Son günlerde çıkan orman yangınları ile ülkemizin geleceği yok edilmek istendi, nefes almamız engellenmek istendi. Bakir orman alanlarımız yok oldu. Ülke olarak bu yanan alanların görüntülerine yaşanan dramlara gözyaşlarımızı tutamayarak ağladık. İçimiz kaldırmadı o görüntüleri…

Gerçeklerden kaçtık görmek, duymak istemedik adeta travma yaşadık. Dilimizde dualarla yangınların sönmesi için Rabbimize yalvardık, ne hatamız kusurumuz varsa af diledik. “Bu bela musibetleri üzerimizden al” diye yalvardık.

10 gündür millet olarak bir bütünlük gösterme gayretinde olduk, iyi niyetimizi kötüye kullanan her dönemin şerefsizleri bu dönemde de kendini gösterdi. Yangın malzemelerini fahiş fiyata satanlar, yapılan yardımları menfaatine döndüren kanı bozuklar, gene matem yerlerini sardılar.

Bunun yanında yangın söndürme çalışmalarına katılan insanım ve onlara yardım götürürken, yangınların ortasında kalıp can verenler, alevler etrafını sarınca arkadaşlarına koordinat bildirip, “helikopteri buraya yönlendirin” diye feryat edenler, karşıdan “helikopter geliyor, sen o bölgeden çık güvenli bölgeye geç” emrine karşın, su taşıyan tankerinin yanından ayrılmayan, “Bunda seksen milyonun hakkı var, ben asla burayı terk etmem” diyerek ağlayan yürekli vatan sevdalısı insanım… Ağlamamak mümkün değil.

Eğer bu yanan orman alanlarında menfaat düşünen, kişisel hırsına yenilenler varsa ALLAH onları da, yangınlarda çaresiz bırakarak yok etsin, o ağızsız, dilsiz hayvanlar gibi kömür etsin.

Ben devletimden bu saatten sonra şunu istiyorum. Orman alanları müsaadesiz, kontrolsüz girişlere kapatılsın. Kıymet bilinen yerler olsun. Kafa çekilen, mangal pişirilen, gayrimeşru işlerin döndüğü yerler olmasın.

Ormanların önemi çocuklarımızın beynine kazınacak şekilde okullarda anlatılsın. O bölgelerin sahibinin kendileri olduğu bir kez daha öğretilsin. Vatan aşkı, şehit, gazi hakları bu vatanın kanı olduğunun öğretilmesi için çabalar sarf edilsin.

Yeni yetişen neslimize bir bakn, iyilerini tenzih ederim, fakat bir çoğu kabadayılık, kolay para kazanma, psikolojik travmalar, ana-baba, kardeş, dost onlar için bir hiç olmuş durumda.

Özenilen TV kanallarında gösterilen gerçek olmayan yaşantılar, genç kız çocuklarımızın edepsiz konuşmaları ve çirkinlik, kadını kutsallıktan çıkaran giyim tarzları, daha sonra onları bakışları ile rahatsız olduklarını gösteren serzenişler.

Allah aşkına nasıl bir devirdeyiz?

Haksızlıktan, olumsuzluklardan yana konuşamamak ve onlarca kafamıza takılan sorular.

Bu millet ki Çanakkale destanı yazmış, atacak mermisi olmadan vatanı kurtarmak adına canını ortaya koymuş Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde yeniden millet olmuş, vatan olmuş, bayrak olmuşuz. Artık vatan kıymeti bilmek bizlere düşen kutsallıktır.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ Dünya var oldukça var olsun. İçeride, dışarıda devletime, milletime kast etmek isteyenler asla fırsat bulmasınlar.

Yaşadığımız onlarca gerçekten, olaydan ders çıkararak devletimize sahip olma şuuru asla beynimizden kaybolmasın.

Bu vesile ile orman yangınlarında duyarlılık gösteren Azerbaycan devletine yangınlara arozöz, itfaiye gönderen tüm belediyelerimize orman işçilerimize, gönüllü vatandaşlarımıza, devletimin görevlisi emeği geçen her ferdine gönülden teşekkür ederim.

Allah’ım bu tür her felaketten ülkemi ve insanımı korusun. Bilinçli vatandaş, bilinçli devlet olmak asla yaşantımızdan uzak kalmasın.

Geçmiş olsun Türkiyem…

Kırşehir’de orman alanları yasaklarla korunmalıdır. Kırşehir Valiliği’nin aldığı orman alanlara uyguladığı giriş yasağını takdirle karşılıyor ve bu yasağın yaz mevsimi sonunda da sürdürülmesini istiyorum.