Kredi çekenlere KDV’si geri ödeneceğine ilişkin gazetemiz Kırşehir Çiğdem’e açıklamalarda bulunan Kırşehir Ticaret İl Müdürü Mahmut Dalgalı, “Konut kredisi çekenlere yönelik KDV’nin geri iadesi ile ilgili basında bazı haberler yayınlandı. Tüketiciler Birliği Başkanlığı’nın açıklamasına göre, konut kredisi kullanımlarında 148 metrekareyi aşan binaların Katma Değer Vergisi yüzde 18’dir bilindiği gibi. Bu Katma Değer Vergisi’nin iade edilebileceği gündeme geldi. Vatandaşların bu KDV iadesi için doğrudan bize gelmek yerine öncelikle KDV’yi ödedikleri birime gitmek suretiyle talepte bulunacaklar. Talepleri ilgili kurum tarafından yerine gelmez ise o zaman bize başvuracaklar ve biz gereğini yapacağız. Vatandaşlarımız ödedikleri KDV’yi geri alamayacak pozisyonda olurlarsa bize başvurmaları ile mevzuatlar çerçevesinde gereğini yerine getireceğiz” ifadesini kullandı.
Kamudaki alacak ve borç işlemlerinin 10 yıl üzerinden yapıldığını da hatırlatan Mahmut Dalgalı, “10 yılı geçen alacak ve borçlar Hazine’ye devredildiği için 10 yıl öncesinden işlem yapılamaz. Zaman aşımı süresi 10 yıldır. Hatırlanacağı gibi kredilerde dosya masraflarının iadesi de böyle olmuştu, 10 yıl baz alınmıştı” dedi.
Konutta KDV iadesine ilişkin yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerde; konutta Katma Değer Vergisi (KDV) oranlarının düşürülmesi nedeniyle, konut kredisi kullanan müşterilerin bankalara başvurarak iade alabilecekleri yönünde yorum ve değerlendirmelere yer verilmiştir. Bu haberlere istinaden Bakanlığımıza ve Tüketici Hakem Heyetlerimize yapılan yoğun başvurular üzerine konuya ilişkin aşağıdaki açıklamaların kamuoyu ile paylaşılmasında fayda görülmüştür.
“Öncelikle belirtmek gerekir ki; tüketiciler tarafından ticari bankalardan kullanılan konut kredilerinin Katma Değer Vergisi ile ve dolayısıyla da muafiyet ile herhangi bir ilgisi bulunmadığı gibi kredi sözleşmesinin tarafı olan bankaların kullandırılan krediler dolayısıyla KDV mükellefiyet ve sorumlulukları bulunmamaktadır.
“3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu uyarınca konut satışında vergi mükellef ve sorumluları işlemi gerçekleştiren diğer bir ifade ile tüketici ile tüketiciye konutun teslimini yapan yada satışa ilişkin faturayı düzenleyen müteahhit yada inşaat şirketidir. Satıma konu konutlara ilişkin olarak Katma Değer Vergisi mükellefiyetini doğuran olay ya teslim işleminin yani tapu devrinin yapılması ile ya da satışa ilişkin fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi anında meydana gelmektedir.
“Bilindiği üzere, 08.09.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile net alanı 150 m2 üstü konutlar ile 24.12.2012 tarihli ve 2012/4116 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 7’nci maddesinde belirtilen ve m2 birim değeri kararnamenin yayınlandığı tarihte 1.000 TL ve üzerinde olan konutlara ilişkin olarak 08.09.2016 tarihi ile 31.03.2017 tarihide dahil olmak üzere bu tarihler arasında yapılacak olan teslimlerde % 18 olan KDV oranının % 8 olarak uygulanacağına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
“Bu düzenleme uyarınca, satış bedelleri sözleşmelerde % 18 KDV oranı üzerinden belirlenen konutların 08.09.2016 ve 31.03.2017 tarihleri arasında teslimlerinin yapılması ya da faturalarının düzenlenmesi durumunda, teslim tarihleri itibariyle düzenlenecek satış faturalarında KDV oranı %8 olarak uygulanacaktır. Bu durumda, satışa konu konut bedelleri ilgili dönemde yürürlükte olan % 18’lik KDV oranı uygulanarak belirlenen konut satış sözleşmeleri için tüketiciler, konut teslimlerinin de 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca 08.09.2016 ve 31.03.2017 tarihleri arasında yapılması durumunda KDV oranında verginin yüklenicisi olan tüketiciler lehine yapılan değişiklikten yararlanmak üzere satıcılardan hakkaniyet ilkesi uyarınca bedel indirimi talep edebileceklerdir.
“Yapılan açıklamalardan görüleceği üzere 2016/9153 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile KDV oranlarında yapılan indirimden; satışa konu konut bedeli % 18 oranında KDV hesaplanarak belirlenen ve buna ilişkin olarak satış sözleşmesinde şart bulunan tüketicilerden teslim ya da satışa ilişkin fatura ve benzeri belgesi 08.09.2016 tarihi ile 31.03.2017 tarihide dahil olmak üzere bu tarihler arasında yapılan veya yapılacak olan çok sınırlı sayıdaki tüketiciler yararlanabilecektir.
“Söz konusu düzenlemenin asıl amacı inşaat sektörünün 200 den fazla artçı sektörle bağlantılı olması nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımızın teşviki ile başlayan ve banka ve finans kurumlarının desteğiyle hayata geçen konut kredisi faiz oranlarında indirim ile konut satışlarının artırılması ve dolayısıyla ekonominin canlandırılması amacına devletimiz tarafından katkı sağlamak amacıyla konutların satış fiyatlarının belirlenmesine doğrudan etkisi olan KDV oranlarında indirim yapılmak suretiyle fiyatların düşmesine ve konut talebinin artması ile ekonominin canlanmasını teşvik etmektir. Hem kredi faiz oranlarının hem de KDV oranlarının indirilmesi ile satış fiyatlarının düşmesi tüketicilerin konut edinmeleri için yüklendikleri maliyetlerin azalması amacına hizmet edecektir. Bu doğrultuda KDV oranlarında yapılan değişikliklerle amaçlanan yeni konut satışlarının, dolayısıyla konut inşa ve imalinin artırılması suretiyle ekonomik canlanmanın sağlanmasıdır.
“Bu kapsamda yukarıda belirtilen şartları taşımak kaydıyla sözleşme revizyonu için iadesi talep edilecek bedele ilişkin olarak, tüketiciler 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında;
- Değeri 2.320 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine,
- Büyükşehir statüsünde olan illerde, değeri 2.320 Türk Lirası ile 3.480 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine,
- Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde, değeri 3.480 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine,
- Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde, değeri 2.320 Türk Lirası ile 3.480 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvurabileceklerdir.
“İl ve İlçe Tüketici Hakem Heyetlerinin verdiği kararlar tarafları bağlar. Taraflar bu karara karşı 15 gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. Bu değer ve üzerindeki uyuşmazlıklarda ise tüketici hakem heyetine başvuru yapılamayacağından tüketici mahkemelerine başvuru yapılması zorunludur.”
Muhabir: TE Bilişim