i

Uluslar ve komşuları tarafında belli sınırlar içerisinde yasal olarak tanınan topluluklar devleti oluşturur. Devlet yasalar ve kanunlarla yöneltilen bir kuruluştur.
Demokrasi ile idare edilen devletlerde yasaları, seçilmişler kanunlaştırarak yürütmeyle görevlendirdiği alt kademelere gönderir. Yasama, yürütme ve yargıyı kontrolle hak ve hukuk çerçevesinde, halkın sağlık, emniyet ve eğitimle beraber yaşam şartlarını gelir dağılımını adil bir kontrolle sorumluluğunu üstlenen ve seçimle iktidara gelen hükümet, belirlenen yasa çerçevesinde yürütmeyi halkın seçtiği kadrolarla üstlenir ve milletin vekilleri ile diyalogu sağlar.
Dağdaki çobandan, şehir ve köylerde yaşayan her vatandaş, şapkasında ve giydiği urbasında devletin armasını taşıyan herkesi devlet olarak görür ve saygı duyar. Yürütmeyi üstlenen yani devlet memuru olan görevliler ki, mülki amirinde kapıcısına kadar herkes, vatandaşın hizmetine görevlendirilmiş kimselerdir ve bunların ücretini yani maaşlarını, halk verdiği vergilerle onların görevlerinde devamını sağlar. Pratikte böyle olması gerekirken bazı devlet memurları kendisini hükümete adayıp, hükümet lehine propaganda yapan, kendisini vatandaştan üstün görerek azarlayan, aşağılayan davranışlarda bulunması hoş ve affedilir bir durum değildir. Bu millet vekili veya vali, kaymakam, amir kim olursa olsun böyle bir davranışta bulunma hakkı yoktur.
Vatandaşın devlet dairelerinde makama gösterdiği saygı ve bağlılığı, dışarda gösterme mecburiyeti de yoktur ve olamaz. Görev saati dışında bütün vatandaş eşittir. Saygı ve aile terbiyesi çerçevesinde saygılı davranması vatandaşın kendisine kalmalıdır. Bir valinin bir kutlama toplantısında, kim olursa olsun vatandaşı azarlama ve rendece etmesi düşünülemez ve hoş karşılanmaz. Her hangi bir müdür veya müdür yardımcısı, yanında çalışana beni görünce selam duracaksın veya ayağa kalkacaksın demeye, yapmayana tuvalet bekletmeye hakkı yoktur ve makamını kullanarak tehditle kendisini saygılı göstermeye kalkması, kendi saygınlığını zaafa uğratır. Durum böyle iken, zaman zaman kendisini halktan üstün gören, herkesin kendisine adeta biat etmesini isteyen kimseler çıkabilir ve de çıkıyor.
Halkın devlete karşı saygı ve bağlılığını zaafa uğratacak kimselerin seçiminde hükümet çok hassas davranması gerekir. Bulunduğu makamın ağırlığını kaldıramayacak ve yârim eğitimli kimselerin kesinlikle hassas görevlere getirilmemesi lazım.
Yasalar ve kanunlar herkesin anlayacağı bir şekilde ve halkın kültür seviyesine göre yazılması daha etkili ve yararlı olacağı kanısındayım. Bulunduğu makamın eğitimini almayan kimselerin islediği hatalar ve gaflar, hükümete talip olan partilerin sandığına yansır. Bunlardan daha da önemlisi, gruplaşma ikilik olgusu doğar ki daha çok tehlikelidir. Milletin vekillerinin, yasaları kendi çıkarları doğrultusunda uygulamaya koyması pek de demokratik sayılmaz.
Çakar olayını halledelim derken, meğer kendi yararlarına uygun düzenlemişler. Çok ayıp ve yakışıksız bir yasa teklifi. Sayın Reisicumhur bunu da veto eder diye düşünüyor halk. Eğer trafikte bir problem varsa, onu düzeltesiniz diye sizleri seçip görevlendiren halkı enayi yerine koymak, nasıl bir düşüncedir. Benim yasadığım sorunu sen de yaşa ki, çözüme daha kolay ulaşasınız. Şimdiye kadar Milletvekillerinin kendileri için ve oy birliği ile kabul ettikleri hiç bir yasa geri çevrilmedi, Bu da çevrilmez kimse beklemesin.
Durum pek iyiye gitmiyor hayırlısı bakalım durum nereye varacak. Sadece kendi çıkarlarına çalışan ve başka bir ise yaramayan meclis biraz daha dikkatli olamaz mı?