İsrail’in Gazze’deki askeri varlığını çekmesiyle birlikte başlayan ateşkes sürecini Kırşehirlilere sorduk. Sokaktaki vatandaşların ortak görüşü ise temkinli umut ve güven eksikliği oldu.
“Çekildiler ama geri döneceklerinden korkuyorum”
İsrail ordusunun Gazze’den çekildiğini açıklaması ve ateşkesin yürürlüğe girmesi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yakından takip ediliyor. Kırşehir Çiğdem olarak mikrofonumuzu sokağa uzattık, vatandaşlara “Ateşkes kalıcı olur mu?”, “Savaş gerçekten sona erdi mi?” sorularını yönelttik.
“Bir sürü çocuk öldü, kış geliyor... İnsanlar ne olacak?”
Bir başka vatandaş ise duygularını şu sözlerle paylaştı:
“Çoluk çocuk perişan. Bu insanlar kışın ne yapacak? Ortada bir ateşkes var ama İsrail’in ne yapacağı belli olmaz. Bugün çekilir, yarın bombalar.”
Kimi vatandaşlar, ateşkesin sadece geçici bir taktik olduğunu düşünüyor:
“Tahminimce biraz dinlenmeye çekildiler. Mühimmatları bitmiştir belki. Yine gelirler.”
“Savaşı sona ermiş gibi görmek içimizi biraz ferahlattı”
Bazı vatandaşlar ise gelişmeyi olumlu karşıladı ama ihtiyat payı bırakmayı da ihmal etmedi:
“Çok mutlu oldum. Aylarca çocukların acısını içimizde yaşadık. Türkiye bu konuda gerçekten çaba gösterdi. Ateşkes sağlandıysa emeği geçenlerden Allah razı olsun. Ama hâlâ haberlerde bombalama görüntüleri izliyoruz. O yüzden tam anlamıyla bitti diyemem.”
“Müslüman’ın dostu Müslüman’dır”
Kimi vatandaşlar, yaşananlara siyasi bir pencereden bakmak yerine daha insani ve manevi bir değerlendirme yaptı:
“Bu yaşananlar sadece Gazze'de değil, birçok Müslüman ülkede oluyor. Müslüman’ın dostu yine Müslüman’dır. Türkiye, Katar ve Mısır’ın çabaları kıymetlidir. Biz burada yavan ekmek yesek de önemli olan Türk milletinin dik durmasıdır.”
“Türkiye artık her masada söz sahibi”
Bazı görüşler ise Türkiye'nin son yıllardaki diplomatik ve askeri gücüne vurgu yaptı:
“Eskiden Türkiye’yi toplantılara bile almıyorlardı. Şimdi her masada söz sahibi. Sanayimiz, savunma teknolojimiz çok ilerledi. Bu bizi güçlü kılıyor. Türkiye’nin güçlü olması, Gazze gibi mazlum coğrafyalar için de umut demek.”
“İnsan hakları diyen Batı, çocukların gözyaşına sessiz kaldı”
Röportajda dikkat çeken bir başka yorum da Batı dünyasına yönelik eleştiriydi:
“Batı sürekli insan hakları der ama iş Müslüman coğrafyasına gelince susar. Dört çocuk ölse Avrupa ayağa kalkar ama Gazze’de binlerce çocuk öldü. Hiçbir ses yok.”
“Gerçek barış iman ve birlikle gelir”
Bazı vatandaşlar, yaşananları tarihsel ve kültürel bağlamda değerlendirerek çözümün inanç ve birlik duygusuyla mümkün olduğunu vurguladı:
“Selçuklu’nun, Osmanlı’nın izinde gitmeden, kendi öz benliğimize dönmeden bu mesele çözülmez. Okumalıyız, bilinçlenmeliyiz. Müslüman birlik olmazsa, ecnebiler sırtımızdan inmeyecek.”