Kırşehir adına bu dönemden çok umutluyum…

Önceki gün 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti’den milletvekili seçilen Sayın Mikâil Arslan ile Salih Çetinkaya’yı Meclis’teki makamlarında ayrı ayrı ziyaret ederek hayırlı olsun dileklerimizi ilettik “Kırşehir Çiğdem” gazetesi olarak… Orada Meclis’te onlarca hemşehrimizi gördük. Hepsi bizim gibi tebrik ve hayırlı olsun ziyaretine gelmişler.


Orada Meclis’te onlarca hemşehrimizi gördük. Hepsi bizim gibi tebrik ve hayırlı olsun ziyaretine gelmişler.
Her iki milletvekilimizin odaları tıklım tıklım dolu. Küçücük odada oturacak yer yok. Çoğunluğu ayakta bekliyor.
Ne yapsın milletvekillerimiz toplantı odaları kullanıp hemşehrilerini, seçmenleri orada kabul ediyor. Meclis’te çayını, çorbasını ikram edip gönderiyorlar.
İşleri zor Allah kolaylık versin diyorum.
Burada gördüğüm şu oldu. Her iki milletvekilimiz de hemşehrilerinden fırsat buldukça Meclis’teki çalışmalara katılıyorlar. Çünkü ikisi de önemli komisyonlarda görev aldı bu dönem.
Milletvekilimiz Sayın Salih Çetinkaya iki komisyonda. Türkiye’deki Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT)’nin her türlü yatırım ve harcamalarının geçtiği KİT Komisyonu ile Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda görev aldı.
Milletvekilimiz Mikâi Arslan’da Plan ve Bütçe Komisyonu’nda… Bu komisyon da çok önemli. Türkiye’deki bütün yatırımların, harcamaların görüşülüp kabul edilip, ya da geri çevrildiği bir komisyon. İnşallah bu komisyonda Mikâil Arslan’ın bulunması Kırşehirimiz için büyük şans. Dileğimiz projeci bir vekilimiz olan Mikâil Arslan’la Kırşehir’in istediği, arzu ettiği, beklediği yatırımların gerçekleşmesi.
Evet iki milletvekilimize yeni dönemde başarılar dilerken, orada gördüklerimden birkaç hatırlatmayı kendilerine yapmak istiyorum.
İki vekilimizin makamına hemşehrilerimizin biri giriyor, biri çıkıyor. İki vekilimiz de onları en iyi şekilde ağırlamaya, dinlemeye özen gösteriyor. Birlik ve beraberlik içinde olduklarını sergiliyorlar.
Bu tabloya sevindiğimi özellikle belirtmek istiyorum.
Dileğim ve arzum şu ki iki vekilimiz hep böyle olsunlar. Oraya gelenlerin aralarını açmak isteyenlere fırsat vermesinler.
Çünkü Kırşehir geçmişte bunların acısını çok yaşadı. Seçtiğimiz iki milletvekilinin arasına nifak soktular, ikisini birbirine düşürdüler, hatta Kırşehir’den kopardılar.
Bunlara zemin hazırlayan, ya da çanak tutan milletvekillerimiz hem kendileri kaybetti, hem de Kırşehir olarak bizler kaybettik.
Bu nedenle bu dönem Kırşehir milletvekillerimizden çok umutluyum ben şahsen…
Kim olursa olsun, kim ne derse desin, bunlara itibar etmeden, birlik ve beraberlik içinde olarak Kırşehirimize kalıcı ve önemli hizmet ve yatırımlar getirsinler.
Bu benim gibi bütün Kırşehirlilerin tek beklentisi ve dileği...
Evet 1 Kasım seçimlerini geride bıraktı. Kırşehir’de Ak Parti’den iki milletvekiliyle birlikte iktidarın yanında yer aldı.
Milletvekillerimiz Mikâil Arslan ile Salih Çetinkaya’yı seçim çalışmaları sırasında da, seçimler sonrasında hep el ele gördük, birlik ve beraberlik içinde tek yumruk gördük. İnşallah görevlerinin sonuna kadar hep böyle birlikte olurlar, aralarına kara kedi girmez. Kazanan Kırşehir ve Kırşehirliler olur.
Elbette ku konuda her iki vekilimize de önemli görevler düşüyor.
Kırşehir’in ekmeğinden mi, suyundan mı bilinmez seçilen milletvekilleri seçilene kadar el ele olurlar,seçildikten sonra sen sağ, ben selamet olup koparlar.Artık böyle tablolar görmek ve yaşamak istemiyoruz. Bunu sadece ben değil, bütün Kırşehirliler
istiyor.
Bu dönem Kırşehirliler milletvekillerimizi böyle görmek istemiyor, tıpkı benim gibi…
Ben daha önceki bir yazım da belirtmiştim. Ben bu dönemden umutluyum. Kırşehir’in sorunlarını bilen, yaşayan, tuttuğunu koparan bir Belediye Başkanımız var Yaşar Bahçeci. Proje üreten, ürettiği projeye destek alan Yaşar Bahçeci’nin danışmanlığını yaptığı, kendisini tanıyan, bilen bir milletvekili var, Mikâil Arslan. O zaten proje adamı. Yaşar Bahçeci’yi yetiştiren Mikâil Arslan, Yaşar Bahçeci’yle, milletvekili arkadaşı Salih Çetinkaya ile el ele verirse ben bu dönem Kırşehir’e pek çok yatırım ve hizmetin geleceğine yürekten inanıyorum.
Kırşehir bu dönem hizmet alamazsa bir daha alamayacağına da inanlardanım.
Çünkü Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci, İl Başkanı Mustafa Kendirli, İl Genel Meclisi Başkanı Şuayip Soysal ve Milletvekilleri Mikâil Arslan ve Salih Çetinkaya ile iyi bir ekip oluşturdular. Bu ekibin şu veya bunun sözlerine, dedikodularına itibar etmeden birlik ve beraberlik içinde hareket ederlerse Kırşehir’in tek başına bir iktidardan alamayacağı hizmet ve yatırımın olmayacağına yürekten inanıyorum.
Eğer bu beşli ekip, dedikodulara, nifak sokanlara itibar eder ve onların söylediklerine kulak verirlerse Kırşehir’in ve onların kaybedeceği çok şeyler olacağını da şimdiden peşin peşin söyleyeyim.
Evet, 1 Kasım seçimleri geldi, geçti, Kırşehir’de Ak Parti’den iki milletvekili seçip Meclis’e gönderdik. Şimdi biz görevimizi yaptık, sıra milletvekillerimizde. Tüm gözler onlarda.
Yeni seçilen vekillerimizi yakından izleyip, onların vaadlerini yakından takip edeceğiz. Yeri gelince övüp, yeri gelince yereceğiz. Tüm amacımız Kırşehir içindir. Çünkü onların yapacağı, getireceği her yatırım ve hizmetin bizler için olduğu bilinciyle hareket edeceğiz.
Şimdiden peşin peşin söyleyelim. Ben bunu yeni seçilen ve üçüncü kez Kırşehir’in milletvekili seçilerek tarihe geçen Sayın Mikâil Arslan ile ikinci kez seçilen Salih Çetinkaya’ya da söylemiştim. İyi ve güzel çalışmalarında, hizmetlerinde yanlarında, yapamadıkları, getiremedikleri ya da yapıp ta yanlış olan işlerinde karşılarında olacağız. Çünkü biz ve gazetemizin tavrı budur.
Yeni seçilen milletvekillerimize birkaç öneride bulunmak istiyorum. Herkes biliyor ki Kırşehir’den seçilen milletvekillerimiz başta birlik ve beraberlik içinde olurlar, birlikte çalışarak birlikte hareket ederlerse bundan Kırşehir ve Kırşehir’de yaşayan herkes fayda görecektir.
Bugün birlik ve beraberlik içinde olan iki milletvekilimiz, onun bunun lafına itibar eder, aralarına nifak sokanlara fırsat verirse bunun zararını hem Kırşehir, hem bizler, hem de kendileri görecektir. Çünkü bunun örnekleri şu yakın siyasi tarihimizde çok görülmüştür. Bir partiden seçilen iki milletvekili görev sürelerini barışık bitirmemişler, bunu bilen partililer ve kurum müdürleri de bundan yararlanarak Kırşehir’e hep zarar vermişlerdir. Böyle milletvekilleri de hep silinip gitmişlerdir.
Buradan seçilen iki milletvekilimize bir kez daha çağrıda bulunuyorum. Lütfen sizin aranızı açmak isteyenlere, nifak sokmak isteyenlere fırsat vermeyiniz. Kim ne söylerse söylesin itibar etmeyiniz. Ortak noktanız Kırşehir ve Kırşehirliler olsun. Her türlü dedikoduya aldırmadan Kırşehir için çalışınız…
İşte iktidara mensup iki milletvekilimiz, belediye başkanımız var. Şimdi hizmet zamanı. “Durmak yol yola devam” diyorsanız, Kırşehir’e hizmet diyorsanız o zaman haydi Kırşehir için kenetlenin, birlik ve beraberlik içinde Kırşehir’e hizmet getirin.
Bırakın küçük düşünceleri, düşünenleri…
Kırşehir sevgisi etrafında buluşunuz. Kırşehir’e hizmet etmenin şimdi tam zamanı.
Ak Parti’nin 1 Kasım seçimlerinde kullandığı “Söyle var mısın?” sözlerini Kırşehir için uyarlayarak “Haydi Kırşehir için var mısınız birlik ve beraberlik içinde olmaya” diyor ve her iki milletvekilimize bir kez daha hayırlı olsun dileklerimi iletiyor, başarılar diliyorum.
***

Geçmiş olsun!

Bizim Kırşehir’de İHA’nın muhabiri olan Enderhan Öz’ün başına ikide bir olay geliyor nedense…
Şapşal mıdır, dalgın mı, dağınık mıdır nedir bilinmez iki de bir üzücü olaylarla karşılaşıyor.
Kullandığı otomobille seyir halinde iken, dalgın sürücücün çarpması ile ne yapacağını şaşırmış ve Kılıçözü Sanayi Sitesi’nin yolunu tutmak zorunda kalmıştı.
Bu kazanın ardından sık sık yolda kaldığı için iki de bir sanayinin yolunu tutan, Enderhan Öz, sonunda çok sevdiği arabasını satarak kurtulmuştu.
Önceki gün de Terme Caddesi’nde bir haber için yoğun istişareler yapan, bilgi ve doküman peşinde olan Enderhan kendisine ikram edilen çayı yudumlamaya çalışırken, yanındaki leblebi kavuran kuruyemişçinin kurbanı olmuş.
Bir anlık dalgınlığıyla yanan kuruyemiş makinesine beş parmağını birden vuran Enderhan’in iki parmağı birden yanmış.
Birden bire yerlerde yuvarlanmaya başlanan, “Yandım anam” çığlıkları atan Enderhan, çevredekilerin yardımlarıyla apar topar ambulansa bindirilerek Ahi Evran Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülmüş.
Hastanede yanık ünitesi olmadığı için iki-üç gün kıvranan, buzla, yoğurtla, salçayla yatıp kalkan oğlunun yanında bas bas bağırıp “yandım anam!” çığlıkları atan bizim Enderhan, üç-dört gün ne fotoğraf çekebilmiş, ne de görüntü…
Dün gazetemizi ziyaret ederek başından geçenleri ballandıra ballandıra anlatan Enderhan Öz nihayet ili parmağını kullanmaya başladığını açıklayarak “Ya Salih Abi bana beddua mı ediyorsun benim başıma gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. Senin yüzünden iki parmağımı yaktım! Geçmiş olsun bile demedin!” dedi.
Ya adam dağınıksa benim ne suçum var.
Zaman zaman bizim gazeteye gelir, bizleri ziyaret eder, yaptıkları haberleriyle ilgili övünür durur.
Bir bardak çay ikram ederiz, bardak bir yerde, kaşık bir yerde, telefonu bir yerde, çantası bir yerde, kalemi bir yerde, çakmağı bir yerde…
Arkasından bir adam tutarız toplatmak için…
Ne diyeyim ben Enderhan’a…
Evde de böyleyse Allah sabır versin yengeye…
Ya adamın başındaki olayla benim ne suçum var?
Yüzme bilmiyorsan işin ne var ağaçta?
Yine de sitemini uygun buluyor ve geçmiş olsun diliyorum.

***

Biraz da gülelim!

Basit yaşayacaksın...

Kadın sabah kalkmış, aynaya bakmış ve kafasında yalnız üç tel saç görmüş.
"Hım, demiş galiba bugün saçımı örgü yapacağım."
Öyle de yapmış, günü de harika geçmiş.
Ertesi gün kalkmış, aynaya bakmış, kafasında iki tel saç kalmış.
"Hım. " demiş, "bugün saçımı ikiye ayıracağım."
Dediğini de yapmış, harika bir gün geçirmiş.
Bir ertesi gün yine kalkmış, aynaya bakmış, kafasında tek tel saç var.
" Tamam, tamam. “ demiş. “ artık bugün atkuyruğu yaparım."
Öyle de yapmış ve çok çok güzel bir gün geçirmiş.
Daha bir ertesi gün aynaya baktığında, kafasında bir tek tel bile kalmamış.
" Wow! " diye bağırmış. "Bugün saç derdim yok "
Bakış açısı her şeydir. Gerektiğinden kibar ol.
Tanıdığın herkes kendi savaşını yaşamakta zaten.
Basit yaşa: Cömertçe sev, yürekten düşün sevdiklerini.
Kendinizi nasıl görmek istiyorsanız öyle yaşayın ve bakış açınızı bu doğrultuda yeniden düzenleyin...

***
Sevdiğim bir söz
“Hayat, ya cesaretle yaşadığınız bir macera ya da hiçbir şeydir.”
Hellen Keller