Siyasi yelpazenin esintisine yelken açan çöplük kabadayıları, her iktidar döneminde değişik kılıklarda karşımıza çıkar. Kırşehir’de bu tür kişilere yalaka, yalama, menfaatçi, arsız, yüzsüz ya da “zübük” derler.

Siyasi yelpazenin esintisine yelken açan çöplük kabadayıları, her iktidar döneminde değişik kılıklarda karşımıza çıkar.
Kırşehir’de bu tür kişilere yalaka, yalama, menfaatçi, arsız, yüzsüz ya da “zübük” derler. Tabi ülkemizde de…
Ama nedense bu tiplere Kırşehir’deki her partide büyük değer verilir. Onlar el üstünde tutulur, bir dedikleri iki yapılmaz! Makam ve mevkii verirler, görev ve yetki verirler. Yani el üstünde tutular. Devir onların devridir zaten
Çünkü tuzlu alın terinin tadını almadığı için helal emeğin doyulmaz lezzetinden mahrumdur, haram servetin verdiği şımarıklık ve gururla yerli yersiz sallar ve toplum kültüründe bu gibi şahıslara halk tuzsuz lakabını takmıştır.
Makam ve mevkiinin kendisi için önemli olmadığını her fırsatta telaffuz eden mezbele fareleri, hizmet için ayrılan her ödenekten kendisine pay çıkarmanın yollarını bulur ve çöplenir. Zıkkımın meblağsı arttıkça beslenmede kantarın topunu ailece kaçırarak, vücut ölçüsüne uygun urba tedarikinde sıkıntıya girer.
Siyasi konjektörün rotasında çıkmamaya özen göstererek şalvar devrimiyle krizi atlatmaya çalışır. Hanımefendinin esvap tedarikinde biraz sıkıntı yaşarsa da onunda çaresi bulunur, türbana sarılacaktır. Biraz evde direnme hareketleri olsa da çizgide ayrılmanın namusa leke getirileceği karizmanın çizileceği düşünülerek, hiç olmaz ise umre turlarında bari ortama uyulmasıyla beraber, kamuflaj altında krizin atlatılması daha sağlıklı olur.
Zaman zaman aşırı tıkınmadan dolayı pis yağların vücutta çirkin görüntüler arz ettiğinden fazla yağların atılmasında problemin çözümü için değişik yöntemler kullanılsa da alınan kiloların alındığı gibi geri verilmesi kolay olmamaktadır. Eğer kendi işinin adamı ise et kitlesi taşımanın pek sakıncası yok. Fakat bir makam sahibi ise makam arabalarının yol güzergâhlarına dikkat edilerek fitness kulüplerinin yolu tutulur.
Gidip gelişlerde yol güzergâhı seçiminde üzerinde durulacak hassas konulardır. Bazıları buna da dikkat etmezler ve gammazlamaktan da pek rahatsız olmaz. Fakat korkak olanlar da çok iyi bilirler ki toplumda gambazcı, ahlaksız çoktur. Olur ya yaramazın birisi boş boğazlık eder ve yukardakilerin kulağına kadar gider de makam ıslanır.
Yol güzergâhlarına dikkat edilerek tedbiri elden bırakmamak gerekir. Yaşam çizgisinde bir kazaya kurban gider ve makam mevkide bir laçkalık olursa, avlanmayan tazı misali veya suda çıkmış rotaya benzer.
Devran döner eski duruma özlem hevesiyle mücadele verirken, ömrü vefa etmezse âlemi cihanda yallahlanır. Yok, tersi zuhur eder eski şaşalı günlere avdet ederse daha önceki hataları tekrarlamaz ve daha tedbirli yola revan olur.
Çehreyi figür manda derisi misali utanmazlık duyguları çarşafının yırtıklığı, yüz kızarıklığını dışarı vurmasında pek mana ifade etmez.
Kırşehir’de bu eleştirileri ben yazarken hicap duyuyorum. Fakat yaşadığımız toplumun gerçekleri bunlar. Bu gibi yolsuzlukların olamadığı toplumu yaratmak yürürlükte olan yasalarla mümkün değil.
Geleceğine güvenle bakamayan herkes yaşamını garantiye almak için değişik yollar ve yöntemler arar, nerde boşluk bulursa oradan işe başlar. Rizikoları ve götürüleri o an için düşünülecek detay ve zaman değildir.
Ne zaman tongaya düşerse, kanunsuz ve yasa dışı elde ettiği getiriyi temize çıkarma çabası aşamasında başkalarıyla paylaşmayı, yani kendisini temize çıkarma yemi olarak kullanmayı düşünür ve bazen da başarılı olunur.
Zamanla bu hesap tutar ters teptiği de olabilir. Bu gibi yolsuzluk ve hırsızlıklarla mücadele eden organların yasal ve maddi imkânları, herkesin anlayabileceği ve yeme tenezzül ettirmeyecek seviyede tutulması bir nebzede olsa başarıya fayda sağlayabilir. Yasal düzenleme yapılırken toplumda ters tepki görmeyecek ve görevlide onur kırıcı olmayacak şekilde düzenlenmeli.
Yeni anayasa düzenlemesinde bu konularda göz önünde tutulmasında fayda vardır. Türkiye’de yargı organları ve kolluk kuvvetlerine tanınan imkânlar dünyanın hiç bir yerinde olmayan bir düzeyde fakat yeterli olmadığı meydanda. Dünyanın hiç bir yerinde yargı mensupları veya devlet görevlileri için, bedava tatil olanağı, ucuz kiralık yerlerde ikamet imkânı gibi kolaylıklar sağlanmaz.
Ücret dengesini bozmadan ayarlamalar çok önemli ve hassas konulardır. Bazı özel ayrıcalıklar devlet kademelerinin pek çok kesiminde uygulana gelmiş pek çok kesiminde de bu uygulamalar devam etmektedir. Kuruma özel tatil yerleri, konaklama parkları, pansiyonlar ve burada çalışanların birçoğunun aylıkları devlet kasasında karşılanmaktadır. Bu uygulamaların tekrar gözden geçirilmesinin faydalı olacağı kanısındayım.

Tenezzül etmem istemez koy yan cebime
Korumaz isen beni şikâyet ederim nebime
Hayrım dokunmaz ise teyzeme dayıma bibime
Eşek koyun adımı anırmadan, unutursam görmeyi

Aşırmanın mektebi mi var ulan kel Osman
Duymadın mı tilki anadan öğrenir cücük çalmayı
Öksüzün kılı hani haram derdin her zaman
Müridi de şeyhinden öğrenmez mi yalan kurmayı

Hu çekerken gökler çınlar olur sedasından
Yosmasının yanına varılmaz süksesinden edasından
Polümdür inanmayın korkar görünmesine hüdasından
Görünürde sekle uyduruyor gibi kıyam durmayı

Yap hayır hasenat haram varlığını gark et
Asma kulağını söylentiye sabırlı ol sabret
Yaptır kendine, duacın çok olur türbeyi mabet
Akıl etmez bu millet bir gün hesabını sormayı

Sopa ondan uzak dursun, kavlan gözler dövülsün
Yüzsüz olmasın yerinde, ünü dört köşeye değilsin
Ütülü gömlek kolalı kravat âlem ona bayılsın
Nedense o bilir hep haram üstüne bina örmeyi

Ahlak başka, vurgun başka, soygun daha başka
Avşar şaşırdın mı yoksa yine niye geldin aşka
Her âdem yakışmaz süslü saraylara ve köşke
Zaman gelir dost olursun, bırak çini fincan kırmayı