Kulakları çınlasın Marangoz Osman Abinin yaptığı Koltuk değnekleri, bir ayağımız kasıklarımıza kadar alçı ile maçlara gelir olduk. Dönüm maçlarımız oldu sahamızda; öne geçmemize rağmen İnegöl ile 1-1 ve Aydın ile 3-3 berabere kaldık bu maçlardan galibiyet alabilsek ligde kalma adına önemli işler yapmış olacaktık.
Buna dışarıdaki kötü sonuçlar da eklenince ligden düşmemiz kaçınılmaz oldu. Bu arada yokluk tüm takımı perişan etti. Lojmanda yemek çıkmayan günler oldu. Evli ve evini Kırşehir’e getirenler de çok sıkıntılar çektiler. Tüm sıkıntılara rağmen hiçbirisi şehri terk etmedi. Son maça kadar sahada oldular. Şimdilerde birkaç hafta parasını alamadığı için federasyona başvurup serbest kalan oyuncular düşünüldüğünde o dönem yokluklar içinde mücadele eden oyuncular birer kahramandı desek yeridir.
Büyük umutlarla ve hayallerle başlayan 1986-87 sezonu bizler için hüsranla tamamlandı. Takım küme düştü ve ben de ağır bir sakatlık yaşadım. Oysa çok iyi olan takımımız başarılı sonuçlarla adından söz ettirecek ve biz de formayı kapıp başarılı bir sezon geçirip iyi bir transfer yapacaktık. Hayaller böyleydi ama kursağımızda kaldı.
Bu sezon başka gelişimeler de oldu. Kırşehirspor’un ve daha birçok takımın adeta sonunu hazırlayan gelişmeler. Bosmann kanunları olarak da anılan kanunlar bu sezon sonunda devreye girdi. Hollandalı futbolcu Bosmann açtığı davayı kazandı ve sözleşmesi sona eren futbolcular bedelsiz olarak istedikleri kulübe gitme şansı yakaladı. 
Daha önce bir futbolcunun sözleşmesi bitse bile kulüp o futbolcuyu satışa koyar. Astronomik rakamlar yazar ve talibi çıkmayan oyuncu kulübünde kalırdı. 1986-87 sezonunun sonunda Bosmann kanunu yürürlüğe girdi ikinci ligden düşen kadronun neredeyse tamamı serbest kaldı ve başka takımlara gitti. Bir tek kaptan Mehmet Bulut kaldı onun da sözleşmesi devam ediyordu. Geçmiş yıllarda kulübün kasası boş da olsa oyuncu kadrosu bozulmazdı. Bir de Mustafa Altınordu gibi işi bilen idarecimizin olması Kırşehirspor için büyük avantajdı.
Değim yerindeyse o sezon hem ligden düştük hem de çaptan düştük. Önemli oyuncularımızın neredeyse tamamı takımdan ayrıldı. Takımdan ayrılan oyunculardan bir gelir elde edemediğimiz gibi takıma transfer edilecek yeni oyuncuların maliyetleri de şehrin altından kalkamayacağı kadar fazlaydı. Tüm bu olumsuzluklara bir de idari boşluk eklendi. Hamza Yağmur ve Mustafa Altınordu Kırşehir’den ayrıldı. Ligleri tanıyan, oyuncuları ve hocaları bilen daha da önemlisi sezon içinde kaynak bulup takımın parasal meselelerini halleden yöneticilerimizi kaybettik.
Bunca kayıp önümüzdeki dönemlerde takımı büyük sıkıntılara sokacaktı. Zor günler bizleri bekliyordu. Bir sonraki yazıda sonun başlangıcı olan 1987-88 sezonunu anlatalım.