Geçtiğimiz hafta Ahilik programları, Şeyh Edebali’yi ve Neşet Ertaş’ı anma törenleri nedeniyle Kırşehir olarak yoğun ve yorucu bir hafta geçirdik. Tabi ki bu yoğun ve yorucu hafta Kırşehir protokolü ve sorumlu, duyarlı birkaç esnaf ile birkaç vatandaş için geçerlidir.

Geçtiğimiz hafta Ahilik programları, Şeyh Edebali’yi ve Neşet Ertaş’ı anma törenleri nedeniyle Kırşehir olarak yoğun ve yorucu bir hafta geçirdik. Tabi ki bu yoğun ve yorucu hafta Kırşehir protokolü ve sorumlu, duyarlı birkaç esnaf ile birkaç vatandaş için geçerlidir. Bedavayı, beleşçiliği ve başkasının sırtından geçinmeyi seven uyanık millet olduğumuz, bir kepçe bulgur pilavını cuma namazına tercih ederek iki saat önceden sıraya girdiğimiz için törenler ve programlar bedava pilav, helva, çörek, börek, ayran dağıtımı kadar ilgi görmedi.
Ahilik törenleri işlenmesi gereken ayrı bir konu olup, bu hafta Kırşehir Mehter Takımına değinmek istiyorum. Tarihimizdeki, kültürümüzdeki yeri çok önemli olan ecdadımıza savaşlar kazandıran mehter takımının bir çok ilde olup, Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş kararının alındığı, bağrından Şeyh Edebalı, Dursun Fakıh, (Kırşehir’in İnaç köyünde doğmuş, Şeyh Edebalı’nın büyük amcasının torunudur. Şeyh Edebalı’nın damadı, Osman Gazi’nin bacanağıdır. Tefsirci ve Türk Bilginidir. Türbesi Bileciğin Küre köyündedir.) Ahi Evran, Yunus Emre, Kayışeyhi, Aşıkpaşa, Süleyman Türkmani, Muhlis Paşa, Ahmedi Gülşehri, Cacabey, Muzaferiddin Behram Şah gibi çok sayıda Türk Bilginlerini, İslam Alimlerini, filozofları, ilim adamların, şairleri, yazarlarını yetiştiren Türk tarihine, Türk Kültürüne, Türk Diline yön veren Kırşehir’de olmaması Kırşehir tarihine, kültürüne karşı çok büyük bir eksiklikti ve bu eksikliğin giderilmesi hiç kimsenin aklına gelmiyordu.
Neyse ki takvimlerin 31 Mayıs 2009 tarihini gösterdiği gün Şeyh Edebalı için doğduğu köy olan Kırşehir’in İnaç köyünde anma programı yapılacaktı. Şahsım olarak Türk ve Kırşehir tarihine özel ilgim olduğu, aynı zamanda o günlerde yayın hayatını sürdüren Kırşehir Gündem ve halen Ankara’da yayın hayatına devam eden Güncel Türkiye Gazetelerine haber yapmak için elime ajandamı ve kalemimi alarak İnaç köyüne gidip, basın için ayrılan bölümde yerimi aldım. Programı başlatan sunucu ilk olarak “gösterilerini sunmak için Kırıkkale Belediyesi Mehter Takımını sahneye davet ediyorum “dediği an çok üzülmüş ve kendi kendime “Kırşehir’e çok sayıda belediye başkanı geldi-geçti ama içlerinden mehter takımı kuracak bir baba yiğit çıkmadı şu rezilliğe bakın hemen yanı başımızda komşu il Kırıkkale’de mehter takımı var, Kırşehir’de yok” demiştim.
Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, başkanlık görevini teslim alalı üç ay gibi çok kısa bir süre olmuştu. Kırıkkale Mehter Takımı sahneye davet edildiği an ilk notumu Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’ye iletmek üzere Kırşehir Belediyesinin Mehter Takımı kurması için almıştım. Programda konuşma sırası gelen Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci konuşmasının sonunda “ Muhterem Kırşehirliler, değerli misafirler Belediye olarak en kısa sürede mehter takımı kurarak seneye yapacağımız Şeyh Edebali ile diğer tarihi ve kültürel değerlerimizin anma törenlerinde ve çeşitli programlarda Kırşehir Belediyesine, Kırşehir’e ait mehter takımımız konser vermek üzere sahneye davet edilecektir, bunun için çalışmalara hemen başlayacağız” dediği an oooh! nihayet büyük bir eksikli giderilecek deyip, konuyu takip etmek üzere notumu beklemeye almıştım.
Aradan birkaç aylık zaman geçtikten sonra Kırşehir Mehter Takımının kurulduğunu ve Ankara’dan getirilen bir hoca tarafından ahi stadyumunun arkasında bulunan sentetik futbol sahasında eğitim verildiğine şahit oldum. İnanın çok sevindim ve duygulandım. Gerçekten Kırşehir’de büyük bir eksiklik gideriliyordu.
Yaşar Bahçeci’nin Kırşehir Belediye Başkanlığı görevine seçildikten sonra hemen, hemen ilk icraatlarından olan Mehter takımını Osmanlı İmparatorluğunun kuruluş kararına imza atan, buram-buram tarih kokan eğitim ve kültür şehri Kırşehir’e çok yakıştı. Çok kısa sürede kurulan mehter takımı öylesine kaliteli ve görkemli bir ekip oldu ki Türkiye’ nin örnek ve parmakla gösterilen sayılı mehter takımı haline geldi. Kırşehir Mehter Takımı bırakın Kırşehir’i Türkiye’nin diğer illerine konser vermeye gittiği gibi dış ülkelere de giderek konser vermektedir. Çok şükür artık diğer illerden mehter takımı getirmiyoruz, kimselere minnet etmiyoruz, kendi işimizi kendimiz görüyoruz. Törenlerde, anma programlarında eğlencelerde sahneye Kırşehir Mehter Takımı davet ediliyor.
Osmanlı döneminden itibaren çok büyük önemi ve etkisi vardır mehter takımının. Savaşlar da düşmanın psikolojisini bozmak amacıyla hareket eden mehter takımı uzaktan gelen ve gök gürültüsünü andıran sesiyle düşmanın gözünü korkutmuş, olumsuz etkilemiş Osmanlı Ordusunu cenge getirerek heyecanlandırmış avantaj sağlamış ve savaştan zaferle çıkmasına sebep olmuştur.
Yavuz Sultan Selim Macaristan seferine çıktığında Macar komutanı, Macar kralına “Efendim Osmanlı Macaristan’a sefere çıkmış ne yapmalıyız” dediğinde Macar Kral’ı komutana “mehter de var mı?” demiş, komutan “var efendim” demiş. Bunun üzerine Macar kralı komutana “önce mehteri susturun, sonra Osmanlı askerini durdurun, mehteri susturmadan askeri durduramazsınız” demiş.
Ecdadımıza savaşlar kazandıran, insanın vatan, millet, bayrak sevgini kamçılayan, heyecanlandıran kanını titreten, Türk Tarihinde, Türk Kültüründe çok büyük yeri ve önemi mehter takımı Kırşehir meydanlarında verdiği konserden rahatsız olan bazı duvar dibi üniversitesi mezunlarının “bu devir de bu gürültü, bu dan, dun ne yahu millet uzaya gidiyor biz dan, dunla uğraşıyoruz” gibi söylemlerine bizzat şahit oluyor ve çok bilmiş duvar dibi üniversitesi mezunlarına buradan sesleniyorum.
Uzaya giden, teknoloji bulan, ilim irfanla uğraşan gelişmiş ülkelerin hangisi kendi öz kültürlerinden, tarihlerinden kopmuştur. Acaba İtalya operadan, İspanya, İspanyol müziğinden, Afrika caz müziğinden, Almanya pop müziğinden, Rusya kızıl ordu bandosundan vazgeçtiler mi?
Hiç biri de vazgeçmedi, geçemezler. Çünkü bunlar onların öz kültürüdür diyerek mehter nerenize batıyor ki rahatsız oluyorsunuz diyerek sormak istiyorum.
Son olarak Kırşehir Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci’ye Kırşehir meydanlarında, cadde ve sokaklarında yürüyen, konser veren Kırşehir insanını heyecanlandıran, duygulandıran, kanını titreten ve bazı duvar dibi üniversitesi mezunlarının kulaklarının pasını açan Türkiye’nin sayılı ve örnek mehter takımını Kırşehir’e kazandırdığı için teşekkür ediyorum.