“Türk basınında sıfırdan başlayıp hayatın tüm zorluklarına göğüs gererek başarıya ulaşmış ve sonunda en mükemmeli yakalamış isim pek azdır. Kırşehir basınında bunun örneği şu anda elinizde tuttuğunuz kitabın yazarıdır desem mübalağa etmiş olmam. Hele sözünü etmek istediğimiz ismin başarıya ulaşmasında payı bulunan bir kişi olarak bendeniz bu yargıya varmış isem daha fazla konuşmak gereksizdir” diye yazmıştım son kitabının tanıtım yazısında Şevket Güner için... 
Şu anda elinizde tuttuğunuz “Kırşehir Çiğdem”in kurucusu Şevket Güner'in kardeşi Salih Güner ile el ele, omuz omuza vererek gazetesini bu günlere, hem de 1 numaraya ulaştırmış olmakla ne kadar övünse azdır.
Daha önce de belirttiğim gibi 1965 yılında küçük yaşlarda köyden kalkıp şehre gelmiş bir ailenin çocukları olarak Güner kardeşlerin çıraklıktan başladıkları meslek hayatları mücadelelerle doludur. Genç kuşaklara örnek olacak nitelikteki o onurlu mücadelede yaşananları ayrıntılarla anlatmaya kalksam sanırım sizler de onlara karşı beslediğiniz kanaatlerde yanılmadığınızı anlayacak ve “Kalemini kır, fakat satma” düsturuyla bu günlere gelmiş Şevket ve Salih Güner kardeşleri bir kere daha gönülden alkışlayarak mutluluklarına mutluluk katacaksınız.
Şevket Güner şimdi Nevşehir'e bağlı olan Hacıbektaş ilçesinin Çiğdem köyünde 1952 yılında doğmuştu. 1954'te Demokrat Parti iktidarı Niğde'ye bağlı Nevşehir ilçesini il yapıp kendisine oy vermediği için Kırşehir'i ilçeliğe düşürerek Nevşehir'e bağlayınca Hacıbektaş ve Avanos ilçeleri ile sonradan ilçe olan Kozaklı kasabası Nevşehir'e geçmişti. Böylece Hacıbektaş ile birlikte Çiğdem köyü de Nevşehir'e bağlanmıştı. Şevket benim matbaada çalışarak başladığı gazetecilik mesleğine kendi adına matbaa kurup 28 Mart 1977'de “Kırşehir Çiğdem”i çıkarmaya başlayarak gazetecilik mesleğine ilk adımı atmış, matbaasına ve gazetesine, ilk çocuğu olarak dünyaya gelen kızına da “Çiğdem” ismini vermekle doğduğu yere bağlığını ortaya koymuştur.
Şevket Güner'in 2003 yılında çıkardığı “İnsanları ve Olaylarıyla Demokrasi Kalesi Kırşehir” adlı 700 sayfalık ilk kitabının önsözünü yazma onuru da ustası olarak bana düşmüştü. Şevket ilk günden bu yana geçen kırkbeş yıllık meslek hayatında çizgisinden zerrece sapmadı. Matbaacılıktaki son teknolojiyle yayınlanan “Kırşehir Çiğdem” bugün Kırşehirliler'in en çok okuduğu gazete oldu. 
Geride bıraktığımız yirminci yüzyılın son çeyreğindeki Kırşehir'i insanları ve olaylarıyla öğrenmek isteyenler için tek kaynak olan, Kırşehir'de yaşanmış siyasal ve toplumsal olayların gözlemlere dayalı perde arkası gerçek öykülerini anlattığı ilk kitabının önsözünde de şöyle demiştim Şevket için ve bugün de rahatlıkla aynı görüşü paylaşıyorum:
“... Şevket benim yabancım değil. Yanımda yetişmiş, sanatı ve namuslu gazeteciliğin ilkelerini benden öğrenmiş, Ahilik ilkelerine göre 'şed' kuşatabileceğim ustam, bu meslekte en büyük övünç kaynaklarımdan biri...
“Ünlü saz ve söz ustası, Kırşehirliler'in medâr-ı iftiharı amcazâdem Şemsi Yastıman 'Çırak ustasını geçmezse o sanat ölür' derdi ve bu sözünü çerçeveletip Beşiktaş'taki saz evinin duvarına da asmıştı.
“Sevgili Şevket bugün zirvesinde bulunduğu ve kendisini herkese kabul ettirdiği gazetecilik mesleğine başarısında büyük payı bulunan kardeşi sevgili Salih'le birlikte gazete dağıtmakla başladı. 1960'larda çırak olarak girdiği gazeteciliğin her türlü çilesine göğüs gere gere kendini yetiştirmesi ve yetişirken de Kırşehir'e hizmeti daima ön plânda tutarak bu günlere gelmesi elbette alkışlanacak bir başarıdır. Hele bunu ustası olarak söylüyorsam bu daha büyük bir başarıdır.”
Günümüzde gazetecilik mesleğinin içinde bulunduğu acı tabloya bakarsak “Kırşehir Çiğdem”in ilkeli, dürüst, tarafsız ve bağımsız gazetecilikte en küçük bir sapma göstermeden yayınını 45 yıldır aynı çizgide ve düzenli olarak sürdürmesini alkışlarken onu desteklemek Kırşehirli olan ve Kırşehir'i seven herkes için yerine getirilmesi hemşehrilik borcu olmalıdır.
Şevket Güner gazetecilik mesleğinde zirveye ulaşırken ustası olarak bana karşı gösterdiği kadirbilirliğin yanında içinde yaşadığı kenti ve insanlarını da hiçbir zaman unutmamış, “İnsanları ve Olaylarıyla Demokrasi Kalesi Kırşehir” ve “Gazeteci Şevket Güner'le Kırşehir” adlı eserleriyle de Kırşehir'i her yönden en ince ayrıntılarıyla ortaya koyma başarısını göstermiştir.      
Yazı ailesinden biri olarak “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi ile Kırşehrimize yaptığınız hizmetler için teşekkür ederken yapacağınız hizmetlerin de daim olmasını diliyor, 45'inci yılınızı gönülden kutluyorum Şevket Güner, Salih Güner ve Beyhan Ballı...