Kırşehir'de güzel şeyler oluyor

Kırşehir’de güzel şeyler oluyor, gelecek adına umutlanıyorum. Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’nin geçtiğimiz hafta basın mensuplarına yaptığı sunumda yapılanlar, yapılacak olan projeleri dikkatlice dinledim ve şehrim adına umutlandım, daha güzel bir Kırşehir’de yaşayacağımı düşünüyorum.


Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’nin geçtiğimiz hafta basın mensuplarına yaptığı sunumda yapılanlar, yapılacak olan projeleri dikkatlice dinledim ve şehrim adına umutlandım, daha güzel bir Kırşehir’de yaşayacağımı düşünüyorum.
Şu an şehrimizin muhtelif yerlerinde çalışmalar yapılıyor, kaldırım ve çevre düzenlemeleri devam ediyor. İnşallah bu çalışmalar tamamlanınca şehrimizin modern ve yaşanılır bir kent olacağına inanıyorum.
Tabi şehrimizin, park, bahçe, sosyal ve kültürel tesislerle modernleştiği ortada. Ancak en büyük sorunun otopark olduğu da bilinen bir gerçek. Her ne kadar Belediye Başkanımız Sayın Yaşar Bahçeci bu sorunu da çözümleyeceğini, yapacakları otoparkları söylese de bunların kısa sürede gerçekleşemeyeceği de ortada. Sayın Başkanın bu sorunu kısa sürede çözümlemesinde yarar olduğu düşüncesindeyim.
Milletvekillerimiz Mikâil Arslan ve Salih Çetinkaya’nın Kırşehir’in bütün sorunlarını çözümlemek adına birlikte yürüttükleri çalışmalar ve projeler var. Her ne kadar birileri vekillerimizin arasını açmak, birbirine düşürmek için bütün hünerlerini ortaya dökseler de bunu başaramayacaklarına inancımız tamdır.
İşte Milletvekillerimizin Kırşehirlilerin dilinde pelesenk olan ve yıllardır gündemden düşmeyen Çevre Yolu Projemiz yatırım programına aldırdılar. Kırşehir’e modern ve çok amaçlı belki de Türkiye’nin en modern Öğretmenevi yapılıyor. Kırşehir’e yakışır modern bir Valilik binası, 200 yataklı yeni bir devlet hastanesi, SGK binası, okullar, yurtlar yapılıyor, Demiryolu projesinde, Niğde otoyol projesinde Kırşehir’de var.
Bunlar Kırşehir için güzel hizmetler, yatırımlar.
Bu yatırımlara son olarak çok amaçlı 4-5 bin kişilik devasa bir spor salonu ve kültür merkezi eklendi.
Yollar, köprüler, barajlar, sulama projeleri, tarım ve hayvancılık alanında yapılan yatırım ve destekler Kırşehir’de göçün önüne geçti, nüfusumuz artık düşmüyor, her ne kadar köy ve beldelerimiz, hatta ilçelerimiz boşalsa da merkez nüfusumuz artıyor.
Bu güzel ve yatırımları Kırşehir’in milletvekilleri Mikâil Arslan ve Salih Çetinkaya ile Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci el ele vererek yapıyorlar. Elbette bu üçlüye bir de AK Parti’nin İl Başkanı Muzaffer Aslan’ı da ekleyeceğiz.
Muzaffer Aslan’ın geçmiş dönemde milletvekili olarak verdiği hizmetleri de eklemezsek vefasızlık etmiş oluruz.
Şimdi bu dörtlü, Valimizle, İl Genel Meclisi Başkanımızla, Rektörümüzle, daire müdürlerimizle el ele vererek çalışıyor. Tabi bazen anlaşamadıkları, mutabakatta kalamadıkları bazı konular da olacaktır. Bu da insanın doğasında vardır.
Ama gördüğüm şu ki Kırşehir’e hizmet konusunda hepsi tek yumruk.
Zaten bizim ve tüm Kırşehirlilerin istediği de bu…
Şimdi bu birliktelikten bir takım çıkar çevreleri rahatsızlık duyabilir, hatta duydukları da ortada. Bu birlikteliği bozma adına her şeyi de yapabilirler. Ama seçtiklerimiz ve atanmışlarımızın buna fırsat vereceklerine de inanmıyorum.
Abi-kardeş ilişkisiyle çalışanların, fitnecilerin ellerini boşa çıkaracaklarına, Kırşehir ve Kırşehirlilere daha çok yatırım ve hizmet getirecekleri inancında olduğumu da burada belirtmekte fayda buluyorum.
Kırşehir için büyük düşünmek, Kırşehir’e daha çok hizmet ve yatırım beklemek hepimizin ortak noktası.
O zaman birlik olmakta, bütünlük olmak da fayda vardır.
Biz istiyoruz ki seçtiklerimiz ve atanmışlarımız Kırşehir’e hizmet ve yatırım yapsınlar, biz onları sırtımızda taşıyalım ve hep iyilikle, hayır dua ile analım.
Yoksa seçilene kadar Kırşehir’e ara sıra uğrayıp, birkaç kişi ile bir araya gelip gövde gösterisinde bulunup, seçildikten sonra Kırşehir’i unutmasınlar.
Hele kaybettikten sonra Kırşehir’e hiç gelmeyenlere ne demeli?
Kırşehir insanının oyunu alıp, hasbelkader seçilen, doğru dürüst kalıcı bir eser bırakmayan, hatta kazık çaktıkları bilinenlerin bugün Kırşehir’e doğru dürüst gelecek yüzleri olmadığı da ortada.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan ya da bir bakan gelince şöyle bir gözüküp, bir daha Kırşehir’e gelemeyenlerden bu memlekete ne hayır gelir ki?
Biz Kırşehir için kendisini siper eden, bakanlıkların kapısını arşınlayıp proje üstüne proje üreten, daha önceki dönemlerde hazırladığı, ancak hayata geçiremediği için bakanlıkların tozlu raflarında kalmış projelerini yeniden hayata geçiren, Kırşehir ve ilçelerini üçüncü dönemindeki yatırım ve hizmetlerle ihya eden Mikâil Arslan gibi bir milletvekili istiyoruz.
Milletvekili Mikâil Arslan’la el ele vermiş, Kırşehir için yapılacak her türlü yatırım ve hizmet için çaba harcayan, katkı sunan, Kırşehir’de kimseyi kırmayan, partisine ve davasına inanmış, hemşehrilerine gönülden bağlı, onların istek ve sorunlarını çözümlemek için bütün gücünü ortaya koyan Salih Çetinkaya gibi bir milletvekili istiyoruz.
Bir dönem Kırşehir’den milletvekili seçilen, partisinden ve Kırşehir’den, hemşehrilerinden kopmayan, onların her türlü sorunlarıyla yakından ilgilenen ve yaptığı çalışmalarıyla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın gözde milletvekilleri arasında haklı bir yer edinen ve bu nedenle partisinin Teşkilat Başkan Yardımcısı göreviyle ödüllendirdiği, onun da hem görevlendirdiği illerdeki başarılı çalışmalarıyla, hem de Kırşehir’deki çalışmalarıyla takdir ettiği Hacı Turan gibi bir milletvekili istiyoruz.
Yoksa ara sıra Kırşehir’de gözüküp, gelecek adına hiçbir çalışması ve projesi olmayan milletvekilini hiçbir Kırşehirli istemiyor ve istemeyecekte.
Özetle Kırşehir bugün yatırım ve hizmet alıyor. Yeterli mi? Bence elbette yetersiz. Devletin yaptığı rutin yatırımların dışında daha çok projelerin hayata geçirilmesi, en önemlisi istihdam sağlayacağı yatırımların yapılması gerekiyor Kırşehir’e…
Milletvekilimiz Mikâil Arslan’dan bu konuda önümüzdeki günlerde Kırşehir’e bir müjde vereceğini öğrendim. Son yıllarda hayvancılıkta büyük yatırımlar alan Kırşehir’in ette marka kent olduğunu biliyoruz. Bunun için Kırşehir’e büyük bir et entegre tesisinin kurulması için bir yatırımcı ile görüşen ve bu konuda epey mesafe alan Mikâil Arslan’ın bu yatırımı da Kırşehir’e kazandıracağından şüphem yok. İnşallah bu güzel yatırım Kırşehir ekonomisine büyük katkı sunar.
Yukarıda da belirttim. Biz ve bütün Kırşehirliler, Kırşehir’e kim hizmet ve yatırım getirirse onu hiçbir zaman unutmaz, hep hayır dua anar.
Bugün Kırşehir’i yöneten seçilmiş ve atanmışların da dua ile anılmasını umut ediyor ve diliyorum.

***

BİR ANEKTOT

Gülümsemeye devam edin...

Charlie Chaplin seyircilere bir şaka yapar ve herkes gülmeye başlar.
Charlie aynı şakayı tekrar yapar ve bu sefer birkaç kişi güler.
Aynı şakayı bir kez daha yapar ve bu sefer kimse gülmez. Sonra bu harika sözleri söyler:
"Aynı şakaya defalarca gülemiyorsunuz. O zaman neden aynı şey için tekrar tekrar ağlıyorsunuz?".
Yani hayatın her anının tadını çıkarın. Hayat çok güzel.
Geçen yıl Nisan ayındı Charlie Chaplin'in 128. doğum günüydü.
Kalbe dokunan en önemli 3 sözünü paylaşmak için güzel bir gün.
1-Bu dünyada hiçbir şey kalıcı değildir, endişelendiğimiz şeyler bile.
2-Yağmurda yürümeyi severim çünkü kimse gözyaşlarımı göremez.
3- Hayatta en boş geçirdiğimiz günümüz gülmediğimiz gündür.
Gülümsemeye devam edin...

***

BİRAZ DA GÜLELİM!

En zor soru

İngiliz, Fransız ve Türk’ten oluşan üç kişi, bilgisayara en zor soruyu sorma konusunu tartışıyorlarmış. Sonunda, en zor soruyu sorana bir takım elbise almaya karar vermişler.
İngiliz, bir soru sormuş; 15 saniye içinde yanıtı gelmiş.
Fransız bir soru sormuş; 20 saniye içinde yanıtı gelmiş.
Türk bir soru sormuş; 10 saniye, 20 saniye, 30 saniye… yanıt yok.
İngiliz ve Fransız, hayretler içinde Türk’e; “Bilgisayara ne sordun da böyle oldu?” demişler.
O da gayet sakin bir şekilde yanıtlamış:
“Hiiiiç… sadece, ne var ne yok dedim. O kadar…”
Temel bir yarışmaya katılır ve kazanır. Kendisine bir kitap hediye edilir. Kitabın adı da “Düz Mantık” tır. Temel hediyeyi alırken sorar:
-Bu kitapta ne yazıyor?
-Okuyunca öğrenirsin…
-Ben onunla uğraşamam, anlat bakiim sen bana.
-Pekala. Bak şimdi; senin evinde akvaryum var mı mesela?
-Evet var…
-O zaman içinde su da vardır?
-Evet var…
-İçinde su varsa balık da vardır?
-Evet var…
-Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen?
-Evet…
-Hayvanları seviyorsan insanları da seversin herhalde?
-Evet…
-O zaman senin sevgilin de vardır?
-Evet var.
-Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir?
-Evet.
-E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir?
-Evet.
-Bak gördün mü? Düz mantık buna denir işte…
Temel çok etkilenir. Kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken Dursun’u görür…
Dursun sorar:
-Temel o ne?
-Düz mantık kitabı!
-Nası bişey bu anlat bakiim…
-Bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı?
-Yook!
-O zaman sen i*nesin…

***

SEVDİĞİM BİR SÖZ

“En hakiki düşmanlarımız kalbimizde yaşayan şu üç şeydir: Hırs, haset ve kıskançlık.” Abdülkadir Geylani