Bayram Bilge Tokel’den “Gönül Dağı Türküsü” kimin sorusuna yanıt:

“Neşet Ertaş, ‘Gönül Dağı’
Türküsü Mahsuni’nin olsa
bunu söylemekten çekinmezdi”

25 Eylül 2020 tarihinde Kırşehir Belediyesince düzenlenen Neşet Ertaş’ı anma programında bir konuşmacının Gönül Dağı türküsü ile ilgili sözlerinin büyük tepki çekmesi üzerine bir açıklama yaptı.
Neşet Ertaş ve Mahsuni Şerefle yıllarca birden fazla TV programları yaptığını ifade eden Bayram Bilge Tokel, “Gönül Dağı Türküsü Mahsuni Şerif’in olsa bunu her ikisi de gocunmadan, komplekse kapılmadan, açık yüreklilikle söylemekten çekinmeyeceklerini söyledi.
“Gönül Dağı’ndan sitayiş ve övgüyle söz ettiğimizde Mahsuni Şerif’in “Neşet Gardaşımın bütün türküleri güzeldir” dediğini hatırlıyorum” diyen Bayram Bilge Tokel, konuyla ilgili olarak gazetemiz “Kırşehir Çiğdem”e yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti:
“Halk Edebiyatı profesörü olan konuşmacı Selahaddin Bekki, herkesin gönlünde taht kurmuş, yarım yüzyıldır Neşet Ertaş ile özdeşleşmiş Gönül Dağı türküsünün aslında Mahsuni Şerif’e ait olduğunu ileri sürerek, bu ‘bilimsel’ görüşünü şöyle gerekçelendirmiş. “Sinemi yaralar yar oy, yar oy, yar oy, dil gizli gizli. Oysaki Mahsuni, kendisine ait olan bu türküyü “yar oy” yerine ‘pir oy, pir oy’ diye okuyormuş. Birlikte gittikleri bir konserde Neşet Ertaş’ın bu şekilde okuduğunu duyunca Mahsuni şöyle demiş: ‘Üstad sen benden çok daha iyi okuyorsun, bu türkü senin olsun.’
“Bozkırın Tezenesi belgeselini hazırlarken Mahsuni Şerif ile Neşet Ertaş’ın kişiliği, sanatı, türküleri üzerine uzunca sohbet ettik. Neşet Ertaş ile de Mahsuni Şerif’in sanatçı kimliği, türküleri ve deyişleri üzerine zaman zaman konuşurduk. Ayrıca her ikisiyle de birden fazla TV programları yaptım. Birlikte çıktıkları konser turnelerinin neden kısa sürdüğü ve niçin ayrıldıkları da dahil, her şeyi her iki usta da çok samimi bir dille anlattı. Eğer böyle bir şey olsaydı, bunu her ikisi de hiç gocunmadan, komplekse kapılmadan, açık yüreklilikle söylemekten çekinmezlerdi.
“1998-2000 yılları arasında özel bir TV kanalında yayınlanan, her hafta canlı hazırlayıp sunduğum Gönül Dağı programında Mahsuni Şerif ile Abdurrahim Karakoç’u konuk ettiğim gün Neşet Ertaş da programa Almanya’dan telefonla katılmıştı. O gün türküyü söyleyerek “Gönül Dağı’ndan sitayiş ve övgüyle söz ettiğimizde Mahsuni Şerif’in “Neşet Gardaşımın bütün türküleri güzeldir” dediğini hatırlıyorum. Bir kaç yıl önce de Kürtçe bir dergide yine aynı türkünün aslının Kürtçe ve Kürt sanatçısı Cemil Horo’ya ait olduğu, Neşet Ertaş’ın türküyü gasp ettiği yazıldı.(Buna cevaben yazdığımız makale Hürriyet gazetesinde yayınlanmıştı).
“Neşet Ertaş türkülerinin dili, felsefesi, formu, ezgisel yapısı ve makamsal özellikleriyle ilgili en küçük bir bilgisi ya da sezgisi olan biri bu tür bir iddiada bulunamaz. Çünkü Neşet Ertaş’ın söz ve müziği kendisine ait bütün türküleri, bozlakları tavır, üslup, yorum, ifade ve icra tekniği yönünden öylesine güçlü bir homojenlik gösterir ki, az çok müzik zevki ve kulağı olan biri, daha ilk cümlede “Bu Neşet Ertaş türküsü” der. Bu, tıpkı Yunus’un şiirlerinde, Aşık Veysel’in deyişlerinde, Saadettin Kaynak’ın bestelerinde de gördüğümüz bir tür ‘ayrıcalıklı şahsilik’ örneğidir. Gönül Dağı da sözü, müziği, havası, edası, tavrı ve üslubu ile karakteristik bir Neşet Ertaş türküsüdür. Tıpkı “İşte Gidiyorum Çeşmi Siyahım” türküsünün de tipik bir Mahsuni Şerif türküsü olması gibi…
“Neşet Ertaş’daki Yunusça edâyı, ârifane terbiyeyi ve irfâni derinliği fark edemeyecek kadar sığ ve nobran olanlardan Neşet Ertaş’ı doğru anlamaları beklenemez.” (HABER: BEYHAN BALLI)