka vereceğiz demişlerdi. Sözüm ona hortumları kestiler. Kestiler ama bu kaynağı halka aktarmadılar, yeni türeyen zenginler bu hortumları ellerine alıp servetlerine servet kattı. Siyaseti halk için değil, yeni zenginler türetmek için araç edenlere de selam olsun! “Ben Ankara’ya, sizin bütün selamlarınızı bizzat iletmeye gideceğim. Kırşehir’in dertlerini, sıkıntılarını, insanımızın hak ettiklerini gür sesle dile getirmeye gideceğim. “Hani Maliye Bakanı, biraz uyuyun uyanın her şey düzelecek diyor ya... Evet, düzelecek; çünkü biz iktidar olacağız. Yeter bu halkı uyuttuğunuz! Biz sandıklarla güzel bir ülkeye uyanacağız. Ben de iktidar milletvekili olarak bana açtığınız gönlünüzün sorumluluğunu üstlenecek; bu güzel şehri sizler adına temsil edeceğim. İktidarımızda bana durmak, uyumak yok. Vekiliniz olarak, hükümet bana hangi görevi verirse layıkıyla yapacak; sizin başınızı öne eğdirmeyeceğim. Biz Ankara’ya kavgaya gitmiyoruz. Bizim kavgamız ekmek kavgası... Bizim kavgamız bu şehri ihmal edenlerle, bizim kavgamız rantiyecilerle, bizim kavgamız çocuklarımızın kursağından geçirilmeyen lokmaları elinde tutanlarla... “Siz ne güzelsiniz! Rahmetli babamın arkadaşları burada, Hacı Fatma’da birlikte okuduğum; Kırşehir Lisesinin bahçesinde futbol oynadığım arkadaşlarım burada... Tarlada birlikte tohum ektiğimiz köylülerim burada... Sen bize eczanede çok yardımcı oldun; zor zamanlarımızda bizi idare ettin; evimize kadar ilaç getirdin; şimdi sıra bizde, diyerek beni mahcup eden kıymetli abilerim, ablalarım burada... Düğünde, cenazede bir arada olduklarımız; caddede, sokakta selamlaştıklarımız burada... Kaman’dan, Boztepe’den, Mucur’dan, Akpınar’dan Çiçekdağı’ndan, Akçakent’ten zahmet edip gelenler burada... Cumhuriyet Halk Partisi bizim evimiz; Cumhuriyet Halk Partisi bizim ailemiz... Bu ailenin kıymetlileri, yol arkadaşlarım burada... Bu ülkeyi hak ettiği yönetime kavuşturmak için bir araya gelmiş farklı siyasi partilerimizin kıymetli mensupları, gönüllüleri burada... Henüz tanışmadığımız ama gönlü bize akmış; bu kardeşimizi dinleyelim, yanında olalım diyen hemşehrilerim burada... Kadınlarımız burada; gençlerimiz, çocuklarımız burada... Bugün buraya kadar zahmet eden sizler; burada olamayıp gönlünü bize açanlar, kalbi her zaman bizimle atanlar; şunu bütün samimiyetimle söylüyorum; hepiniz de benim gönlümdesiniz. Bu sevginiz dünyaya değer! Allah beni size mahcup etmesin. Bu soğukta niye buradasınız? “Ekonomik zorluklarla kavrulan, belirsizlikle boğuşan, çocuğunun geleceğinden, yarınından endişe eden ve bu haksızlıkların hiçbirini hak etmeyen kadim şehrimin emektar insanları; ben sizin niye burada olduğunuzu biliyorum. Siz, bize umut bağladınız. Bu kardeşinizi meclise göndererek, bizi iktidar yaparak bu dertlerden kurtulmak istiyorsunuz. Tarım ve hayvancılıkta politikasızlığın Kırşehir’imizde nelere mal olduğunu en iyi bilenlerdenim. Mandırasına hayvan koyamayan, damızlık hayvanını kesime gönderen, tarlasına gübre atamayan insanlar bizim insanlarımız... Sekiz on ay boyunca beslediğiniz danayı kendi ellerinizle zararına kestirmenin ne demek olduğunu ben biliyorum. Çiftçimiz mutsuz... Tarlasını ekse olmuyor, ekmese olmuyor. Haberlere bakarsanız her şey güllük gülistanlık! Çiftçiye para yağıyor; ürünü para ediyor, destekleme paraları zamanında ödeniyor, gübre, mazot desteği üst seviyede... Peki, gerçek öyle mi? Gerçeğin öyle olmadığını ne yazık ki hepimiz biliyoruz. Alım gücü diye bir şey kalmadı. Artık insanlar ev, araba sahibi olmayı bırakın, bunların hayalini bile kuramaz oldu. “Aziz Hemşehrilerim, bizim kitabımızda enseyi karartmak yok. Genel Başkan’ımız 2019 seçimleri öncesinde İstanbul’u, Ankara’yı, Antalya’yı, Adana’yı, Kırşehir’i ve başka birçok belediyeyi kazanacağız dediğinde gülümsemişlerdi. Ama hepsi gerçekleşti. Yetmedi, İstanbul’u ikinci kez kazandık. Zaten bugünkü sancının nedeni de o. “Ve şimdi huzurlarınızda diyorum ki 2019’da nasıl Kırşehir’de ve Türkiye’de büyük değişimi gerçekleştirip yerel yönetimlerde iktidar olduysak şimdi de 2023’te genelde iktidar olacağız ve bu Şeref Baran Genç kardeşiniz, sizi iktidar milletvekili olarak arkadaşlarıyla birlikte gururla temsil edecek. Ve bir şey daha söyleyeyim; siz beni Ankara’ya yalnız göndermeyeceksiniz, ondan da eminim. “Sizin bizimle olduğunuzu bilince, gözlerinizdeki bu samimiyeti, kararlılığı görünce çok gururlanıyorum. Sorumluluğumuzun farkındayız. Bu ülkeye, size borcumuz var. Bizi var ettiniz. Şimdi sıra bizde, şimdi bu borcu ödeme zamanı... Bu enerjiniz, teveccühünüz bir kartopu misali büyüdüğünü hissediyorum. Bugün salonlara sığmadık; yarın da alanlara, meydanlara sığmayacağız. Bir tek yere sığacağız: Sizin engin gönüllerinize! Size ant olsun ki birlikte aşılmaz dağları aşacağız; Kırşehir’imizi sizin verdiğiniz güçle, hak ettiği biçimde temsil edeceğiz. “Buraya kadar gelip açıklamama eşlik ettiğiniz için hepinize ayrı ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Burada olamayıp desteklerini hep hissettiren tüm hemşehrilerime de selamlarımı gönderiyorum. Her şey gönlünüzce olsun. Ayaklarınıza, yüreklerinize sağlık... Sağ olun, var olun aziz hemşehrilerim!” (HABER: BEYHAN BALLI)