Kırşehir’de 43 yıllık evli çift, ilkokul aşkıyla kurdukları hayatı pazarda sürdürüyor. Tüm ürünler kendi üretimleri ve tamamen organik.

Kırşehir’de kapalı pazaryerinde yıllardır aynı tezgâhı paylaşan bir çift, yalnızca doğal ürünleriyle değil, hikâyeleriyle de dikkat çekiyor. İlkokul yıllarında başlayan bir aşk, aradan geçen onlarca yılın ardından bugün hâlâ dimdik ayakta. Evli çift, 43 yılı geride bırakırken, el ele verdikleri hayat mücadelesini Şahinler Köyü ve Güneykent’te ürettikleri organik ürünlerle sürdürüyor. Tezgâhlarında domatesten pırasaya, salatalıktan sirkeye kadar her şey kendi ellerinden, kendi topraklarından.

“Ata Tohumuyla Üretiyoruz, Asla Satın Almıyoruz”

Çift, pazara getirdikleri ürünlerin tamamını kendi imkânlarıyla üretiyor. Domates, salatalık, pırasa, ıspanak, yer elması… Hepsi ata tohumu. "Biz doğalcıyız, organikçiyiz" diyorlar. Özellikle Şahinler Köyü’nde ve Güneykent’te, polis okulunun altındaki arazide üretim yapıyorlar. Müstakil evlerinin alt katıysa adeta bir üretim üssü.

“Sirke mi istiyorsun, salça mı, çemen mi? Hepsini kendim yaparım. Ben satın alma bir şey yemem” diyen ablamız, kendi yaptığı yufka ekmekleri sobanın üstünde pişiriyor. Sadece sebze değil; bulgur, yarma, peynir, bazlama... Ne ararsanız var. Üstelik hepsi geleneksel yöntemlerle hazırlanıyor.

Toprak Altında Olgunlaştırılan Peynirin Sırrı

Evlerinde yaptıkları peyniri bile özel bir yöntemle saklıyorlar. “14 bidon peynir bastım. Önce 3-4 ay tuzlu suda bekliyor, sonra presleniyor. Kum yok. Toprağa koyuyoruz. Mikrobu kırılsın, dayanıklı olsun diye” diyorlar. Bu peynirler, bahara kadar toprak altında kalıyor. Geleneksel peynir saklama yöntemiyle hem lezzet korunuyor hem de raf ömrü uzuyor.

Boztepe’de yeni Emniyet Amiri göreve başladı
Boztepe’de yeni Emniyet Amiri göreve başladı
İçeriği Görüntüle

“Biz Karı Koca El Ele Verdik, 1980’den Beri Tezgahtayız”

İlkokulda başlayan aşkları, 43 yıllık bir evlilikle taçlanmış. Şimdi pazarda sırt sırta, kol kola. “Anlaşmazsak burada durur muyuz?” diye gülerek anlatıyorlar birlikteliklerini. Çiftçilik, üretim, satış… Her aşamasında birlikte çalışıyorlar. Eşinin “Onu ben alıştırdım toprağa” sözleriyle başlıyor hikâyeleri. Babaları karşı çıksa da onlar aşklarına ve üretim sevdalarına sahip çıkmış.

Organik Ürünlerin Adresi: “Buyurun Gelin, Bir de Evimize Misafir Olun”

Tezgâhlarında sadece ürün değil, emek ve sevgi de satılıyor. Domateslerinden peynirlerine kadar her şey organik ve katkısız. Yalnızca pazarda değil, evlerinde de üretime devam ediyorlar. “Yufka açarım, sobada pişiririm. Gelin bir görün” diyerek misafirperverliklerini de esirgemiyorlar.

Kırşehir’e yolunuz düşerse bu ilkokul aşkının tezgâhına uğramadan geçmeyin. Çünkü orada yalnızca ürün değil, gerçek bir hayat hikâyesi var.

Muhabir: Dilek Küçükosmanoğlu