Kibri insanlar arasında büyüklük taslamak, kendini yükseklerde görmek, kolay kolay kimseyi beğenmemek, sürekli başkalarının kusurunu araştırmak, ben merkezli düşünce yapısı, başkalarını küçük görmek gibi insana yakışmayan örneklerle tanımladığımız gibi bu insanlara hallerine üzülecek, acınacak kişiliği bozuk ruh hastaları da diyebiliriz.
Kibirli insanlar yaşadıkları hayatı hep bir yarışma gibi görürler, emir vermeyi, insanları horlamayı, daima kendilerini haklı göstermeyi severler fakat karşısındakine söz hakkı vermeyi, onun haklı olduğunu söylemeyi sevmezler, başarısını çekemezler, eleştirenlere tahammül edemezler, hep kendilerinin doğru bildiklerini, doğru yaptıklarını, doğruyu söylediklerini sanırlar.
Zannedersiniz ki gökten ışınlanarak indiler. Sanki dünya onların bilgi, beceri, yetenek kavramları üzerinde durmaktadır. Yani olmazsa olmazlar.
Bu duyguları ve düşünceleri taşıyan insanlar kendilerindeki beceriksizlik ve yetersizlik duyguları olduğunun farkına varamazlar. Suya, sabuna dokunmaktan, ellerini taşın altına sokmaktan korktukları gibi yüzeysel işlerle günlerini gün ederek saat doldurmaya, zamanı geçirmeye çalışırlar.
Kibirli insanlar çevresindeki insanlarla sürekli rekabet duygusunu yaşarlar. Bundan dolayı ise daima huzursuzluk içerisinde olurlar,
Aslında her ne kadar bu muhteremler kendilerini Kaf Dağında zannetseler de, bulunmaz Hint kumaşı olarak görseler de genelde toplum tarafından sevilmeyen zavallılar olup, sürekli kendileri kaybeder ve yalnız kalırlar.
Kibirli insanların derinine inmeye çalışırsak yazmakla bitiremeyiz, bir kibirli çıkar koca bir kurumun batmasına veya seçimlerin kaybedilmesine sebep olur.
En yakın örneği de geçtiğimiz mahalli idareler seçimlerinde Kırşehir'de on yıllık süreyle hem de çok başarılı bir şekilde hizmet eden Yaşar Bahçeci'nin seçimleri kaybetmesi olarak verebiliriz.
Yaşar Bahçeci ekibini yanlış kişilerden oluşturmasının, son milletvekili seçimlerindeki stratejik hatasının yanında kibrinden çatlayan, insanları küçük gören, selam vermeyen, selam almayan, tokalaşmayan, personele tepeden bakan, öncesinde üç yüz öğrenci kapasiteli özel bir okulda müdürlük yapamadığı için görevine son verilen kendini beğenmiş, kibirli biz zatı getirerek başkan yardımcısı yapması seçimi kaybetmesinde yüzde on beşlik bir unsurdu. Bu kibirli muhterem yüzünden ne çalışanlar, nede Kırşehir'de kendisini tanıyanlar Yaşar Bahçeci' ye oy vermediler.
Her şeyi bir tarafa bırakın; Yaşar Bahçeci'nin büyük sıkıntılarla, zorluklarla Kırşehir'e kazandırdığı Neşet Ertaş Kültür Merkezinde belediye çalışanları için yemekhane yapılıyor fakat kibirli, kendini beğenmiş, kaprisli bir kişinin "hem ben personelle aynı yerde yemek yemem, hem de burası yemek kokar, rahatsız olurum” diyerek personel hizmetine açtırmayıp, çalışanları sıcakta ve soğukta bir km. mesafe uzaklıkta bulunan yemekhaneye göndermesi gibi örnekler de vardır.
Şimdi ise ana yemekhaneden pişirilen yemekler Neşet Ertaş Kültür Merkezi bünyesinde yapılan yemekhaneye getirilerek belediye personeli tarafından orada yeniliyor. Bunda ne sakınca var? Hiç bir sakınca yok, çokta güzel oldu, çalışanlarda memnun, idarecilerde memnun. Bir önceki başkan yardımcısı yemek kokusundan rahatsız olduğu için yüzlerce kişinin eziyet çekmesine sebep oluyordu, şimdiki başkan yardımcısı aynı yeri kullanıma açıyor ve oturup personelle sohbet ederek güle oynaya yemek yiyor. İşte aradaki bu fark dahi kibrin nelere yol açtığını gösteriyor.
İnşallah şimdiki Belediye Başkanımız Selahattin Ekicioğlu ekibini kurarken, yöneticileri, müdürleri atarken, kendini beğenmiş, kibirli, personele tepeden bakan, selam vermeyen, selam almayan, icraat yapmaktan, imza atmaktan korkan insanları atamamıştır. Şayet atadı ve sıkıntı var ise hem kendisine söylemekten, hem de bu satırlarda yazmaktan kaçınmam. Kırşehir' in hizmete ihtiyacı var, kendini beğenmiş, kaprisli insanları sırtında taşımaya değil.
Kibirli insanlar ona o görevi verenler, o tepelere çıkaranlar bir gün görevi bıraktıklarında kendilerini tepe taklak yerde bulacaklarını ve Kırşehir' de gezemeyeceklerini bilmelidirler.
Kibirlilere son uyarım aman ha kendinize dikkat dikkat edin düştüğünüzde testiyi kırarsanız bir daha iflah olmazsınız. Dünyanın sonu beş metrelik bezdir.
Anadolu'da çok güzel bir laf vardır; “Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var" diye. Sözün özü "kibir insanı bitirir."