On bir milyon fidan dikimi gerçekleştirildiği gün. Bu fidan dikimi olayının gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere, yardımlarını ve desteklerini esirgemeyenlere gönülden teşekkür ediyorum. Bana göre tarihte ilk defa tam zamanında ve az sayılamayacak kadar çok fidanın dikimi, doğrusu insana mutluluk veriyor. Kırşehirimizde bu kampanyada ikinci olduğunu öğreniyor, tabi ki mutlu oluyoruz.
Ülkemizin ağaçlandırılmasının yollarından bir fidan dikimidir. Fidan dikimi diktim demekle olmaz. Bunun bakımı korunması tekrarlayan yıllarda, artan sayıda fidan dikimleri yapılmalıdır. En çok sevindiğim olay, bu dönem, dikim çalışmaları tam zamanında gerçekleştirilmiştir. Nedenini açıklayayım. Bildiğiniz gibi önce fidanlıklarda, fidan yetiştirilmesi gerekir. İkincisi toplumun dikkatinin bu konu üzerine çekilmesi gerekir. İlk dikim yapıldığında bir kere de can suyunun verilmesi gerekir.
Tam zamanında fidanlar dikildi. Fidan dikmek için önce çukurlar kazılması gerekir. Sonra dengesinde fidanın çukuruna yerleştirilmesi, sonra da fidanların dibin toprağı çiğnenerek, köklerinin toprak altında kalması gerekir. Can suyunun da verilmesi gerekir. Sonra gözümüz bu mevsimde yağmurların yağması daha da önemlisi karların yağması gerekir. Kar ve yağmur, toprağı suya doyurursa, fidanlar tutacak ve bahara canlı olarak çıkacak demektir.
Toprak kazılıp tekrar fidanını köklerinin kapatılması olayı çok önemlidir. Eğer toprak mevsiminde yağmur ve karla sulanmazsa fidanların tutması kolay kolay gerçekleşmez. Çünkü kazılan toprak yağış almaz ve ana toprakla kaynaşmazsa, fidan hava alacak ve kazılan toprak kavrulacak ve fidan toprak kavrulduğu için, fidanların kökleri hava alacaktır. Bu durumda fidan kurur.
Fidanlar kurumaması için ya yerinde fidanları sulamak gerekir. Ya da yağmur ve kar suları toprağın kavrulmasını önlemelidir. Her yıl törensel olarak fidan dikimleri gerçekleştirilir. Usulüne göre fidanlar dikilir. Ama sulama işi gerçekleştirilmez. Çünkü baharın sonlarına doğru fidan dikerler. Sulaması yapılmaz. İsteseler bile sulaması yapılamaz. Yağmurlar da birkaç kere yağmazsa fidanlar kurur. Yıllarca da böyle yapılıyordu.
Bu sene tam zamanında dikimler yapıldı. Yağmurlar geliyor. Karda yağacak Çünkü karın tam zamanı. İşte bu yılki fidanların ne az on milyonu tutacak ve fidan dikim çalışmalarımız amacına ulaşacaktır.
Sözün burasında bir hatırlatma yapayım. Anız yakma olayı her yıl artan sayıda çoğalmaktadır. Bu anız yangınlarını önleme çabası gösterilmiyorsa bu fidan dikim çalışmaları göstermelik işler arasına girer. Bir de kâğıt israfı ülkemizde sınırsız yapılıyor. Bildiğimiz üzere eğitim öğretim test çalışma ağırlıklı yapılıyor. Öğrenciler her kademede öğrenciler işaretlemelerini kitap üzerinde yapıyorlar. Yapmıyorlar Yaptırılıyorlar. Dolayısıyla öğrencinin çalıştığı test kitapları bir kere kullanılıyor. İşaretlemeler kitap üzerinde yapıldığı için kitap ikinci kişi tarafından kullanılamıyor. Kaldır at yapılıyor. Bu durum da kâğıt israfını inanılmaz boyutlara çıkarıyor.
Test kitaplarımızın üzerinde işaretlemelere sön verilmesi gerekir. Gayet basit. Cevap anahtarı kâğıtları yok mu? Var. Onun gibi test çalışırken de öğrencilerimiz cevap kâğıtlarını kullandırmaya alıştırmamız yeter ve artar bile. Beş on kitap basım evi kazanacak diye kâğıt israfını görmezden gelmeye kimsenin halkı yoktur. Anız yangınlarını da görmezden gelmeye kimsenin hakkı yoktur.
Şunu söyleyelim. Fidan dikim çalışmasını alkışlıyoruz. Ancak artan sayıda orman yangınları, artan sayıda kâğıt israfı ve her yıl artan sayıda anız yangınlarının da önlememiz şarttır. Son olarak şu sözümü de söyleyeyim. Orta Anadolu palamut, kayısı, badem, ahlat, iğde, gibi bitkiler memleketidir. Bu bitkileri çekirdeklerini sonbaharda üç santim kadar toprağın içine koyduğumuzda, kışın yağmuru ve karı bu çekirdeklerin baharda çillenmesine ve sulama ihtiyacı olmadan fidan olmalarına ve ağaç olmalarına neden olacaktır. Laf olsun diye söylemiyorum. Bu konuda çok deneyimim vardır.

ASIM ATABEY