Başkan Ekicioğlu: “Aynı duyguları, aynı kararlılığı, aynı cesareti ve aynı umudu paylaşıyoruz”
Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu’na mektup gönderdi. Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu sosyal medya hesaplarından Ekrem İmamoğlu’nun mektubunu yayınladı. Başkan Ekicioğlu mektuba ilişkin “Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu'nun mektubunda belirtiği gibi aynı duyguları, aynı kararlılığı, aynı cesareti ve aynı umudu paylaşıyoruz.” ifadelerine yer verdi. İmamoğlu ise yazmış olduğu mektupta devletin temelinin adalet olduğuna dikkat çekerek kurtuluşun tek başına olmadığını hatırlattı.
“Adalet varsa; huzur vardır, refah vardır, özgürlük ve eşitlik vardır”
İmamoğlu mektubunda, devletin adaletini yitirmesi durumunda toplumsal bağların zedeleneceğini ve hukukun iktidarın güvenliği için işletildiğini belirtiyor. Ayrıca, kamu yönetiminde liyakat ve ehliyetin önemine vurgu yaparak, makamdan değil milletten güç alan bir yönetim anlayışının inşa edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Ekrem İmamoğlu’nun Başkan Ekicioğlu’na yazdığı mektup:
“Kıymetli Dava ve Yol Arkadaşlarım,
Bugün sizlere hem bir hakikati hatırlamak hem de hep birlikte taşıdığımız tarihi sorumluluğun altını yeniden çizmek için bu satırları kaleme alıyorum.
Devletin asil temeli adalettir. Eğer bir devlet adaletini yitirirse, güven ve huzur kaynağı olmaktan çıkar, bir zulüm makinesine dönüşür. O vakit milletle devlet arasındaki bağ kopar, toplumu bir arada tutan değerler çürür.
Ne yazık ki ülkemiz, bugün ciddi bir adalet krizinin eşiğindedir. İşçi, işveren, genç, kadın, çiftçi, emekli ya da siyasetçi Adaletsizlik herkesi kuşatmış durumda. Haksızlığa uğramayan, adalet arayışının acısını yaşamayan bir kesim kalmadı. Hukuk, ne yazık ki vatandaşın değil, iktidarın kendini güvende hissetmesi için işletiliyor. Adalet isteyenler baskılanıyor, cezalandırılıyor; buna karşılık siyasi yakınlık zırhıyla korunanlar en ağır suçlardan dahi muaf tutuluyor. Bu çifte standart, bu düzen adaletin doğasına aykırıdır ve asla kabul edilemez. Adaletsizliğin kurumlaşmasına, zulmün normalleşmesine izin veremeyiz.
Bizler şuna yürekten inanıyoruz: Adalet, sadece mahkeme salonlarında değil, hayatın her alanında ve toplumun her kesimi için var olmalıdır. Adalet; bir toplumun huzurunun, bir devletin varlığının, bir milletin birliğinin teminatıdır. Onun için haktan ve hukuktan asla vazgeçmeyeceğiz. Amaca ulaşmak için her yolu mübah gören anlayışı reddediyor, doğru hedeflere ancak doğru yollarla ulaşmayı hedefliyoruz.
Kadim devlet geleneğimiz, ehliyet, liyakat ve adaletin birbirini besleyen kardeş kavramlar olduğunu öğretir. Bu değerlerden en küçük bir taviz bile, çığ gibi büyüyerek toplumda derin yaralar açar. İşte biz bu yüzden, kamu görevinde bulunan her bireyin halka samimiyetle hizmet etmesi gerektiğini savunuyoruz Makamdan değil milletten güç alan bir yönetim anlayışı inşa etmeliyiz.
Bu mücadele, sadece bugünü değil, yarınlarımızı da şekillendirecek bir mücadeledir. Hep birlikte "Devletin temeli adalettir" ilkesini yeniden ve güçlü biçimde häkim kılmak zorundayız. Çünkü adalet varsa; huzur vardır, refah vardır, özgürlük ve eşitlik vardır. Bunu başarmanın yolu ise hep birlikte hareket etmekten geçiyor.
Unutmayalım: Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber ya hiçbirimiz
Aynı duyguları, aynı kararlılığı, aynı cesareti ve aynı umudu paylaştığımızı biliyorum. Mücadeleniz ve dayanışmanız için her birinize gönülden teşekkür ediyor, daha adil, daha özgür daha müreffeh bir Türkiye inancıyla sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”