Delimolla ve Karamolla Dedelerimin topraklarındaydım. 4 Aralık 2020 Cuma günü genç yaşta yakalandığı amansız hastalıktan dolayı 4 yıldır tedavi gören canım kardeşim, kıymetli dostum CHP Çiçekdağı İlçe Başkanı Haşim Kaya ve Bacım Keklik Hanımın kızları, sevgili kızımız Selda ve sevgili oğlumuz Önder’in kızkardeşleri, babam gibi sevdiğim, değer verdiğim Ferhat Kaya Amcamın torunu, kardeşlerim Ramazan İşleyen ve Kütük Demirelli’nin yeğenleri, benim de gülen yüzlü, güzel gülüşlü yeğenim olan “HANIM KAYA”nın taziyesi için Mali müşavir kardeşim Ömer Tosun ve Doğalgaz Müteahhidi kardeşim Suat Tosun’la beraber doğduğum köyüm Hacıhasanlı’ya gittim. 
Köyde 3 gün kalarak kardeşim Haşim Kaya ve akrabalarının acılarına ortak oldum, yaslarını paylaştım. İlk günden geldiğim güne kadar CHP Kırşehir İl ve İlçe Başkan ve yöneticileri, diğer siyasi partilerin il ve ilçe yöneticileri, CHP Kırşehir ve Ankara Milletvekilleri, Belediye Başkanları, İl Genel Meclis ve Belediye Meclis Üyeleri, Muhtarlar, İl ve İlçe bürokratları köyümüze salgın hastalığa rağmen adeta akın ederek, Türkiye’mizin her yerinden telefonlar ederek acımızı paylaştılar. Hepsine buradan ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Mustafa Tosun, Erol Tosun, Haşim Kaya, Kütük Demirelli, Ramazan İşleyen ve Ömer Tosun, kardeşim Haşim Kaya’yı ve biz can dostlarını acılı günde yalnız bırakmadıkları ve acımıza ortak oldukları için, moral verdikleri, güç verdikleri için, itibarın en güzelini yaşattıkları için. Bende bu vesileyle doğduğum köyü detaylı şekilde görmüş oldum. Zengin, fakir herkes ev yapmışlar. Mali gücü iyi olanlar evlerini yenilemişler. Herkesin bahçesinde her türden meyve ağaçları var. 
Köyümüz eskisine göre daha da yeşil olmuş. Doğduğum köyüm, 18 yıl yaşadığım köyüm, “viran olmamış, yenilenmiş” deyim yerindeyse. Köylümüzün yeşile sahip çıkması gelecek için ümitlendirdi. Köy Derneğimizin adında “Eğitim ve Kültür” olması beni Kırşehir Kültür, Eğitim, Araştırma ve Sosyal Dayanışma Vakfı Eski Genel Başkanı olarak çok gururlandırdı...
Bir gece annemin doğduğu, dayılarımın köyü olan KIRDÖK’de misafir oldum. Orada da eski evler yenilenmiş, yeni evler yapılmış buda beni ziyadesiyle mutlu etti. Kırdök’de beni İrfan Dayımın oğlu CHP’nin aralıksız 17 yıl Yozgat Yerköy İlçe Başkanlığı’nı yapmış olan Sancak Yılmaz konuk etti. Eşi Medine Hanımın yaptığı yufka ekmeği, “soba üzerinde kızartarak çörekli peyniri dürümledim” çocukluk dönemimi yaşadım adeta...
Dedem Karamolla’nın yaşadığı Konağı ziyaret ettim. Tabii ki ebem Kezban’la yan yana oldukları Köy Camisi avlusundaki kabrini de ziyaret edip, dua okudum. Meyve bahçelerine baktım. Sancak Yılmaz’ın 700 dönüm arpa, buğday, çörek otu, ayçiçeği ekerek, ekimi çeşitlendirdiğini öğrendim. Yanında olmayan kardeşlerinin hakkını koruduğuna şahit oldum. Hem büyük bir arazi ekmesi, hem de kardeşlerinin hakkını gözetmesi, misafirperverliği beni duygulandırdı ve onurlandırdı...
Bir günde kendi doğduğum evin yerine yapılan Hacı Dedemizin oğlu Cevdet Amcamın da yaşadığı Mustafa TOSUN’un evinde yani DELİMOLLA’nın döşeğinde konuk oldum. Ömer Faruk Dedem ve Döne Ebemin kabirlerini ziyaret ettim, onlar içinde dua okudum Orada da gelinimiz Gülsüm Hanımın bizim için kuzine sobada yaptığı “İçli Kömbe”yi tattım. Amcaoğlumuz Mustafa Tosun’un 500 dönüm arazi ektiğini, bizim Ömer Faruk Dedemden kalma arazilerimizi de ekiyor olması hem de üretime katkı sunması tabii ki beni mutlu etti. O da yanında olmayan kardeşlerinin hakkını koruduğunu, onların haklarını gözettiğini belirtti. Bu durumda beni çok gururlandırdı. Asalet böyle bir şey demek ki!..
Çünkü Kırşehir başta olmak üzere Orta Anadolu’nun bütün Vilayetlerinde “Kardeşler genel olarak birbirlerine ya küs olurlar, yada birbirlerini kıskanırlar, bende yok onda da olmasın” derler. Bu nedenle kardeşlerini gözetmeleri asaletten kaynaklanıyor. Bunu da tarihe not düşerek belirtmeliyim.  
Amcaoğlumuzun biricik oğlu Çiçekdağı Anadolu Lisesi Müdürü Ünal Tosun’un Kırşehir’de “Yılın Öğretmeni” olduğunu, “Dinler Tarihi” üzerine kitap yazdığını da öğrenince gururum dağlar kadar oldu. Genç yeğenimizde hiç şımarıklık olmaması, mütevaziliğini bozmaması, ufku ve vizyonu olan bir “Atatürk Öğretmeni” olması beni çok, ama çok gururlandırdı. Bu da başka bir asillikti.  
Benim için kıymeti ölçüsüz ve sınırsız olan Kaya Ailesinin acılarını paylaşırken. Beni Köyümüz Hacıhasanlı’da misafir eden Dedem Delimolla’nın “Eşitlikten, adaletten, Hak’tan yana olan” torunlarından; Mustafa Tosun’a, Annemin Köyü Kırdök’te misafir eden Sancak Yılmaz’a sonsuz teşekkür ederim. Hem misafirperverlikleri, hem de kardeşlerinin haklarını korumada köylülerine öncü ve iyi örnek oldukları için...
Tekrar canım kardeşim, kıymetli başkanım Haşim Kaya’ya ve bütün ailesine; ailemiz, bizi seven dostlarımız ve akrabalarımız adına başsağlığı diliyorum. Nurlar içinde yat, ışıklar içerisinde uyu Hanım Kızım. Mekanın Cennet olsun. 

Erol Tosun