Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2024 yılına ait adrese dayalı nüfus kayıt sistemi verilerine göre Kırşehir’in toplam nüfusu 244 bin 889 kişi olarak kaydedildi. Bu nüfusun 123 bin 648’ini erkekler, 121 bin 241’ini ise kadınlar oluşturuyor. Aradaki fark az gibi görünse de, erkeklerin sayıca üstünlüğü şehir genelinde hissediliyor. Özellikle merkez ilçeye bağlı köylerde bu fark daha da belirginleşiyor.
Kırşehir gibi göç veren şehirlerde erkek nüfusunun fazla olması dikkat çekici. Erkeklerin şehirde kalmaya, kadınların ise evlilik ya da eğitim gibi nedenlerle başka şehirlere göç etmeye daha yatkın olduğu görülüyor. Kadınların kırsaldan kent merkezine göç etme eğilimi, genellikle eğitim veya iş imkânlarının sınırlılığı nedeniyle daha az seviyede kalıyor.
Sosyal Hayatta Cinsiyetin Etkisi
Nüfus dengesindeki bu farklılık, Kırşehir’in sosyal yaşamında da kendisini gösteriyor. Erkeklerin çoğunlukta olması, şehirdeki sosyal yapının şekillenmesinde önemli bir rol oynuyor. Toplumsal etkinliklerde, yerel yönetimlerde ya da kamuya açık organizasyonlarda erkek katılımının daha yüksek olması dikkat çekiyor.
Kadınların sosyal alanda daha az görünür olması, temsil gücünü de doğrudan etkiliyor. Kırşehir’de kadınların siyasette, yönetimde ve sivil toplumda daha az yer alması, bu sayısal dengesizliğin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Bu durumun uzun vadede toplumsal gelişim ve eşitlik adına olumsuz etkiler yaratabileceği öngörülüyor.
Göç ve Ekonomi Dengesi Üzerinde Belirleyici
Kırşehir’de erkek nüfusunun daha fazla olmasının nedenlerinden biri de iş gücü piyasasındaki cinsiyet dağılımı. Özellikle tarım, hayvancılık ve inşaat gibi alanlarda çalışanların büyük çoğunluğunu erkekler oluşturuyor. Kadınların ise bu sektörlere daha az dahil olması, istihdamda cinsiyet uçurumunu derinleştiriyor.
Ayrıca, Kırşehir’den üniversite ya da iş nedeniyle göç eden genç kadınların sayısındaki artış, şehirde kalan kadın nüfusunun daha yaşlı gruplardan oluşmasına yol açıyor. Bu durum hem demografik yapıyı hem de ekonomik hareketliliği etkileyen bir unsur olarak öne çıkıyor. Erkeklerin şehirde daha fazla kalma eğilimi, nüfus dengesini kalıcı hale getiriyor.
Kadın Temsili İçin Yeni Politikalar Şart
Kırşehir’deki bu cinsiyet dengesizliği, sosyal politikalarda kadınların daha fazla desteklenmesini zorunlu kılıyor. Kadınların eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal hizmetlere kadar her alanda daha etkin rol almaları için yeni projelere ihtiyaç duyuluyor. Yerel yönetimlerin ve STK’ların bu alanda daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiği uzmanlarca sıkça dile getiriliyor.
Kadın sayısının az olması, bu kesimin sorunlarının da daha az görünür hale gelmesine neden olabiliyor. Bu da toplumsal farkındalık açısından önemli bir sorun teşkil ediyor. Uzun vadeli hedeflerde, kadınların kent yaşamına daha fazla entegre olması, istihdam alanlarının genişletilmesi ve sosyal yaşamda daha fazla yer bulması gerekiyor.