Sevgili okurlarım, Kırşehir’de takdir ettiğim zaman zaman görüş ve düşüncelerini dinlediğim, geçmiş yıllarda pek çok kere yazıp kaleme aldığım, kartallar gibi yüksekten uçarak değil de yılan gibi yerlerde sürünerek, köy bakkallığından fabrikatörlüğe yükselen İhsan Yeşilli ağabeyimiz iki kitaptan sonra üçüncü kitabını da yazmaya başladığını öğrendiğimde ne kadar sevindim. Yeşilli, bu kitabında Kırşehir’in son seksen yılını, sanayisini, yaşadıklarını, gördüklerini, vefasızlıkları kaleme aldığını söyledi.

Sevgili okurlarım, Kırşehir’de takdir ettiğim zaman zaman görüş ve düşüncelerini dinlediğim, geçmiş yıllarda pek çok kere yazıp kaleme aldığım, kartallar gibi yüksekten uçarak değil de yılan gibi yerlerde sürünerek, köy bakkallığından fabrikatörlüğe yükselen İhsan Yeşilli ağabeyimiz iki kitaptan sonra üçüncü kitabını da yazmaya başladığını öğrendiğimde ne kadar sevindim.
Yeşilli, bu kitabında Kırşehir’in son seksen yılını, sanayisini, yaşadıklarını, gördüklerini, vefasızlıkları kaleme aldığını söyledi.
Ben de büyüğümüz, değerli ağabeyimiz İhsan Yeşilli’yi kısaca da olsa yazmak istedim.
Bu güzel insanın kıymetini, değerini bilemedik. “Kırşehir kalkınsın, Kırşehir sanayileşsin, Kırşehir iktidarların yanında yer alarak büyüsün istedim. Kırşehir’de göç dursun, Kırşehir’in nüfusu artsın istedim ama çok geç kaldık. Kırşehir her konu da olduğu gibi bu konuda da birlik ve beraberliğimizi kaybetti” diyerek üzüntüsünü dile getiriyordu Yeşilli.
Kırşehir’in sanayisini, sanayicilerini kim bilir kaç kere yazmıştım.
Kırşehir’de köyden gelip ilk öne çıkan İhsan Yeşilliydi.
Ben İhsan Yeşilli’ye bundan elli yıl önce uzun çarşıda Taş Mağaza dediğimiz iş yerinin yanında bakkallık yaparken tanıdım.
İhsan Yeşilli bakkalcılıktan sonra zahireciliğe başladı. Eski Buğday Pazarında zahireciler arasında öne çıkan zahirecilerin lideri konumundaydı.
Tonlarca buğday arpa alımını gerçekleştirir. Aldığı mahsulleri Türkiye’nin önde gelen fabrikalarına satardı.
Sonra yazıhanesinin bugünkü Ahi Stadı’nın yanına, Ahi Külliyesi’nin karşısına taşımıştı.
Kırşehir Ticaret ve Sanayisinde hızla yükselirken İhsan Yeşilli, Arif Zülkadiroğlu’ndan devraldığı Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası’nın başkanlığına seçildiğinde, amacı Kırşehir’i sanayide ve ticarette bir Kayseri gibi bir Konya gibi yapmaktı.
Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası’nın 1970’li yıllarda bugünkü öğretmen evinin karşısında, eski Sülükçüler Kahvehanesinin üstünde bir iş yerindeydi.
Ticaret ve Sanayi Odasının Genel Sekreteri Hacı Muharrem Erdaş, kâtibi topal Cemal Akman hizmetlisi ise Emsal hanımdı.
İhsan Yeşilli’nin giderek yükseldiği yıllarda Kırşehir’in birkaç un fabrikası vardı. Bu fabrikaların birisi 1946 yılında otuz Kırşehirlinin bir araya gelerek kurduğu Türk Hidroelektrik Değirmencilik Limited Şirketi’ydi. Bu değirmencilik şirketinin amacı Kılıçözü’nün akıp giden suyundan yararlanmak ve Cafer Ağa Çiftliği dediğimiz yerde kurarlar fabrikayı. Amaçları da elektrik üretmekti. Belediye ile anlaşmazlığa düşünce un fabrikasına çevirirler.
1950 yılında İstanbul’dan getirdikleri bir Rum değirmenciye montaj yaptırıp üretime geçirirler. Zira o yıllarda Özbağ’dan başlayan Kılıçözü Irmağı boyunca otuz altı tane su değirmeni olduğunu öğreniyoruz.
Daha sonra 1950 yılında Kırşehirli Ali Ekinci adındaki bir hemşerimizde bugün “Ekinciler Un Fabrikası” olarak bilinen fabrikayı kurar. Bu fabrika su değirmenlerine göre daha modern olarak motorla çalışıyordu.
İşte Kırşehir’in o yıllarda sanayileşmesinin öncülüğünü yapan bu iki un fabrikasıydı.
1970’li İhsan Yeşilli ihale ile 572 bin 500 liraya bu fabrikayı satın alarak köy bakkallığından fabrikatörlüğe ilk adımı atmıştır.
İhsan Yeşilli hem ticaret ve sanayi odasının başkanlığını yürütürken öncülüğünü yaptığı Kırşehir Holdingin kurulmasını sağlıyor. Kırşehir’e yeni fabrikalar kurulması için o yıllar da eski Valilerimizden Mustafa Bezirgân, Belediye Başkanları Kemal Hotomaroğlu ve Orhan Baycan Esnaf Odaları Başkanı Mustafa Karagüllü sık sık İstanbul’a giderek orada ticarette adı öne çıkan Ahmet Uğurlu, Muzaffer Mermer, Nafi Koçak, Sıddık Aksoy gibi tüccarları Kırşehir’e getirerek bu işlerin başına da Burhan Ulutan’ı görevlendirirler.
Kırşehir Holding’in amacı da Kırşehir’e bir lastik fabrikasının kurulmasını sağlamaktı.
Kırşehir Holding bünyesinde Orta Anadolu Lastik Sanayi A.Ş. adıyla bir şirket kuruluyor. Kısaltılmış adı ORALSAN. Sonra akabinde MEYTAŞ, ORALGİM, ÇEMAŞ, Kervansaray İşçi Emeği Yem Sanayi sırayla kurulur ve bir kaçı kuruluş amacı dışında üretime başlar. Sonra ilerleyen yıllarda Başbakan Süleyman Demirel’le görüşen Burhan Ulutan Kırşehir’e bir lastik fabrikası kurulması konusunda anlaşır ve Ankara Stad Oteli’nde çalışmalarını başlar ve 31 Ocak 1977 tarihinde Kırşehir PETLAS Lastik Fabrikası’nın temelini dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’e attırırlar. Süleyman Demirel’in temelini attığı lastik fabrikası devletin Kırşehir’e ilk ve tek yatırımı olarak kurulmuştur.
Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak İhsan Yeşilli MEYTAŞ’ın, ORALSAN’ın, ÇEMAŞ’ın hizmete açılmasını sağladığı gibi bu kurumların yıllarca yönetim kurulu başkanlığını yaptı. Aynı zamanda bu fabrikaların da ortağıydı.
İhsan Yeşilli Kırşehir’deki tüm tesislerin açılmasını sağladığı yıllarda Organize Sanayi Bölgesinin de kurulmasının temelinde o attı.
Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığını yürütürken İhsan Yeşilli kendi işini daha da büyüterek un fabrikasından başka yem ve çuval fabrikası da kurmuş, Kırşehir’in ilk özel müteşebbisi olarak Kırşehir de bin kişiye iş ve aş verdi.
İhsan Yeşilli hızla yükseliyor, Türkiye’nin önde gelen sanayicisi olarak tanınıyordu. Kırşehir’e gelen bakanlar valiler belediye başkanları Yeşilliler Fabrikalarını geziyor, misafir oluyorlardı.
İşin en acı tarafı da kurumsallaşamayan İhsan Yeşilli işlerini aile şirketi olarak oğullarıyla götürüyordu. Yeşilli “Bugünkü aklım olsaydı kurumsallaşır, ailemi bu işe karıştırmazdım, ama artık geçti” diyordu.
İşte bu yıllarda bankaların gecelik faiz yükseltmeleri İhsan Yeşilli gibi nice kurumların kapanmasına neden oldu.
İhsan Yeşilli çok müteşebbis ruhlu bir insandı. Mücadeleyi sever, Kırşehir’de kendisi gibi sanayicilerin artmasını, yeni fabrikalar kurulmasını isterdi. Kırşehir’de üzüldüğü tek şey “birlik ve beraberliğimizi temin edemedik, birbirimizi sevemedik. Benim köyden gelip bakkallıktan fabrikatörlüğe yükselmemi kabullenemeyenler de büyüyemediler. Bu durumlara çok üzülürdüm” derdi.
Otuz yıla yakındır Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığını yaparken İhsan Yeşilli yıllar yılı oda çalışanların maaşını kendi cebinden öderdi. Kırşehir Ticaret ve Sanayi Odası’nın Atatürk Caddesi’nden satın aldığı bugünkü yeri o taşımıştı.
İhsan Yeşilli, fabrika sahibi olarak yıllarca vergi rekortmeni oldu devlete yıllarca trilyonlarca vergi ödedi. Binlerce insan çalıştırdı. Kırşehir’in makûs tarihini değiştirmek için çok mücadeleler verdi. Yanında, arkasında kimseyi göremedi. Vefasızlıklar yaşadı. Kırşehir’i bir Kayseri gibi bir Konya gibi yapmak için ömrünü verdi. Kırşehir’i ölümüne sevdi.
Bugün köşesine çekilmiş İhsan Yeşilli ağabeyimizi ben böyle gördüm, böyle tanıdım. Buradan ona selâm olsun.