Kırşehir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Hülya Coşkuntuna:

 “Her Türk kadını ‘Cumhuriyete’ minnet borçludur”

Kırşehir Kent Konseyi Kadın Meclisi Adına bir açıklama yapan Meclis Başkanı Hülya Coşkuntuna, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı.

8 Mart gününün bir mücadelenin sembolü olduğuna dikkat çeken Hülya Coşkuntuna, yayınladığı mesajda şunları ifade etti:

“New York’ta bir dokuma fabrikasındaki işçilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi için başlattıkları grevin bastırılmaya çalışılması sırasında yangın çıkmış ve 1957 yılının 8 Mart gününde o fabrikada 129 kadın işçi yanarak hayatını kaybetmiştir.

“Çalışma koşullarının iyileştirilmesi için verdikleri mücadelede hayatlarından olan bu kadınları anmak amacıyla 1977 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak kutlanmasına karar verilen 8 Mart günü, bir mücadelenin sembolüdür.

“Türk kadınının birey olarak kabul edilip erkekle eşit haklara sahip konuma getirilmesi Cumhuriyetin ilanından sonra mümkün olmuştur. Kadınlara öncelikle medeni hukuk alanında, eğitim alanında ve ardından da seçme- seçilme hakkı tanınarak siyasi haklar alanında yapılan yasal değişikliklerle eşit haklar tanınmıştır. Bu nedenle her Türk kadını Cumhuriyete minnet borçludur.

“Bugün tüm dünyada ve maalesef ülkemizde de kadın hak ettiği değeri görememekte, kanun önünde eşit sayılsa da yaşam içinde erkeklerle eşit görülmemektedir.

“Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) 2022 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporuna göre, ekonomik katılım ve fırsat eşitliği, eğitim, sağlık ve siyasi güçlenme konularında toplumsal cinsiyet eşitliği açısından 146 ülke arasında Türkiye 124. sırada yer almıştır. Bu durum, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayabilmek için ülkemizin uzun yıllara ihtiyacı olduğunun bir göstergesidir.

“Türkiye’de kadın istihdamı da Avrupa ortalamasının gerisindedir. Avrupa Birliğine üye 28 ülkenin kadın istihdamı ortalaması % 60 iken Türkiye’de kadın istihdamı oranı TÜİK verilerine göre %26’dır.Yani kadın nüfusumuzun ancak dörtte biri çalışma hayatındadır.

“TÜİK 2022 verilerine göre ülke nüfusunun % 49,9 u kadınlardan oluşmaktadır. Yani nüfusun yarısı kadındır. Ancak bu kadınların onda biri halen okuma yazma bilmemektedir. Eğitim seviyesi arttıkça kadının istihdama daha çok katıldığı yani ülke ekonomisine katkısının arttığı düşünüldüğünde kadının iyi bir eğitim alması şarttır.

“Türkiye’de kadının yerel ve genel yönetimlerde yeterince yer almadığı, bu alanda da Avrupa ve Dünya ortalamasının çok gerisinde olunduğu sabittir.

           “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için kadına karşı hak ihlallerinin önlenmesi, ailede, toplumda, siyasi, sosyal ve ekonomik alanda eşitliğin sağlanması, emeğin sömürüsünün ve ayrımcılığın sonlandırılması, eğitim, kültür, ekonomik ve hukuk alanlarında gerekli çalışmaların yapılması zorunludur.”  (HABER: İLKNUR ÖNCÜ)