Kırşehir'de bazı hayvanlarda şap hastalığına rastlanması nedeniyle Canlı Hayvan Pazarı'nın kapatıldığı bildirildi.
Kırşehir Ticaret Borsasından yapılan yazılı açıklamada, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı inceleme sonucu bir bölgede şap hastalığına rastlandığı ifade edildi.
Hastalık nedeniyle merkez ve köylerde karantina tedbirleri uygulanacağı belirtilen açıklamada, Kırşehir Hayvan Sağlığı Zabıtası Komisyonu'nca, fenni ve idari tedbirler kaldırılıncaya kadar borsaya bağlı pazarın kapalı tutulmasının kararlaştırıldığı vurgulandı.
Kırşehir Merkezde çıkan şap hastalığı nedeni ile İlimiz Kırşehir Ticaret Borsasına ait Canlı Hayvan Park Pazar yeri 2.bir karara kadar kapalı tutulacak.
Kırşehir Ticaret Borsası’ndan konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada şöyle denildi:
“Kırşehir Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından bildirilen yazıda; ‘Kırşehir Merkezde çıkan şap hastalığı nedeni ile İlimiz merkez ve köylerinde uygulanacak karantina tedbirleri doğrultusunda Kırşehir Ticaret Borsasına ait Canlı Hayvan Pazarı 26/12/2019 tarih ve 2019/17 numaralı Kırşehir İl Hayvan Sağlığı Zabıtası Komisyonu kararınca bu tarihten itibaren idari ve fenni tedbirler kaldırılana kadar kapalı tutulacaktır’ denilmektedir.
“İlimiz Merkez de şap hastalığı çıkmış olup, hastalığın yayılmasını engellemek için İlimiz Ticaret Borsasına ait olan Canlı Hayvan Pazarı kapalı tutulacaktır, İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce yapılacak ilaçlamalar ve alınacak önlemler sonucunda Canlı Hayvan Pazarı yeniden açılacaktır.”
ŞAP HASTALIĞI NASIL BULAŞMAKTADIR?
Şap hastalığı diğer adıyla dabak hastalığı, hasta hayvanların salyaları, derisi ve yapağıları vasıtasıyla diğer hayvanlara bulaşır. Hastalığı taşıyan hayvanların ahırına girenlerin ayaklarına giydiklerine, ot, saman ve yemlere bulaşmaktadır. Hayvanların salyası, burun akıntıları, solunumu, süt, idrar, vajinal akıntı, deri döküntüsü ile bulaşabildiği gibi, rüzgar vasıtasıyla uzun mesafelere ulaşabilmekte, hayvanlarla uğraşan insanlar ile de bulaşabilmektedir.
HASTALIĞI NASIL ANLAŞILIR?
Hayvanda ateş yüksekliği, ağızdan akan ipliksi salya ve akar, dilde, diş etinde, dudak ve burun içinde, memede mercimek tanesi kadar içi sıvı olan keseciklerin patlamasıyla oluşan yaralardan, hayvanın tırnak arasında oluşan yaralardan, tırnağın düşmesinden, hayvanın yürümekte zorlanması ve acı çekmesinden, bazen diz çökerek yürümesinden anlaşılabilmektedir.
ŞAP HASTALIĞINDAN NASIL KORUNMAK GEREKİR?
Hastalık ortaya çıkar çıkmaz sağlıklı hayvanlar hastalıklı olanlardan ayrılır. Şap hastalığına karşı en baştaki önlem aşıdır. Şap hastalığı görülen bölgenin 20 km çapında bulunan tüm hayvanların aşılanması gerekmektedir. Süt sağılan hayvanların meme temizliğine, sağma makinelerinin ve el temizliğine özen gösterilmelidir. Şap hastalığı sonunda ahırların tümü kireç ile boyanmalıdır. Hayvanların meraya çıkacakları dönemde mikroplu meralarda otlatma yaptırılmamalıdır.
Şap hastalığı olan hayvanların etleri yenebilir, ancak ölmüş olanların hemen imha edilmeleri gerekmektedir.
Şap hastalığı öncesinde hayvanlara aşı yaptırılmalı, yeni alınmış olan hayvanların aşısının olup olmadığı kontrol edilmeli, ahırların girişlerinde kireç bulundurulmalı, hayvan bakıcılarından hariç ahıra girilmemeli, sağım öncesi ve sağım esnasında ekipmanların ve ellerin temizliğine dikkat edilmelidir.
Şap hastalığı sırasında alınması gereken önlemler: Hastalık şüphesi olan hayvanların derhal başka yerlere alınması, ahırlara giriş ve çıkışların yasaklanması, hasta hayvanların yemleri ve otlarının yakılması, sağılmış olan sütlerin satışa sürülmemesi ve satıcıların çiftlik sınırlarına alınmaması gerekmektedir.
ŞAP HASTALIĞININ EKONOMİYE OLAN ETKİLERİ NELERDİR?
Şap hastalığı nedeniyle süt ve et veriminde kayıpların olması, hayvanların gelişiminde gerileme, gebe hayvanlarda yavru atma, genç hayvanlarda ölüm vakaları ve tedavi uygulamalarının maliyetli olması ciddi mali zararların yaşanması anlamına gelmektedir.
Şap hastalığının (Dabak hastalığı ) insanlara bulaşması: Hasta hayvanların derilerine ve ağızlarına temas edilmesi, yeterince kaynatılmamış hastalıklı sütün içilmesi, çiğ süt kullanılarak yapılan peynirlerin yenmesi, yeterli ısıl işlem yapılmamış etlerin yenmesi sonucunda insanlara bulaşır. Şap hastalığı insandan insana bulaşmaz. Hastalık alan kişide ateşlenme, yorgunluk, ağız, gırtlak ve boğazda kesecikler ile kol ve bacaklarda ağrılar meydana gelmektedir.
Şap hastalığı çift tırnaklı hayvanların akut seyirli, çok bulaşıcı ve zoonotik karaktere sahip viral bir enfeksiyonudur. Hastalığın bulaşma oranı yüksek olup, hassas hayvan topluluklarında (popülasyonlarında) % 100’e kadar ulaşabilmektedir. Bu nedenle hastalık ekonomik, siyasi ve ticari yönlerden büyük önem taşımaktadır.
Hastalığın etkeni Picornaviridae familyasının Aphtovirus alt grubunda yer alan şap virusudur. Virusun O, A, C , SAT-1, SAT-2, SAT-3 ve ASİA 1 olmak üzere antijenik olarak farklı yedi ayrı serotipi bulunmaktadır. (O) serotipinin II, A serotipinin 32, C serotipinin 5, SAT I serotipinin I, SAT 2 serotipinin 3, SAT 3 serotipinin 4 , ASIA I serotipinin ise I alt tipi vardır. Serotipler arasında çapraz bağışıklık görülmemesi hastalıkla mücadeleyi güçleştirmektedir.
Virus fiziksel etkenlere karşı değişik duyarlılık göstermektedir. Isıya dayanıksız olup 37oC’de 12 saatte, 60-65oC de 1/2 saatte, 85oC de ise birkaç dakika da yıkımlanarak etkisiz hale gelmektedir. Ancak düşük ısı derecelerine ve ani donma ve çözülmelere karşı oldukça dayanıklıdır. Enfekte karkaslarda +4oC de 24-48 saatte laktik asit oluşumuna bağlı olarak hızla inaktive(etkisiz) olurken, kan, kemik iliği, lenf bezleri ve iç organlarda uzun süre dayanabilir ve ani dondurmalarda iskelet kaslarında da uzun süre aktif halde kalabilir.
Virus çevre şartlarına da oldukça dayanıklı olup; Yapağıda (24 gün), Sığır derisinde (4 hafta), Samanda (15 hafta), Kepekte (20 hafta), Toprakta (4 hafta), Kuru ot ve danede (5 ay) süreyle enfeksiyözitesini (bulaşma yeteneğini) koruyabilmektedir.
2. Kimyasal etkenlere karşı dayanıksız olan şap virusu pH 7,0- 7,7 de etkilenmemekte (stabil olmakla) birlikte asit ve alkali şartlarda kısa sürede inaktive olmaktadır. Hastalık direkt ve indirekt olarak yayılmaktadır. Hastalığın en belirgin yayılma yolu havada bulunan virusun solunum sistemi ile alınmasıyla olmaktadır. Enfekte veya kuluçka dönemindeki hayvanlar solunum, deri, sekret ve ekstretleri, süt ve sperma ile virusu saçmaktadır. Hastalık bulaşık (kontamine) hayvan ürünleri, bulaşık (kontamine) araç ve aletler, insan, yabani hayvanlar, kuşlar, rüzgâr ve nakil araçları ile de bulaşabilmektedir. İnsanlar da ise enfekte hayvanlar ile temas veya enfekte et ve süt ürünleri ile enfeksiyonu nadiren aldıkları bildirilmektedir.
ŞAP HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Sığırlarda ateş, iştahsızlık, depresyon ve süt veriminde azalma ilk klinik bulgulardır. 24 saat içerisinde salya akışı başlar ve dil-dişetinde veziküller şekillenir. Keseciklere (veziküllere) interdigital bölgede, koroner bölgede, meme derisinde, ağız ve burun mukozasında rastlanabilir. Veziküllerin yırtılması ile geniş ülseratif yaralar şekillenebilir. Dildeki yaraların (lezyonların) genellikle birkaç günde iyileşmesine karşın ayaklardaki ve nazal bölgedeki lezyonlar çoğunlukla ikinci (sekunder) bakteriyel enfeksiyonlara maruz kalırlar. Sekunder bakteriyel enfeksiyonlar sonucu pneumoni ve mastitis görülebilir, tırnak düşebilir.
Koyun ve keçilerde hastalık daha hafif seyirlidir. Hastalık koyunlarda genellikle topallık ile karakterizedir ve topallık süreklilik gösterir. Ağızdaki lezyonlar sığırlardaki lezyonlardan daha küçük ve daha kısa sürelidir. Genellikle hastalığın yol açtığı ekonomik kayıplar sığırlarınkinden daha düşüktür ve klinik bulgular ancak dikkatli bir gözlemle belirlenir.
ŞAP HASTALIĞI ÖLDÜRÜR MÜ?
Şap hastalığının ölüm (mortalite) oranı düşük olmakla birlikte genç hayvanlarda virusun kalpte yerleşmesi (lokalize) sonucu ölümle sonuçlanan myokarditis olguları görülebilir. Hastalığın bulaşma (morbidite) oranı ise yüksek olup, et ve süt verimlerindeki hızlı düşüşe bağlı ekonomik kayıplar önem taşımaktadır.
ŞAP HASTALIĞINDAN KORUNMA YOLLARI
Şap hastalığının kontrolü için uygulanan 3 ana strateji vardır. Bunlar: Kesim, karantina, aşılama.
Bir ülkede veya bölgede bu yöntem veya yöntemlerden hangilerinin uygulanacağına karar vermek için, öncelikle sosyo-ekonomik durum, hayvan varlıklarının durumu ve şap hastalığı yönünden epidemiyolojisi, iklim-coğrafik şartları dikkate alınarak kâr-zarar analizlerinin yapılması gerekmektedir.
ŞAP HASTALIĞI ORTAYA ÇIKMADAN YETİŞTİRİCİLERİN ALACAĞI ÖNLEMLER
-Ahır girişlerinde şap hastalığına etkili dezenfektanlar (örn: sitrik asit veya sudkostik) ile muamele edilmiş paspasların sürekli bulundurulması.
-Ahırlara hayvan bakıcılarından başka kimsenin sokulmaması, bakıcıların da farklı kıyafet ve ayakkabı ile ahıra girmesi,
-Sağım öncesi ellerin, otomatik sağım makinelerinin ve memelerin temizliğine özen gösterilmesi.
-Yeni satın alınan hayvanların 15 gün süre ile karantinaya alınması ve süre sonunda sağlam ise diğer hayvanların yanına sokulmaması.
-Mera mevsiminde enfekte meralara hayvanların gönderilmemesi.
-Enfekte bölgelerden ot, saman, vb.nin alınmaması.
ŞAP HASTALIĞI ORTAYA ÇIKTIKTAN SONRA YETİŞTİRİCİNİN ALACAĞI ÖNLEMLER
-Hasta hayvanlar ile sağlıklı hayvanların hemen birbirinden ayrılması.
-Hasta hayvanların bulunduğu yerin dezenfeksiyonu
-Hasta hayvanların altlıklarının yakılması
-Hayvan bakıcılarının ayrılması
-En hızlı şekilde Veteriner Hekimin haberdar edilmesi. (HABER MERKEZİ)