"Orda Bir Köy Kurancılı" (Ürün Yayınları, Ankara, 2018) kitabımı yazarken doğal olarak Kurancılı'nın adı ile tarihinden başladım. Ne bildikleri üzerine bunu köylülerime de sordum. Genel kanı köyün tarihinin üç yüz yılı geçmediği üzerineydi.
kurancılı Kasabası Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nin 1997 Kurancılılılar Telefon Rehberi'ne "Birlik Olalım" başlıklı bir önsöz yazan Dernek Başkanı Gazi Tekeş'in verdiği bilgilere göre, "... Bu köye ilk yerleşen 'Cılı' adında birisi imiş. Atalarımızdan, yaşlılarımızdan böyle duyar geliriz. Bu köyü kuran Cılı'dır daha sonraları kurmaktan türeyen Kuran sözcüğü ile birleşerek (Kuran cılı) Kurancılı birleşik ismi meydana gelmiş; bu köyü kuran Cılı'dır. (...)
'Yeşil Kaman Eylül 1996' adlı Kaman Belediyesinin yayınladığı Kaman yıllığında da ciddi bilgiler mevcuttur. Cevdet TÜRKAY, (Başbakanlık Arşivi belgelerine göre Osmanlı İmparatorluğu'nda oymak, aşiret ve cemaatler 1979 İstanbul Tercüman Yayınları) Osmanlı arşiv belgelerine göre Kurancılı ismi geçmekte (Kurancılı Konar-Göçer Yörükan Taifesinden) ibaresi geçmektedir. Başköy, ÖMERHACILI, Hamit'in de Konar-Göçer yörükhan taifesinde olduğu yazılmaktadır."
Burada sözü edilen Cevdet Türkay'ın İşaret Yayınlarında çıkan kitabının 2.baskısına göre Kurancılı adına en yakın cemâat adı olarak "Kuranşa, Kuranşalı, (Kuranşalu) (Kuransa)" adları, bağlı olduğu topluluk olarak "Konar-Göçer Türkmân Tâifesinden" adı, yerleşim yeri olarak da "Konya ve havâlisi, Adana ve civarı, Haleb Eyâleti, Tarsus Sancağı, Yeni İl Kazâsı (Sivas Sancağı)" adlarına yer verilmektedir. (agy, s.471) 1997 Kurancılılılar Telefon Rehberi'ndeki bilgilerin buradan yola çıkarak yazıldığı anlaşılmaktadır.
Kitap çalışmalarına yoğunlaştığım günlerde Kırşehir TV'nin "Köy Köy Kırşehir" dizi izlencesi için kasabamıza gelen yapımcı ve sunucu Mahmut Şefik KOÇ'un çekimler öncesi Kurancılı hakkında derlediği bilgilerden, Kaman ve çevresindeki köylerde Oğuzların Bayat Boyundan aşiretlerin varlığının bilindiği, Bayat boyundan Kuranşah aşiretinin bu köyü kurduğu bilgilerini paylaşmıştır.
Burada yazılanları okuyan Gazi Tekeş büyüğümüz Ferit Devellioğlu'nun Osmanlıca-Türkçe Sözlüğü'ne bakarak aşağıdaki notu düşüyor:



Buna göre Kuranşah aşiretinin Türkçe açılımı, Kurandalı aşireti açıklamasını da ekliyor.
Bu bilgi üzerine bilgisunara baktığımızda Günhan soyu Bayat boyundan Kuranşah aşiretinin Kurancılı Kasabasını kurdukları, Ayhan soyu Döğer boyundan Kasımoğlu aşiretinin Kurancılı Kasabasında Kasımoğulları sülalesi olarak varoldukları (Bugünkü soyadları Kaya olup bu da anlatımları doğrulamaktadır. G.B.), diğer Türk boylarından Ahıska aşiretlerinin "Kırşehir’de özellikle Kurancılı’da 'Gürcüoğlu' sülale adı alan oymak Ahıska Türkleridir." bilgilerine rastlanılmıştır. Bayatların (Bayadı) Halep Türkmenleri, Şam ve Tarablus, Dulkadırlı, Boz-Ok, Şam, Irak ve el-Cezire, İran vb. yerlerde de yayıldıkları bilinmektedir.
Bu alıntılarda ve kitap boyunca sıkça geçen Konar-Göçer sözünün çok önemli bir söz olduğunu Dr. Cengiz Orhonlu'nun doktora tezi olan çalışmasından (Osmanlı İmparatorluğunda Aşiretleri İskân Teşebbüsü (1691-1696), İ.Ü. Ede. Fak. Yay. No. 998, İstanbul-1963, 120s+8 adet iskân haritası) anlıyoruz. Adı geçen çalışmanın önsözünde yazar, 1691-1696 yılları arasında Osmanlının iskân siyaseti çerçevesinde gerçekleşen aşiretleri iskân girişimini tezine konu etmesini anlatırken bir yerde şöyle diyor:
"Temeli ziraata dayanan Osmanlı devletini ilgilendiren en önemli husus, temelini teşkil eden çiftçi zümresinden aldığı vergilerdi. Bulundukları yerin tahribinden dolayı ekim yapamıyan, başka köylere ve şehirlere giden, bazen de halk hareketlerine karışan çiftçiler, artık müstahsil olmaktan çıkmışlardı. Hükümet bu tehlike karşısında, bir iç iskân meselesiyle karşı karşıya idi. Köyleri tekrar şenlendirmek için düşünülen tedbirlerden biri, isteyen kimseler uhdesine her köyün verilmeye başlanması idi. Koşulan şartlar meyanında hariçten ahali getirip orayı şen ve abadan etmek, yeniden ziraata açmak ve defterde yazılı maktu malı da o yerin mesul şahsına vermekti.."

Bu bilgilerden sonra Tekeli uşağının, "Tek tekeden inmem, 40 para vergi vermem" sözü daha bir anlam kazanıyor. Belki de Kurancılı'nın kuruluşu Osmanlının bu Konar-Göçer boy ya da aşiretleri iskâna zorladığı bu ya da izleyen yıllara denk düşmektedir. Buna göre Kurancılı'nın geçmişi 300 yıl gerilere uzanabilecektir.
Cevat Hakkı Tarım'ın Kırşehir Tarih ve Coğrafya Lûgatı'nda Çağırgan köyü maddesi için şunlar yazılı: ... Osmanlı'lar devrinde Boz ulus türkmenlerinden olan Çağırkanlı cemaatının iskân edildikleri Raka havâlisinden firar ederek Anadolu'ya yayıldıklarını 1102 tarihli bir hükümden öğreniyoruz. Çağırlı veya Çakırlı adında Oğuzlar'da bir oymak vardır. Kırşehir'in Sofular ve Mehmetağa Çifliği arasında ve muhtelif yerlerinde bu adda mevkilere rastlanmaktadır... (s.34)" Burada verilen 1102 tarihi hicri takvime göre olmak gerektir. Nitekim bu tarih miladi takvime çevrildiğinde 1691 çıkmaktadır ki bu tarih yukarıda gördüğümüz Osmanlıların iskân girişimi yılları içindedir. Kaman'ın Bayındır köyü ise bir yörük köyü olup Oğuzlardandır. Bu alıntılardan Kurancılı'nın da yaklaşık olarak 1700'lü yılların ilk çeyreğinde kurulduğu sonucunu çıkarmak yanlış olmasa gerektir.
Kırşehir hakkında yazılmış oylumlu bir kitap olan "Geçmişten Bugüne Kırşehir" kitabının yazarı Hasan Şahin'in Kurancılı hakkında verdiği bilgiler şunlardır.
KURANCILI (KORANCILI) BELDESİ
Kırşehir'e 35 km. uzaklıkta ve Kaman'a bağlı olan ve 22.10.2000'e göre 2725 nüfuslu bu beldenin halkı, Anadoluya XIII. Yüzyılda gelen Türklerdendir ve Kurancılı (Korancılı) yine ilk kurulan köylerdendir. Bu kasabanın adı M. 1559/60 (H. 967) tarihli Süleymani Türkmani Vakfiyesinde de geçmektedir. İsmini söylentiye göre; Bu köyü kuran Türkler iyi Kur'an okurlarmış ve her dini törende Kuran okuyucular bu köyden getirildiğinden zamanla Kurancılı (Kuran okuyanların yeri anlamına) denmiştir. 1957'de belediye teşkilatını kurarak belde olmuştur." (ŞAHİN, agy, s.237)
Bu alıntıda geçen M. 1559/60 tarihi doğru ise Kurancılı en az 600 yıllık bir köydür. Bu konu araştırmaya, doğrulamaya açıktır.

Gazi Baran