52 baro başkanlığı gazetecilerin gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına ilişkin açıklama yaparken Kırşehir Baro Başkanlığının sessizliği dikkat çekti.
52 baro, tutuklanan ve gözaltına alınan gazetecilerin serbest bırakılması çağrısıyla ortak açıklama yayınladı. Ortak açıklamaya KIRŞEHİR Barosu'nun imza koymaması dikkatlerden kaçmadı. Adalet, günü geldiğinde herkese lazım olacaktır. 52 Baro açıklama yaparken Kırşehir Barosu bu duruma sessiz kaldı.
- Kırşehir Barosu, "Gazetecilerin yargı tehdidine maruz bırakılması ülke demokrasisine yönelik önemli bir tehlikedir" ifadelerini kullanmadı.
- Kırşehir Barosu, “İfade özgürlüğü; kamusal tartışma ve kanaat oluşumuna zemin sunarak demokratik toplumun oluşmasına katkı sağlayan temel bir haktır.” demedi.
- Kırşehir Barosu, “Medya faaliyetlerinin, ifade özgürlüğü hakkına yerleşik bulunduğu ve kamuoyunu ilgilendiren konularda halkın bilgi edinme hakkının sağlayıcısı olduğu asla unutulmamalıdır. Bu nedenle gazetecilerin yargı tehdidine maruz bırakılması, gözaltına alınması ve tutuklanması ülke demokrasisine yönelik önemli bir tehlikedir.” diye belirtmedi.
- Kırşehir Barosu, “Hukukun üstünlüğünün esas alındığı bir toplumda, bireyin ve toplumun en temel güvencesi, kuşkusuz bağımsız ve tarafsız yargıdır.” ifadelerine de yer vermedi.
Açıklamaya imza atan barolar şunlar:
Adıyaman, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Ankara, Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Hakkari, Iğdır, Isparta, İstanbul, İzmir, Kars, Kastamonu, Kırklareli, Kocaeli, Manisa, Mersin, Muğla, Muş, Ordu, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Trabzon, Tunceli, Uşak, Van, Yalova ve Zonguldak Baroları.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“22 Aralıktan bu yana Türkiye’de 15 gazeteci tutuklandı. Halk TV’de çalışan üç gazeteci de an itibarıyla gözaltında bulunmaktadır.
Anayasamızın 26. maddesi, düşünce ve düşünceleri yayma özgürlüğünü güvence altına almaktadır. Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesinin 19. ve Avrupa insan Hakları Sözleşmesinin 10. maddeleri ifade özgürlüğü hakkını; yani herkesin her türlü haber ve görüşü araştırma, alma ve verme hakkını düzenlemektedir.
İfade özgürlüğü; kamusal tartışma ve kanaat oluşumuna zemin sunarak demokratik toplumun oluşmasına katkı sağlayan temel bir haktır.
Medya faaliyetlerinin, ifade özgürlüğü hakkına yerleşik bulunduğu ve kamuoyunu ilgilendiren konularda halkın bilgi edinme hakkının sağlayıcısı olduğu asla unutulmamalıdır. Bu nedenle gazetecilerin yargı tehdidine maruz bırakılması, gözaltına alınması ve tutuklanması ülke demokrasisine yönelik önemli bir tehlikedir.
Hukukun üstünlüğünün esas alındığı bir toplumda, bireyin ve toplumun en temel güvencesi, kuşkusuz bağımsız ve tarafsız yargıdır.
Son günlerde Anayasanın 19. maddesi ile Ceza Yargılaması Usul kurallarını ihlal eden soruşturmalar ve ölçüsüz koruma tedbirleri (gözaltılar ve tutuklamalar); yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı meselesini kaçınılmaz bir şekilde tekrar gündeme getirdiği gibi yargıya olan güveni de örselemeye devam etmektedir. Aşağıda imzası olan Barolar olarak; tutuklanan ve gözaltında bulunan basın emekçilerine yönelik düşünce ve ifade hürriyeti hakkı ihlallerine son verilmesi ve serbest bırakılmaları çağrısında bulunuyoruz.”