Gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”in kurucusu, Kırşehir’in en eski gazetecilerinden ve Kırşehir basınının usta kalemi Şevket Güner’in, üçüncü kitabı olan “Ahiler Ocağı, Ozanlar Diyarı Evliyalar Yurdu, Demokrasi Gazisi Bir Şehre Dair, Tarihe Not Düşen Kırşehir Yazıları” kitabı yayınlandı.
2003 yılında yayınladığı “İnsanları ve Olaylarıyla Demokrasi Gazisi Kırşehir” adlı kitaptan sonra gazeteci ikinci kitabı olan “Gazeteci Şevket Güner’le Kırşehir”i ise 2018 yılında yayınladı.
Üçüncü kitabı olan “Tarihe Not Düşen Kırşehir Yazıları” kitabı Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı Yayınları tarafından yayınlandı. 551 sayfadan oluşan son kitabıyla ilgili bir açıklama yapan gazeteci Şevket Güner, şunları ifade etti:
“Gazetecilik mesleğine başladığım 1965’li yıllarda Kırşehir’in kent merkezi nüfusu 28 bin civarındaydı. Bu tarihlerde Kırşehir’de iki yerel gazete yayınlanıyordu. Daha sonra ilerleyen yıllarda bu mesleği öğrendikten sonra kendi gazetem olan “Kırşehir Çiğdem”i 28 Mart 1977 tarihinden itibaren yayınlamaya başladım. “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi Kırşehir’de dürüst bir gazete olarak Kırşehir’e hizmet yolunda çok sıkıntılar ve badireler atlattım. Bugün yarım asra merdiven dayamış “Kırşehir Çiğdem” Gazetesinde yazılar yazıyorum. Kırşehir ve Kırşehirliler için neler yazdım. Kırşehir’in sorunlarını hiçbir zaman bıkmadan, usanmadan dile getirdim. Bundan dolayı bütün Kırşehirliler bizim gazetemizin yanında yer aldı. Kırşehir’de geçmişte gazetelerinde çalıştığım meslek büyüklerim, daha sonra benim gazetemde köşe yazıları yazdılar. Hala da yazmaya devam ediyorlar. Bu meslek halatımda hiçbir zaman Kırşehir ve Kırşehirlilere söz söyletmedim. Meslek büyüklerimi her zaman şükranla, saygıyla andım. İlk kitabım olan “İnsanları ve Olaylarıyla demokrasi Kalesi Kırşehir’i 2003 yılında yayınladım.
“İkinci kitabım olan “Gazeteci Şevket Güner’le Kırşehir”i ise 2018 yılında yayınladım. Kırşehir’in yaşanmışlıklarını dile getirdim. İki kitabımda Kırşehir’de ve Kırşehirliler arasında büyük ilgi gördü. “Tarihe Not Düşen Kırşehir Yazıları” adındaki üçüncü kitabımda ise Kırşehir için, Kırşehirliler yazdığım çok kıymetli yazılarımı bu kitapta toplayarak tarihe not düştüm.
“Kırşehir Çiğdem”i yayınlamaya başladığımdan bugüne kadar mesleğime ara vermedim. Gazetecilikten başka da mesleğim olmadı. Kırşehir’de devlet tarafından verilen ilk Basın Kartı’nı ben aldım. Daha sonra Kırşehir’de ilk Sürekli Basın Kartı’nı almak da yine bana nasip oldu. Halen de Sürekli Sarı Basın Kartı’nı taşıyorum. Kırşehir’de bu onur bana yeter. Yeter ki mesleğimizin duayenleri gibi mesleğimizi dürüst yapalım. Hayatta bana hiç kimse doğruluktan ve dürüstlükten başka yanlış yaptıramaz.
“Mesleğimi Kırşehir’in simgesi olmuş Pir Ahi Evran-ı Veli’nin ilkelerinden ayrılmadan, onun işaret ettiği prensiplerden ayrılmadan yürüttüm. Bu nedenle beni önce İstanbul Ahilik ve Araştırma Vakfı Başkanlığı’nca 2019 yılında “Yılın Ahisi” seçerek kalabalık bir Kırşehirlilerin huzurunda şed kuşatarak “Ahi Baba” unvanı ile onurlandırmışlardı. Daha sonra Kırşehir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’nce de “Ahi Esnafı” unvanını verilerek Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk tarafından “Ahi Evran’ın Anıtı verilerek ödüllendirilmiştim.
“Hiçbir zaman kibirlenmeden, büyüklenmeden, hep mütevazı oldum. Bundan dolayı Kırşehirlilerin aradığı, güvendiği gazeteci olarak tarihe geçtik. İl dışındaki Basın kuruluşlarından da Kırşehir’in en iyi gazetesi ödülünü aldım. Kırşehir’deki bazı basın kuruluşları da bana “Kırşehir’in Duayen Gazetecisi Onur Ödülü”nü verdiler.
“Bütün bu ödüller, plâketler evimdeki müze haline getirdiğim geniş salonumda muhafaza edilmektedir. Özellikle devlet büyükleri ile çekilen fotoğraflar, daktilolarım, ses alma teybim, arşiv gazeteler, daha neler, neler...
“Gazetem “Kırşehir Çiğdem”i yarım asra yakın yayınlarken ve bugünlere ulaşmamda, yoklukları, zorlukları beraber paylaştığım, 55 yıldır benim bitmez tükenmez kahrımı çekerken, iyi günde; kötü günde, sabırla, inatla hep yanımda duran ve 3 Temmuz 2023 tarihinde kaybettiğim, yerini hiçbir zaman dolduramayacağım eşim Elif Güner’i de buradan minnetle anıyorum. Hazırladığım bu üç kitabımı onun çok büyük destekleriyle yayınladım. Eşime ömrümün son nefesine kadar hep duacıyım. Onu rahmetle, minnetle, şükranla hep anacağım. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
“Daha önce Kırşehir’le ilgili kitaplarım çok ilgi görünce doğrusu üçüncü kitabı yazmak ta şart oldu. Bu kitaplarını okuyanlarda Kırşehir ve Kırşehirlilerle ilgili unuttukları kesitleri bulacaklar. Pir Ahi Evranları, Hünkâr Hacı Bektaş-ı Velileri, Aşık Paşa’ları, Ahmed-i Gülşehrileri, Yunus Emreleri sinesinde barındıran, Osmanlı Devleti’nin kuruluşunun temellerini atan Şeyh Edebalileri yetiştirmiş, Kurtuluş Savaşı ve sonrasında Mustafa Kemal Atatürk’ün sonsuza dek yanında olmuş bir ilin, Kırşehir’in gazetecisi olarak hep onur ve gurur duydum.
“Böylesi duygu ve düşüncelerle yazdığım bu kitaptaki tüm yazıları Kırşehir tarihine geçmiş yazılardır. Tüm okurlarıma ve Kırşehirlilere selam ve saygılarımı sunarken, bu kitabımın yayınında büyük destek ve katkılarını gördüğüm Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı Başkan Yardımcısı, Kırşehir sevdalısı hemşehrimiz Süleyman Demir’e de ne kadar teşekkür etsem azdır.” (HABER: ÇİĞDEM SÖNMEZ)
