Bugün 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü.

Can Kaybı 76'ya Yükseldi Can Kaybı 76'ya Yükseldi

Kadınların toplumsal alanda sahip olduğu haklara ve bu hakların önemine vurgu yapmak amacıyla 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanıyor. 5 Aralık’ta dünya genelinde kadınların daha insanca yaşama ve erkeklerle eşit haklara sahip olma isteklerini dile getirdikleri bir mücadele ve dayanışma günüdür. Mücadele ve dayanışma günü olarak kabul edilen 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü dolayısıyla kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, kadın hakları konusunda farkındalık yaratılması ve çözümler bulunması için hedefleniyor.

5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nün kabul edilme süreci

Fransa’da 7 Mayıs 1748’de dünyaya gelen Olympe de Gouges, 1789’da Fransız Ulusal Meclisi’nde okunan ve günümüzdeki İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin esin kaynaklarından biri olan İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ne karşı, bu metinde geçen “insan” sözcüğünün yalnızca erkeği kastetmesi nedeniyle 1791 yılında Kadın ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’ni yayımlar. Bu insanlık tarihindeki ilk kadın hakları bildirgesidir.

Türkiye’de Kadın Hakları Günü, Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün aracılığıyla 5 Aralık 1934 tarihinde Türk Kadınına “Seçme ve Seçilme Hakkı” tanınmıştır. 5 Aralık 1934 günü dünyada kadınların yasal olarak milletvekili seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu ülke sayısı 28 iken sadece 17 ülkede bu hak kullanılıyordu. 5 Aralık 1934 tarihinde, Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı veren yasanın kabul edilmesi ile “5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü” ülkemizde her yıl kutlanmaktadır. Toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk Devrimleri’nden birisi olan seçme ve seçilme hakkı 1930’lardan itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile başlamıştır.

Kadınların seçme ve seçilme hakkı alma süreçlerinde ilk olarak 3 Nisan 1930’da kadınların belediye seçimlerinde seçme ve aday olma hakkını içeren Belediye Kanunun kabul edilmiştir. Bu seçimlerde Artvin ili Yusufeli ilçesine bağlı Kılıçkaya beldesinde belediye başkanı seçilen Sadiye Hanım, "Türkiye'nin İlk Kadın Belde Belediye Başkanı" olmuş ve bu görevi iki yıl yürütmüştür. 26 Ekim 1933 tarihinde Köy Kanunu’nun 20. Maddesinin değiştirilmesiyle kadınlara köy muhtarı ve heyetlerine seçilme hakkı tanınmıştır. Gül Esin, Aydın ilinin Çine ilçesine bağlı Demirdere köyünde 500 oy alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın muhtarı olmuştur.

Kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakkıyla ilgili yasal değişiklik 1934 yılında Başbakan İsmet İnönü ve 191 milletvekilinin sunduğu Anayasa ve Seçim Kanununda değişiklik yapılmasını öngören yasa önerisi sonucu gerçekleşti. Öneri, 5 Aralık 1934’te Mecliste görüşüldü. Yapılan oylamada, 317 üyeli Mecliste, oylamaya katılan 258 milletvekilinin tamamının oyuyla değişiklik önerisi kabul edildi. Anayasanın 10. ve 11. Maddeleri değiştirilerek her kadına 22 yaşında seçme, 30 yaşında seçilme hakkı verildi. Bu anayasa değişiklikleri çerçevesinde İntibah-ı Mebusan Kanunu (Milletvekili Seçimi Kanunu)’nda 11 Aralık 1934’te yapılan değişiklikler sonucu anayasada tanınan haklar seçim kanunuyla da düzenlendi. Türkiye’de kadınların katıldığı ilk genel seçimleri, 8 Şubat 1935 yılında yapılan TBMM 5. dönem seçimleridir. Bu seçimlerde 17 kadın milletvekili TBMM’ye girdi.

Türkiye’nin ataerkil bir toplum olmasından dolayı kadın haklarının kazanılması uzun yıllar almıştır.  Kadınların ve erkeklerin eşit durumda olduklarını toplumun kabullenmesi durumunda zorlu süreçlerden geçilmiştir ve hala bazı kesimlerde bu durum kabul görmemektedir. Türk Anayasa’sının 10. Maddesi kadın-erkek demeden tüm insanların eşit olduğundan bahsetmektedir. Bilindiği üzere uzun yıllar boyunca erkek kadından üstün görülmüş ve erkeğin sahip olduğu haklardan kadın yararlanamamıştır. Kadınların uzun yıllar mücadeleleri sonucunda kadın erkek eşitliği sağlanabilmiştir. Kadınlar boşanma hakkı, velayet hakkı ve malları üzerinde tasarruf yetkisine çok sonradan sahip oldular. Analık sigortası, yaşlılık sigortasının kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlenmesi, kadınların eşlerinin soyadıyla kendi soyadlarını da kullanmaları, iş ve meslek seçiminde eşlerinden izin almak zorunda olmamaları, iş sözleşmelerinde cinsiyet veya gebelik nedeniyle farklı işlem yapılamayacağının hükme bağlanması da önemli düzenlemeler arasında yer almıştır.

Kadin

Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara ilişkin sözleri:

- "Daha emin ve daha doğru olarak yürüyeceğimiz bir yol vardır: Büyük Türk kadınını çalışmamıza ortak kılmaktır"

- “Ben, saygıdeğer hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, tersine pek çok yönlerde onların üstüne çıkacak bilgi ve kültürle donanacaklarına asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle inananlardanım.”

- “Ey kahraman Türk kadını... Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”

- “Dünyanın hiçbir yerine Anadolu'nun köylü kadınının üstünde kadın mesaisi zikretmenin olanağı yoktur.”

- “Unutulmamalıdır ki, ailenin sağlık ve mutluluğu, toplumun huzur ve güveni ancak kadınlarımızın saygı, sevgi ve adalet görmesiyle mümkündür.”

- “Unutulmamalıdır ki, ailenin sağlık ve mutluluğu, toplumun huzur ve güveni ancak kadınlarımızın saygı, sevgi ve adalet görmesiyle mümkündür.”

- “Kadınlarını okutmayan milletler yıkılmaya mahkumdur.”

- “Türk kadınları, memleketin yazgısını millet adına yöneten siyasi topluluğa dahil olmak arzusunu göstermekle, memleketin, milletin vatandaşlara yüklediği görevlerin hiçbirinden kendilerinin uzak bırakılacağını düşünmezler. Çünkü, görev karşılığı olmayan hak yoktur.”

- “Türk kadını, bu kere de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Uygar memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu yetki ve başarıyla kullanacaktır.”

- “Dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.”

Muhabir: Gurbet ERUL