Kırşehir Belediyespor ikinci devrenin ilk maçında kendi sahasında Pazarspor’u 3-1 yenerken, ortaya koyduğu mücadele ve güzel futbolla gelecek adına umut verdi.

Soğuk bir havada oynanan maça iyi hazırlanan takımımız çok iyi başladı. İlk yarıda en az 5-6 net gollük pozisyonu cömertçe harcadı, bunlardan sadece birini gole çevirerek ilk yarıyı 1-0 önde kapattı.

İkinci yarıya da iyi başlayan yeşil-beyazlı ekibimiz yakaladığı gol fırsatlarını değerlendiremediği bir dakikada şok bir golü kalesinde gördü.

Bu maçta izlediğim kadarıyla takımımızın Antalya’daki 10 günlük kampının oldukça yararlı geçmiş. Teknik Direktör Hakan Karaca da takımını bu maça çok iyi hazırlamış.

Ah o ilk yarıda ele geçirdiğimiz 5-6 net gollük pozisyonu değerlendirmiş olsaydık, belki de tarihi bir galibiyete imza atabilirdik. Son vuruşlardaki beceriksizliğimiz, biraz şanssızlığımız farklı galibiyetin önüne geçti.

Ama oyunu bırakmayarak etkili ve mücadeleci futbolunu sürdürdü ve bunun mükâfatını da 3-1’lik sonuçla aldı.

Tebrikler Kırşehir Belediyespor’a…

Tebrikler teknik heyete…

Tebrikler yönetime…

Şimdi yarın zorlu bir deplasman maçımız var. Grubumuzda şampiyonluk parolası ile lige başlayan Kırşehir Belediyespor gibi şanssız bir noktada ilk yarıyı hedeflediği yerlerde tamamlayamayan Diyarbakır ekibi Amedspor’la yarın hayati bir maç oynayacağız.

Kulüp yöneticilerimiz, takımın eksik mevkilerine takviye etmek için yoğun bir çaba içinde. Şimdilik bir orta saha, bir de santrfor aldı. Bu iki oyuncu yarın ki maçta görev alacak mı bilmiyoruz. Umarız yeni takviyelerle takımımız daha da güçlenir ve sezon sonunda play-off hattında kalırız.

Şimdiden takımımıza yarın ki Amedspor maçında başarılar diliyorum. İnşallah puan ya da puanlarla döneriz.

Ben, bugün bu yazımda üzüldüğüm bir konuya değinmek istiyorum.

Son iki yıldır nedense bu ili yönetenler 2. Lig’te başarıyla Kırşehir’i temsil eden Kırşehir Belediyespor’a sahip çıkıp destek vermiyor.

Başka illere bakıyoruz o illerin yöneticileri, STK’ları, seçilmiş milletvekilleri takımlarının etrafında kenetlenmiş ne büyük destek veriyorlar görüyoruz.

Ama Kırşehir’de spora siyaset bulaştırılıyor, başka gözle, başka düşünce ile bakılıyor!

Oysa Kırşehir Belediyespor’un yönetiminde ya da başında olan insanların CHP’yle uzaktan yakından hiçbir ilgisinin olmadığı ortadayken, sırf “Belediye yönetimi CHP’de!” diye destek verilmiyorsa bu çok büyük bir yanlış ve hata olur.

Spora siyasetin karıştırılması kadar kötü bir şey olamaz. Kırşehir’i temsil eden, Kırşehir’in renklerini taşıyan bir kulübü siyasallaştırmakla, insanların arasına nifak sokmak arasında bir fark yok demektir.

Bunu yapanlara şöyle bir stada gelip, tribünlere bakmalarını öneriyorum. Orada siyasetin her görüşünden insanların bulunduğunu görürler de belki yaptıklarının yanlışlığına varırlar ve geri adım atarlar diye düşünüyorum.

Sporun insanları birleştiren, aynı duygu etrafından kenetleyen bir faktör olduğunu bilmeyenlere ne dense boştur!

Dün kendi siyasi görüşüne yakın olanlar işbaşındayken tribünlere el sallayanların, bugün dışarıda kalınca köstekleyenlerin Kırşehir’i ve Kırşehirspor’u sevdiklerine inanmayanlardanım.

Ne olursa olsun Kırşehir’de işbaşında bulunan seçilmişi de, atanmışı da gerek Kırşehir Belediyespor’a, gerekse Bölgesel Amatör Lig’te Kırşehir’i temsil eden Mucur Yabanlıspor ile Yeşil Kamanspor’a da sahip çıkmak ve destek vermek zorundadır. Bu takımların hepsi Kırşehir’indir ve siyasi partilerin uzantıları hiç değildir.

Hadi bu takımlara maddi destek vermek istemiyorsunuz ya da veremiyorsunuz çıkın gelin tribünde bari olun da Kırşehir’in gücünü gösterin. Bunu da yapamıyorsunuz yazık, çok yazık!

Bu nedenle hiç kimse herhangi bir mazeretin arkasına sığınamaz. Destek yerine köstek olanları da Kırşehir halkı ve sporseverler unutmaz.

Ayrıca Kırşehir’in bir Gençlik ve Spor İl Müdürü var. Ne yapıyor, ne ediyor bilmiyoruz. Kırşehir’de amatör takım sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor, o bu konuda neden hiç gereğini yapmıyor, ya da yapmak istemiyor?

Bu müdür ne yapıyor, ne gibi bir çalışma yapıyor haberimiz yok maalesef!

Oysa şöyle çevre illere bir baksa, oradaki kaç tane spor kulübü var, onları araştırsa belki mahcup olur o da bir şeyler yapar diye düşünüyorum. Yok, yok, yok!

Bırakın takım sayısını arttırıp, gençleri spora kanalize etmek için çaba harcamayı, 15 günde Ahi Stadı’nda bir maç oynanıyor, hem de 2. Lig maçı. Müdür Bey burada da yok! Ne gereği var, sıcak odadan çıkıp, gelip soğuk havada maç izleyip tesislerinin ne alemde olduğunu görmeye!.. Ama aynı müdürü görüyorum Vali Bey, ya da iktidar partisinin milletvekili gelirse onları kapıda karşılayıp, tribünde oturuveriyor!

Pazar günü Kırşehirspor’un eski futbolcusu Namık Altunsoy ve değerli hocam, Kırşehirspor’un emektar futbolcusu ve kaptanı aynı zamanda gazetemiz yazarı Abdurrahman Cem Hocam’la Pazarspor maçını izledik.

Namık hocaya sordum, “Tokat’ta kaç tane amatör takım var?” diye. O da Birinci Amatör Küme’nin 8’erli 2 grupta 16 takımla oynandığını, ayrıca İkinci Küme’de de yine 20’ye yakın bir takım bulunduğunu söyledi, Kırşehir’im adına bir kez daha üzülüp; kahroldum. Bir gazeteci olarak bu konuyu gündeme getirip çözümüne katkı sunmadığım için bir de utandım!

Ben de Pazartesi günü bu durumu yazdığım için tekrar aynı konuya girmek istemiyorum. Ama şu da bir gerçek amatör takımlar hadi maddi sorunlar nedeniyle takım kurup sahaya çıkartamıyor, peki okul sporları ne olacak?

Eskiden Kırşehir’de bütün liseler, ortaokullar, ilkokullar hem futbol; hem voleybol, hem hentbol, hem basketbol takımları çıkartır, büyük bir çekişme ve heyecan içinde il birincileri belirlenir ve gruplara giderek Kırşehirimizi temsil ederlerdi. Şimdi okullarda ya iki, ya da en fazla üç takım kendi arasında iki maç yapıp gruplara gidiyor ve ilk turda elenip geliyor. Ne kalite var, ne de heyecan!

Bakın geçen hafta Kırşehir Belediyespor Ahi Stadı’nda önemli bir Pazarspor maçı vardı. Saha buz ve çamur, yer yer bozuk. Bazı taraftarlar maçtan önce bazı gençlerin burada top oynadıklarını söylüyor ve hayret ediyoruz.

Peki Ahi Stadı’nın sorumlusu kim? Neden gerekli kontroller yapılmıyor?

Bir maç öncesi Kırşehir Belediyespor takımı burada çift kale maç yapıp, zeminin bozulmamasına özen gösterirken, birileri nasıl oluyor da burada top oynuyor, bozuk olan zeminin daha çok bozulmasına neden oluyor? Buna kim dur diyecek, ya da kim buna izin vermeyecek?

İşte Pazar günü gördük, zemin yer yer bozuk olduğu için her iki takımın oyuncuları sahada duramadılar, Allah’tan ciddi bir sakatlık yaşamadılar.

Umarım Gençlik ve Spor İl Müdürü ve ekibi zahmet edip koltuklarından biraz kalkıp şu gençlere sahip çıkıp, onları spora kanalize ederler, statlara ve salonlarımıza bakıp kollarlar…