Ülke gündemini yıllarca iktidar partisi belirler ve muhalefet partileri de iktidar partisine cevap vermekle zaman geçirir dururdu. Ancak şimdilerde uzunca bir süredir iktidar artık gündemi belirleyemiyor. İktidar yorgun, iktidar çaresiz, yıllarca birikip gelen sorunlar artık çözülemiyor. Ülkeyi yönetenler neyi nasıl yapacaklarını ya bilmiyorlar, ya da biliyorlar ama işlerine böyle geliyor.
Derli toplu ve tek sesi konuşan bir muhalefetimiz artık var. Muhalefet partileri tek vücut gibi hareket ederek, tek dil konuşuyorlar. Ne konuştuklarını ve ne yaptıklarını gayet iyi biliyorlar.
Bir kere ülke gündemini muhalefet belirliyor. Hatta zaman zaman 3600 ek gösterge ve EYT’lilerin meselesinde olduğu gibi iktidarı köşeye bile sıkıştırıyorlar.
Muhalefet partilerinin liderleri, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Anadolu’yu karış karış gezerek halkın içine giriyor ve insanların bam teline dokunuyorlar. Ülkenin siyasi gündemini belirlerken her kesimden halkın sorunlarına doğrudan çözüm odaklı söylemlerde bulunmaları da muhalefete oy kazandırıyor.
2021 yılının son çeyreğine girdik, bu yılın geçmiş yıllara göre çok daha zor bir yıl olduğu iyice anlaşılmaktadır. Ülke genelinde olduğu gibi Kırşehir’de de ticaret durma noktasına gelmiş durumda. Döviz kurlarının hızlı yükselişi, gıda, ulaşım, elektrik, su, doğalgaz gibi temel tüketim ürünlerinde meydana gelen yüksek fiyat artışı, dar gelirli vatandaşı kara kara düşündürmektedir. 
İşte bu da milleti eski alışkanlıklarından vazgeçirip yeni arayışlara yönlendirdiği gerçeğini ortaya çıkarmaktadır ki, seçim sandığına aynen böyle de yansıyacağı görülüyor.
Küçük büyük her meslek gurubundan esnaf zor durumda, ticarette çarklar artık dönmüyor, ücretli çalışan işçi, memur ve asgari ücretli, hatta emekli vatandaşımıza verilen fazlasıyla geri alınıyor, alım gücü her geçen gün düştükçe düşüyor dolayısıyla geçim de zorlaşıyor. İşsizlik her geçen gün artarken çözüm bir türlü bulunamıyor. Zaten vatandaşın iş bulma umutları da tükenmiş durumda.
Ekonomik sıkıntılar iyiden iyiye kendini hissettirirken, cepleri yakmaya devam etmektedir. Hal böyle iken vatandaş sıkıntılarını anlatabileceği ve çare arayacağı bir yer bulamıyor.
Meclis’te millet adına görev yapan vekillerin yetkisiz oldukları, atanmış bakanlara ne millet, ne de vekiller ulaşıp halkın sorunlarını anlatamadığı anlaşılıyor. İyi de bu milletin sorunlarına kim çare olacak işte o belli değil maalesef. İktidar siyaseti, ekonomiyi emir vererek kontrol etmek istiyor ama işin öyle olmadığı günlük yaşamda görülüyor.
İşte iktidar ülkeyi yönetemeyince, sorunlara bir bir çözümler üretemeyince gündemi de belirleyemiyor. Ülke gündemini belirlemek ise, siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik, barışçıl ve sorunlara çözüm odaklı söylemlerde bulunan muhalefete kalıyor. Yani kaybedeni ve kazananı önümüzde yapılacak olan ilk genel seçimlerde millet belirleyecek.