Kırşehir’de yaşıyoruz, gördüğüm ve yaşadığım olaylara üzülüyor, bazen kahroluyoruz. Ama elimizden de fazla bir şey gelmiyor.

Kırşehir’de yaşıyoruz, gördüğüm ve yaşadığım olaylara üzülüyor, bazen kahroluyoruz. Ama elimizden de fazla bir şey gelmiyor.
Bizler Kırşehir’de ülkesine ve milletine aşık, bayrağına sımsıkı bağlı yaşarken, n e yazık ki içimizdeki bazı hainler ülkemi karıştırmak, milletimizi bölmek için ellerinden geleni yapıyor.
Bunlar gördükçe, yaşadıkça o kadar canım sıkılıyor ki kimseyle konuşmak dertleşmek içimin yandığını söylemek anlatmak içimden gelmiyor sadece dua ediyorum YARABBİ SEN HERŞEYİN HAYIRLISINI VER.
Dua ederek kendimi Yaradan’ıma anlatmaya çalışıyorum. Çünkü dönüşümüz ona olduğuna inanıyorum.
Geriye dönüp baktığımda nice yiğitler nice ana kuzuları ona dönmüş kimi bir toprak parçasının altında, kimi nerede belli değil. ALLAHIM sen beni ve bütün seni sevenleri dünya üzerinde bir parçada olsa hatırlana bilecek bir hatıra ile iyiliklerimizle anılmayı nasip eyle . (amin)
Hayatın o kadar çok nimetleri var ki kimi bunu sonuna kadar kullanır, kimi sadece yaşar, nefes alır birilerini taklit eder, hayatının sonunu bekler. Taklitle birilerine yalakalıkla bir yerlere gelinmeyeceğini herkes bilir.
Belki hayatının bir dönemi eline geçirdiği imkanlarla mutluluk tablosu çizebilir daha sonra her şey elinden uçunca tüyleri yolunmuş tavuk gibi ortada kalır. O gün dost görünen riyakarlar da yanında kalmaz, hayatı tek başına tamamlamak zorunda kalır hayatta en zor olan da budur.
Her halde ülkem, canım her şeyim sen, sessiz sessiz ağlarken; senin ekmeğini yiyen, suyunu içen, sana hainlik yaparken, şerefsiz kanı bozuk Ermeni tohumu satılmışların yaptıkları.
Bize “müttefikiz, dostuz” deyip arkamızdan oyunlar çeviren, yıllarca kanımızı emip ülke olarak kalkınmamamız için uğraş veren, adına AB dediğimiz devletlerin ve onun ağ babası olan ABD ülkemin karışması için “tavşana kaç tazıya tut” demesi bunu yıllardır yapması.
Bizi idare edenler içimizdeki beslemeler soyu bozukların yaptırımları ile kendilerini örtbas etmeleri. Tarihimizden ders almamamız, bugün çektiklerimizin sebebi değil mi?
Neden bu ülkeye hainlik yapanlar kendilerini örtbas ederken bizler buna sesiz kalıyoruz?
Neden yıllardır onlarca şehit vermemize sebep olanları tanıyamıyor, yalakalık yapanları deşifre edemiyoruz?
Neden Ermenilerin, Yahudilerin oyunlarını bozamıyoruz?
Neden kendi hukuk düzenimizi kurup, herkesi adaletin hassas terazisinde tartamayıp şekiller zikzaklar çizme peşinde koşuyoruz?
Ulusal kanallarda yorumlar yapan, sözde işinin ehli insanlar birilerine yaranma adına yetmiş dokuz milyonu mal sıfatına sokuyorlar, başarısızlıkları başarılı gibi gösterme çabasına düşüyorlar.
İhmalleri görmezden gelip, insanların gözünün içine bakarak yalan söylemeyi erdemlilik olarak görüyorlar. Onlar ne yaparsa yapsınlar ELBAB’da ve ülkemin çeşitli yerlerinde ŞEHİT olan vatan kuzularını örtbas edemezler.
İşte İZMİR’de yaşadığımız hadisede aslan yürekli vatan sevdalısı görev aşığı FETHİ SEKİN sanki ölüme koşuyor, vücuduna alacağı kurşuna korkmadan koşuyor. Çanakkale’deki dedeleri gibi 15 TEMMUZ’da vatan hainlerinin sıktığı kurşunlara hedef olanlar gibi.
Onlarca ŞEHİT vatan evlatları hangisi kahraman değil ki?
Hangisi vatan aşığı değil ki?
Onlar dünyadaki görevlerini tamamladı. Bu ülke, bu Devlet var oldukça onlar kıyamete kadar ölümlerini bilmeyecek, olanların kanlarının aktığı toprak nur, kokuları cennet.
Kim istemez taşıdığı emaneti ALLAH için, vatan bayrak namusu bildiği kutsal saydığı şeyler için vermez ki?
Tabi bu saydıklarım her kula nasip olacak değil. İşte insan oğlu kısacık ömründe ölümünden sonra anılacak işler yapması kendi nefsine değil, bütün insanlara ve insanlığa hizmet adına yapmalı. Benden sonrası ne olursa olsun dememeli kendini kurtaran kaptandır dememeli. Haksızlıklar karşısında elif gibi dik durmalı. Vatanına ihanet eden satılmışları af etmek için çeşitli kılıflar, uydurup ülkemin geleceğini tehlikeye atmamalı vatanına ihanet içerisinde olan herkim ise deşifre edilmeli. Yıllardır kanımızı emen soysuzlara ve ona destek olan ülkelere müsamaha gösterilmemeli.
Yaşayan, vatanını sevenler de bu dünyada hoş bir sela ile Rabbine kavuşacağı günü, sevgiliye kavuşacağı gün bilip kıyamete kadar anılacağı hizmetler yapmak için ömrü ettiğince çalışabilmeli. Hainlerin sonunun geldiği günleri görmek dileği ile...