Kırşehir’in Ömerhacılı Kasabası’nda bulunan ve halk arasında “Elibebekli” olarak bilinen kaya Kurtuluş Savaşı’nın hüzünlü hikayesini anlatıyor. Uzaktan bakıldığında kucağında bebeğiyle duran bir kadını andıran bu doğal oluşum, Kurtuluş Savaşı yıllarına dayanan hüzünlü bir efsaneyi barındırıyor.
Savaşın gölgesinde bir kadın
Halk arasında yaygın olarak bilinen hikayeye göre; Ömerhacılı kasabasında eşini Kurtuluş savaşına gönderen bir kadın günün birinde Baran Dağının eteklerinde, Kuş Kalesi civarlarında bebeğiyle birlikte koyunlarını otlatmaktaymış. O sıralarda Yunan birlikleri Anadolu içlerine kadar ilerlemiş, Haymana yakınlarında Türk birlikleriyle karşılaşmış, Yunan birliklerinin Ankara’ya girmesini engellemek amacıyla çok şiddetli çatışmalar yaşanmıştır. Haymana yakınlarında atılan top sesleri Ömerhacılı kasabasından da duyulmaktaymış. Top seslerini duyan kadın, düşmanın çok yakınlara kadar geldiğini zannederek, ‘Allahım beni düşman eline koyma, ya beni taş ya da kuş et” diye dua ettiği, Allah’ın da kadının duasındaki birinci seçeneğini kabul ederek onu kucağında çocuğu ve etrafındaki koyunları ile birlikte taş ettiği söylenir.
Çok uzaktan bakıldığında gerçekten kucağında bebeği ve etrafında koyunları olan bir kadını andıran kayaya yöre halkı ‘Eli bebekli’ adını vermiştir.
