Adına şarkılar yazılan şirin mi şirin gül kokulu memleketimiz Kırşehir, güllere hasret kaldı…
Büyük Üstat Neşet Ertaş’ın da adına türkü yazdığı “Kırşehir’in Gülleri” eseriyle öne çıkardığı "Biter Kırşehir'in gülleri biter efendim, Şakıyıp dalında bülbüller öter" dediği, gülün memleketi Kırşehir, eski tadını kaybetti. Her sokağında rengarenk güller ekili olup görenleri kokusuyla görsel şöleniyle kendine hayran bırakıyordu. Şimdi değil sokaklar, caddeler, parklar, bahçeler bile gül yüzü görmüyor. Renkli peyzaj çalışmalarıyla vatandaşların ilgisini çeken Kent Park bile bakımsızlığı ve düzensizliğiyle vatandaşların tepkisine sebep oluyor.
Kırşehir’in eski topraklarından Zeynep Bayram (81) gazetemiz muhabirine eski Kırşehir’i anlattı. “Adına gülşehri derdik gül kokulu memleketimin” diye bahsetti Kırşehir’den…
“Eski zamanlarda Kırşehir’e gelenler, ‘buram buram gül kokuyor bu memleket’ derdi… Türbe ’den aşağı inen yol boyu renkli güller karşılardı misafirlerimizi. Gün doğumu da gün batımı da eşsiz bir görüntüye neden olurdu.” İfadeleriyle Kırşehir’i anlattı.
Zeynep Bayram, eski zamanlarda Kırşehir’in adının Gülşehri olduğunu hatta buna örnek olarak Kırşehir’de Mevleviliği yayan Divan Şairinin de mahlasını eski adıyla Gülşehri yeni adıyla Kırşehir’den aldığını söyledi. Şimdi sokaklarda göremediği kokusunu alamadığı güllere hasret kaldığını söyledi.