Bir insan, bir şirket, bir gazete için kırk iki yıl çok uzun süredir. Aslında burada  önemli olan sürenin uzunluğu değil, bu kırk iki yıla nasıl gelindiğidir.

Bir insan, bir şirket, bir gazete için kırk iki yıl çok uzun süredir. Aslında burada  önemli olan sürenin uzunluğu değil, bu kırk iki yıla nasıl gelindiğidir. Hayatın zorlukları, engelleri teker, teker aşılır, merdiven basamakları birer, birer çıkılır. Başarıya, hedefe ulaşılmak isteniliyorsa  mücadele azminden korkmadan, vazgeçmeden, çileli, dikenli engebeli uzun soluklu yolda sabır etmek, sabır ederken de haktan,  dürüstlükten,  onurdan, şereften ve iş ahlakıyla ilkelerinden taviz vermeden çalışmak, alın teri akıtmak ve helal ekmek yemek gerekir.

İşte  “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi  kırk iki yıla gelinceye kadar zorluklarla mücadele etti. Engelleri teker, teker aştı, merdiven basamaklarını birer, birer çıktı, güvenilir ve doğru habercilikle, kültürel ve spor yayınlarıyla, Kırşehir’in tanıtımıyla ilgili haberlere yer vermeye çalıştı.

Bu haberleri yaparken  dürüstlük ve tarafsızlık ilkelerinden taviz vermeye, diklenmeden dik durmaya, başı dik, alnı açık olmaya özen gösterdi.  Dünyanın kirlendiği her şeyin dejenere olduğu, yozlaşmanın hızla ilerlediği günümüzde beyaz bir sayfa gibi temiz ve lekesiz kalmayı prensip edindi.

Yalnız kırk iki yıla ulaşırken yaşanılanlarla, görünenlerle içi çileyi çekeni, dışı başkalarını yaktı. Yani her babayiğidin işi değil kırk iki yılda mücadele etmek, kıt imkanlarla ayakta durmak, şaibesiz, temiz ve halka hizmet, Hak’ka hizmettir prensibiyle hareket ederek kırk iki yıla ulaşmak.

İşin içinde olmayanlar için kırk iki yıl göz açıp kapayıncaya kadar sessiz, sedasız hemen geçmiştir. Ancak  kırk iki yılın nasıl geçtiğini  çileyi çeken bilir. Bu günlere gelmek hep birlikte el ele dirsek verildi. Omuzlandı, kol kanat gerildi, bütün ağır yükler sırtta taşındı ve ne mutlu ki acısıyla  tatlısıyla bu günlere gelindi.

Sadece kırk iki yıl  demekle olmuyor. Dile kolay kocaman bir kırk iki yılı geride bırakmak. Bu kırk iki yıl içerisinde köprülerin altından çok sular geçti, yaz oldu, güz, oldu kış oldu. hükümetler değişti, belediyeler değişti derken basın yayın ilkelerinden taviz vermeden yayın hayatını  sürdüren “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi büyüdükçe büyüdü ve kocaman bir kırk iki  yılı geride bıraktı.

Tabi ki kırk iki yıl  öncesinin şartlarını bu günlerle  karşılaştıramayız. Metal harflerin elle teker, teker dizilerek gazete baskılarının yapıldığı, teknolojinin bugün ki gibi gelişmediği, bilgisayarın piyasaya çıkmadığı, haber toplamanın kolay olmadığı, elektriklerin sık, sık kesildiği, sağlıksız iş hanları ve matbaalarda, klimanın, doğal gazın, hazır sıcak suyun olmadığı günleri, yılları düşünürsek kıt imkanlarla sıcakta, soğukta, yokuşlu, virajlı, tozlu, çamurlu yollarda devam  eden mücadeleci bir çalışma hırsıyla sabaha kadar uyumadan, yorgunluk, yılgınlık bilmeden, tırnaklarla kazınarak, sabırla, alın teri dökülerek haftada bir veya iki gün, dört sayfa  çıkarılan “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi’nden hiçbir zaman taviz vermediği basın-yayın ilkeleriyle birlikte doğru ve dürüst haberciliğin yanında   Kırşehir’e hizmet etmeyi prensip edinen, teknolojisini, binasını, yazarlarını, haber anlayışını sürekli yenileyen, geliştiren, yalansız, dolansız, hilesiz, iftirasız, tehditsiz onurlu, şerefli ve Kırşehir’in menfaatlerini kendi menfaatlerinden üstün tutan, “önce memleketim, sonra gazetem” anlayışıyla hareket ederek günlük renkli on iki  sayfa çıkarılarak bu günlere gelen “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi’nin nereden nereye geldiğini iyi anlamış oluruz.

“Kırşehir Çiğdem” Gazetesi,  kırk yıl önce yayın hayatına başladığından bugüne kadar belirli bir duruş sergilemiş, her türlü olumsuzluklara rağmen ilkeli duruşundan vazgeçmemiş, zaman, zaman sarsılsa da, incelmiş ama kopmamış, yediği  darbelerden etkilenmeyecek kadar sağlam karakter göstermiş olması da insanların güven duymasına vesile olduğu gibi yayın hayatı boyunca hayata agresif bakmamıştır.

Tüm bu olumlu ve olumsuz imkanlarla birlikte her türlü zorluklara göğüs gererek, dimdik ayakta duran, “Kırşehir Çiğdem Gazetesi’nin” mensubu olmaktan gurur duyduğumu belirterek, başarılı, doğru, dürüst ve ilkeli gazetecilik anlayışından taviz vermeden böylesine temiz sayfa, şan ve şeref herkese nasip olmaz diyor, Allah nazardan esirgesin, nice kırk iki yıllar nasip etsin temennisiyle  yayın hayatında başarılar diliyor, hep birlikte  mücadele ettiğimiz, aynı sofrada oturup bir zeytin karasını paylaştığımız bazen bir kalem ve kağıdı ortaklaşa kullandığımız “Kırşehir Çiğdem” Gazetesi’nin bu günlere gelmesinin mutluluğunu yaşıyor ve işimizi hakkıyla  yaptığımızı belirterek nice yıllara diyorum. yolumuz açık olsun.