Bilindiği üzere Kırşehir’imiz hayvancılık konusunda neredeyse marka haline geldi. Yaklaşık 10 bin adet hayvancılık işletmesi mevcut durumda.

Bilindiği üzere Kırşehir’imiz hayvancılık konusunda neredeyse marka haline geldi.
Yaklaşık 10 bin adet hayvancılık işletmesi mevcut durumda. Bunun neredeyse 250’si 250 baş ve üzeri işletmelerden olmakta. Bu da ilimiz adına sevindirici bir orandır.
Öyle ki şuan itibari ile besilik hayvan işletmelerinin yaklaşık 400 bin büyükbaş hayvan kapasitesi vardır. Bunun yanı sıra işletmelerin yüzde 80’i ithal besilik materyal ile çalışmaktadır.
İthal besilik materyal temininin özel sektörden alınıp ESK (Et Süt Kurumu) aracılığı ile yapılması ayrı bir tartışma konusu oldu. Buradaki en büyük sorun besilik materyalin işletmeye maliyeti düşük ve daha ucuz getirilmesi amaç olmalıdır. Buna paralel olarak ESK’nın besicilere sınırlı sayıda hayvan vermesi veya getiriyor olmasıdır. Öyle ki şuan mal almak için müracaat eden firma neredeyse 6 ay beklemek zorunda kalıyor.
İşletmelerimiz yüzde 60 doluluk oranı ile çalışmakta olup, yüzde 40 boştur ve bu da ilerleyen aylarda kırmızı et arz sorununa ve dolayısı ile yıllık kırmızı et üretim miktarında azalmaya neden olacağı kanaati doğurmaktadır.
Yerli hayvan ile besicilik yapmak isteyen besicilerimiz iç piyasadan hayvan temini yoluna gitmektedir. Bu nedenle ilimiz Hayvan Pazarına ve Doğu illerine giderek besilik hayvan temin etmektedirler. Fakat iç piyasada yerli besilik erkek hayvan fiyatının çok yüksek olması nedeni ile besiciler bu fiyatlara hayvan temin etmekte zorlanmaktadır.
Ülkemizde ve özellikle Kırşehir’imizde yeterince etçi ırkı damızlık büyükbaş hayvan bulunmaması nedeni ile iç piyasada besilik materyal pahalıdır. Bu sorun ilimizdeki besicilerin ithal mala yönlenmesine en büyük nedendir.
Maliye Bakanlığımız tarafından Bakanlığımızın ve üreticilerimizin talebi ile hayvan yemlerinde uygulanan KDV oranı yüzde 8’den yüzde 1’e düşürülmesi üreticilerimiz bakımından yem fiyatlarının ucuzlayacağı kanaati ile sevinçle karşılanmış, fakat geçen sürede KDV’deki düşük oranın üreticiye yem fiyatlarında ucuzlama şeklinde yansımamıştır.
Kısaca son üç yıllık fiyatlara bakacak olursak bu durum gerçeği yansıtmaktadır.2014 yılında 1 Torba (50 kg) hayvan yemi 30 TL, 2015 yılında 1 torba (50 kg) hayvan yemi 40 TL, 2016 yılında 1 Torba (50 kg) hayvan yemi 45 TL, 2017 yılında 1 torba (50 kg) hayvan yemi 50-55 TL olmuştur.
Ülkemizde ve ilimizde doğan buzağılarda yüksek oranda ölüm gerçekleşmektedir. Bu oran Avrupa ile kıyaslandığında nerede ise onlardan 5 kat daha fazla buza ölümleri görülmektedir.
Bu oranları yarı yarıya azaltmış olsak yurt dışından neredeyse ithal mal almama durumuna geliriz.
Hep övünüyoruz Kırşehir’imize yurt dışından ülkeye giriş yapan hayvanın üçte 1’i gelmektedir diye. Bunun aslında övünülecek bir tarafı yoktur, kendi ırkımızı yetiştirmemiz şarttır.
Hayvan Pazarımızdaki besilik hayvan talebinin arzdan fazla olması. Besilik hayvan ithalatına müsaade edilen ülke sayısının yetersiz olması. İrlanda, Polonya ve İngiltere gibi ülkelerinde de hayvan ithalatına izin verilmesi. İthalat işleminde yurtdışı karantina işlemlerinin uzun olması nedeni ile işletmelerimize yeni besilik hayvan konulmasında zaman kaybı ve hayvan başı karantina ücretlerinin yurt dışında yaklaşık 150 Euro maliyet bindirdiği için karantina işlemlerinin Türkiye’de yapılması. Bunun için Kırşehir Ticaret Borsası Canlı Hayvan Park Pazar Yeri kullanılabilir.
Yukarıda bahsetmiştik hayvancılık girdilerinin (kaba yem ve kesif yem) yüksek olması nedeni ile damızlık dişi hayvanların kesime sevk edilmesi, Şap Hastalığı ile mücadele için Bakanlık taşra teşkilatında bulunan teknik personel sayısının arttırılması, Kars, Ardahan, Van gibi sınırlarımıza yakın illerimizden Anadolu’ya yapılan hayvan sevklerinde Şap Hastalığı vb bulaşıcı ve salgın hastalıklar bakımından muayene yapılmadan sevk edilmesi nedeni ile hastalık yaylımının hızlı olması, çıkan hastalık tipine uygun aşının en kısa sürede Anadolu’ya yapılmalıdır.
Besilik hayvanlara verilen desteklemenin yerli ithal ayrımı yapılmadan verilmesinin devam ettirilmesi, ilimiz işletmelerinden bulunan besilik hayvanların yaklaşık yüzde 60’ı ithal hayvandır. Bu nedenle desteklemeler sadece yerli hayvana verildiği takdirde Et-Bir gibi örgütlerin ayakta durması mümkün değildir.
Kırşehir’e entegre et işleme tesisi kurulması (Sucuk-Salam-Pastırma vb.). Damızlık hayvanlara verilen desteklerin artarak devam etmesi. 17-35 yaş altı genç çiftçilere verilen hibelerin yaş kriterinin 45’e yükseltilmesi. Gümrük (fon) vergisi yatırılma esnasında tahsil edilen yüzde 20 depozitonun kaldırılması. Malya Ovası’nın sulu tarıma kavuşturulması kuraklıktan etkilenen çiftçinin tarım ve hayvancılık girdilerini azaltacak ve çiftçimizi ekonomik anlamda güçlendirecektir. Küçükbaş hayvanlara desteklerin artarak devam ettirilmesi, yurt dışında alımı yapılan hayvanların seçilmesi zamanında Ticaret Borsası’ndan ve üyelerinden yetkililerin görevlendirilmesi seçilen hayvanın kalitesini arttıracaktır.
Daha bir çok sorun var ama en önemli sorun bunların olduğunu düşüyorum.
Gelecek yazımızda ilimizin diğer sorunlarına değinelim.

 

3. Lige çıkar mıyız?

Bölgesel Amatör Lig başlayalı henüz iki hafta oldu. İlk hafta kendi evimizde Türk Metal Kırıkkale Spor ile berabere kaldık geçen hafta da Bartınspor ile deplasman da yine gölsüz berabere kaldık.
Bartınspor deplasmanında alınan 1 puan bence başarıdır, ancak Kırıkkale’ye kendi evimizde yenmeli idik. Hadi o da ilk hafta idi diyelim.
Şimdi geldik 3. haftaya Keçiören Bağlumspor ile yapılacak müsabakaya. Keçiören spor ilk iki maçında puan ile tanışamadı dolayısı ile Kırşehir Belediyespor’umuzdan puan almak isteyecektir. Bu takımlar bu tür durumlarda tehlikeli olabilirler dikkat etmemiz gerekli. Bu yıl bizi Kırıkkale Sincan ve Çubuk şampiyonluk için zorlayacak takımlar.
Kırşehir Belediyespor’umuz 3. Lige çıkmak istiyorsa kesinlikle evindeki bundan sonraki maçları firesiz kazanmak zorunda ve deplasman da oynayacağı 12 maçtan en az 15 puan alması şart. Aksi durumda yine biz bu ligi 5 ya da 6. bitiririz. Dolayısı ile geçen yıldan farklı bir sezon olmaz. 3. Lige çıkabilmemiz için 50 puandan fazla puan almamız gerekli.
Geçen yılki takımlar ile bu yıl ki rakip takımları değerlendirecek olursak kesinlikle bu yıl çok daha şanslı bir grupta olduğumuzu sanırım herkes söyler. Bu da bizim 3. Lige çıkmamız için aslında bir fırsat.
Takımımızı yaklaşık iki aydır takip ediyoruz ne eksiklik var diye baktığımızda; bir defa kesinlikle iyi bir forvet alınması şart ve buna ilave olarak orta sahaya takımın beyni diyeceğimiz bir oyuncu.
2 hafta da gol atamadık. Hoş gol de yemedik. Gol atamazsak üç puan alamayız o yüzden iyi bir golcü çok önemli.
Bu hafta Keçiören maçını alıp hem gol ile hem üç puan ile tanışmamız gerekiyor.
Tüm şartlar bunun için oluşmuş durumda. Bilindiği kadarı ile Onur Algül’ün dışında sakat oyuncu yok. Cihan Çimen Kırıkkale maçında aldığı 3 maçlık cezasını çekiyor. Takımda moraller üst seviyede ve artık bu maça kilitlenmiş durumda.
Omar’ın da takımımıza katılması ile kanat sorununu da bir anlamda çözmüş olduk. Sonuçta Omar çok yönlü bir oyuncu, her yerde oynayabilecek joker bir oyuncu konumunda. Yeter ki oynadığı oyunu tribün için, değil takım için oynasın.
Kırşehir halkının da bu maça gelip takımımızı destekleyip 12.adam görevini yerine getirmesini diliyoruz.
O zaman Pazar günü herkesi Ahi Stadımızda Kırşehir Belediyesporumuzun maçına davet ediyor ve takımımızdan mutlak 3 puan bekliyoruz.