Kırşehir Sağlık-Sen Başkanı Cuma Köysüren:

“15 Temmuz hain darbe girişimini unutmadık, unutturmayacağız!”

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Kırşehir Sağlık-Sen Başkanı Cuma Köysüren, “15 Temmuz hain darbe girişimini unutmadık, unutturmayacağız!” dedi.
15 Temmuz bir diriliş gecesi olduğuna dikkat çeken, Köysüren yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“Bu yıl 15 Temmuz hain darbe girişiminin 3. yılındayız. 15 Temmuz bize iki şey hatırlatıyor. Birincisi FETÖ’cü ihanet, ikincisi ise kahramanca direniş, vatana sadakat, şehadet ve yeniden diriliş. İhaneti de sadakati de unutmayacağız ve unutturmayacağız. Çünkü gaflete uyuyan ihanete uyanır. 15 Temmuz bir şehadet geçididir. Çanakkale’nin kınalı kuzularının, Kafkasların, Sarıkamışların, Yemenlerin hikâyesidir. 15 Temmuz bir şehadet şölenidir! 15 Temmuz bir diriliş gecesidir! 15 Temmuz bir iman manifestosudur! 15 Temmuz’u unutmayacağız, unutturmayacağız.
“Hain darbe ve işgal girişiminde 8 binden fazla askeri personel, 35 uçak, 37 helikopter, 74 tank, 246 zırhlı araç, 3 askeri gemi ve 4 bine yakın silah bu millete karşı kullanıldı. Meclis, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Özel Harekât Daire Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT saldırıya uğradı. Genelkurmay, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, TRT ve onlarca kurum işgal edildi. Onlarca kurumun işgalini ise millet engelledi. Darbe girişimi sonucu 251 kahraman kardeşimiz şehit, 2 bin 193 kardeşimiz de gazi oldu.
“O gece herkes gibi Memur-Sen ve Sağlık-Sen teşkilatları olarak da ayaktaydık. Teşkilatımızın her bir üyesi aileleriyle birlikte hainlere karşı durmak için meydanlarlaydı.
“Yine o gece sağlık çalışanlarımız da bir destan yazdı. Bombalara rağmen, kurşun yağmurlarına karşı darbeye direnen vatandaşlarımızı kurtarmak için canla başla mücadele ettiler.
“15 Temmuz gecesi yaralı kurtarmaya giden ambulanslarda yaşanan trajediler, hastanelerde sağlık çalışanlarımızın kucağında cennete giden demokrasi şehitleri ve özellikle meydanlarda olan sağlık çalışanlarımız milletimizle beraber büyük bir kahramanlık örneği gösterdi.
“O gün ne kadar cesursak, bugün de aynı his ve bilinçle teyakkuz halindeyiz. 15 Temmuz’da kanımızla kurtardığımız emanetimizin, davamızın, geleceğimizin, inancımızın, sinsi stratejilerde kaybedilmesine izin vermeyeceğiz. Yeni tuzaklara karşı uyanık olacağız.
“Bu vesile ile 15 Temmuz şehitlerimize rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyor ve kendilerini şükranla anıyoruz.” (HABER: BEYHAN BALLI)

*******************************

Kırşehir Sağlık Çalışanları Derneği Başkanı Yasin Yavuz:

“Tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyoruz”

Kırşehir Sağlık Çalışanları Derneği Başkanı Yasin Yavuz, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla bir açıklama yaptı.
15 Temmuz gecesi devletinin ve milletinin yanında sahada başarıyla görev yapan Sağlık Çalışanlarına, Polis Teşkilatına ve bu hain kalkışmada yer almayı düşünmeyen Silahlı Kuvvetlerinin şerefli mensuplarına cesaret ve kararlılıklarından dolayı şükranlarını sunan Yasin yavuz, 15 Temmuz şehitleri ile diğer tüm şehitleri rahmet ve minnetle yad etti.
Yavuz, mesajında şunları ifade etti:
“15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü onur ve gururla yad ediyoruz. Bundan tam üç yıl önce ülkemizi ele geçirmek isteyen bir takım kansız vatan hainine karşı istiklal mücadelesi ruhu ile yeni bir destan yazarak cevap veren bu asil millet vatanına, devletine, meclisine, demokrasisine sahip çıkarak dosta düşmana karşı unutulmayacak bir mesaj vermiştir.
Cumhurbaşkanımızın vatana, devlete sahip çıkma adına milletimizi meydanlarda toplanmaya çağırması ile tüm Türkiye’ de yüreği vatan aşkı ile çarpan vatan evlatları bir ve bütün olarak bu çağrıya icabet etmişlerdir.
“Tarihi kahramanlıklarla dolu bu asil millet iman dolu göğsünü tanklara, tüfeklere siper ederek toprakları şüheda ile yoğrulmuş bu cennet vatana canı pahasına sahip çıkmış, Ülkemizin yerle yeksan olması için ellerini ovuşturanların tuzağını başlarına geçirmiştir. Yaşanan bu karanlık geceden sonra hastalık teşhis edilip yaraya neşter vurulmuştur. İçimizdeki hainlerin tam olarak temizlenmesiyle de tek vücut daha güçlü bir Türkiye’nin önü açılacaktır.
“Bu düşüncelerle 15 Temmuz gecesi devletinin ve milletinin yanında sahada başarıyla görev yapan Sağlık Çalışanlarımıza, Polis Teşkilatımıza ve bu hain kalkışmada yer almayı düşünmeyen Silahlı Kuvvetlerimizin şerefli mensuplarına cesaret ve kararlılıklarından dolayı şükranlarımızı sunuyor 15 Temmuz şehitlerimizi ve diğer tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyoruz.” (HABER: BEYHAN BALLI)

*******************************
Kırşehir Eğitim-Bir-Sen Başkan Fatih Mehmet Yavuz:

“15 TEMMUZ'U UNUTMAYACAK, DİRİLİŞ RUHUNU HEP DİRİ TUTACAĞIZ”

Kırşehir Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Başkan Fatih Mehmet Yavuz, 15 Temmuz’un ülkemizin ve milletimizin geleceğini karanlığa mahkûm etmek isteyen küresel emperyalistlerin iş birlikçi hainlerle yaptığı ölümcül saldırının, destansı bir direnişle bozguna uğratıldığı tarihî bir gün olduğunu söyledi.
15 Temmuz’da doğrudan vatan, millet ve devlet varlığımız yok edilmek istendiğine dikkat çeken Kırşehir Eğitimciler Birliği Sendikası Fatih Mehmet Yavuz, yapqtığı yazılı açıklamada şunları ifade etti:
“15 Temmuz, ülkemizin ve milletimizin geleceğini karanlığa mahkûm etmek isteyen küresel emperyalistlerin iş birlikçi hainlerle yaptığı ölümcül saldırının, destansı bir direnişle bozguna uğratıldığı tarihî bir gündür.
“15 Temmuz kanlı ihanetine karşı ölümüne direniş, dar siyasi bakış ve ideolojik yorumlarla izah edilecek bir hadise değil; taşıdığı tarihsel ve sembolik anlam itibarıyla millî bir davadır. 15 Temmuz, amaçlarına ulaşmak için, dinî değer ve motifleri istismar da dâhil, hiçbir hak, hukuk ve ahlakta sınır tanımayan FETÖ ihanet şebekesinin, kökü ve derin bağlantıları dışarıda olan güçlerden aldığı emir ve talimatla, millet iradesine yapılan darbe olmanın ötesinde doğrudan vatanı işgal hareketidir. 15 Temmuz’da doğrudan vatan, millet ve devlet varlığımız yok edilmek istenmiştir.
“Atılım ve başarıları küresel emperyalizmin bölgesel hesaplarını bozan Türkiye, peş peşe sahneye konan yıkıcı, bölücü saldırılarla durdurulamayınca, 15 Temmuz 2016’da kanlı bir darbe ile başlayan işgal girişiminin hedefi yapılmıştır. Darbeciler 35 uçak, 37 helikopter, 74’ü tank olmak üzere 246 zırhlı araç, 3 gemi, 3992 otomatik tüfek kullanarak devletin temel ve stratejik kurumlarına saldırmış, direnen halkın üzerine mermi yağdırmıştır. Savaş uçakları, millet hâkimiyetinin ve iradesinin tecessüm ettiği merkez olan Meclis binasını, devletin en üst siyasi temsil makamı olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, Emniyet’i ve TÜRKSAT’ı bombalamış, TRT işgal edilmiş, özellikle büyükşehirlerin meydanları namlusu halka çevrilmiş tanklarla kapatılmış, darbecilere direnen halka acımasızca ateş açılmış, 251 yiğidimiz şehit olmuş, 2 bini aşkın kahramanımız gazi olmuştur.
“Yeniden canlanan Çanakkale ruhuyla çıplak elleri ve çelikten zırha dönüşen iman dolu göğüsleri ile tankların karşısına çıkan milletimiz, vatan savunması için yeni bir istiklal savaşı vermiştir. Cumhuriyet tarihinde ilk kez, daha ilk aşamasında kanla, ateşle başlayan bir darbe ile karşılaştık ve ilk kez bu kadar şiddetli olmasına rağmen, millet, ölümüne bir direnişle darbecileri püskürtmüştür. Milletin varoluş kararlılığı, emperyalistlerin üzerimizde yaptığı hesapları bozmuştur, ilelebet bozacaktır. Bize yıkım getirmek ve ölüm yağdırmak isteyenler, bize yaşatmak istedikleri çaresizliğe kendileri düçar olmuştur. Şehit ve gazilerimizle birlikte milletimizin tartışmasız saf samimiyeti, bedeli bir kez daha kanla ödenerek, üzerinde özgürce yaşamayı hak ettiğimiz bu vatanın çiğnenmez değerini pekiştirmiştir. İçinde milletimizin nesiller boyu kanı teri olan bu değere asla gölge düşürülmeyecektir. Bu bilincin bize yüklediği ilk sorumluluk ihanete müsamaha etmemek, unutmamak ve cezasız bırakmamaktır.
“Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, vatan ve millî değerler söz konusu olduğu zaman asla başka hesapların içinde olmadık, olmayız, olmayacağız. Bu duyarlılıkla o menfur gecede, hiç düşünmeden, tereddüt etmeden, ‘bekleyip sonucu görelim’ demeden, sağımıza solumuza bakmadan alanlara çıktık. Üyelerimize ve milletimize meydanlardan direniş çağrısı yaptık. Kamu görevlilerinin teveccühüyle ulaştığımız bir milyon üyemizle birlikte temsil ettiğimiz asli mesuliyetimizin gereği olarak, üzerimize gelen ihanetin karşısında olduk. Ulaşabildiğimiz tüm medya imkânlarını ve sosyal iletişim ağlarını hızlı, etkin, kararlı kullanarak Anadolu’nun her karışını direniş hattına dönüştürdük. Fedakâr, imanlı milletimizle birlikte dalga dalga zulmün ve zalimlerin karşısına çıktık. Şehit düşen üyelerimiz, gazi mertebesine erişen kardeşlerimiz oldu. Onların kalbinde yanan ateş, üzerimize kâbus gibi çöken ihanetin karanlığını kökünden söküp atmış, ufkumuzu aydınlatan güneşe dönüşmüştür.
“Ülke ve millet olarak maruz kaldığımız yakıcı, yıkıcı saldırılara rağmen bu ihanetin en kahredici tarafı, dinî referanslarla insanımızın iyi niyet ve yardımseverlik duygularının istismar edilerek ve sözüm ona bir cemaat tarafından sinsice yapılmış olmasıdır. Üzerinde çok ciddi düşünülmesi gereken diğer husus, eğitim alan ve imkânını bu terör örgütünün kendi yapılanma zemini olarak kullanabilmesidir. Din ve eğitim alanının istismarı ile düşünme, irade ve sorgulama yetenekleri felç edilmiş, mankurtlaştırılmış bir güruh, mutlak itaatle kendi vatanına, milletine, millî değerlerine göz kırpmadan saldırabilecek hâle getirilebilmiştir. Kıtalar ötesi siyonist efendilerinden aldıkları emirleri ‘hizmet’ aşkıyla yerine getirip kendi insanını vurma zilletini seçenler, eşi görülmemiş bir ihanet ve alçaklığın temsilcisi olmuşlardır. Zulme ve zillete rıza göstermeyen milletimiz, ihaneti tam kalbinden vurarak izzetli yaşamayı, izzetiyle yaşamayı fazlasıyla hak etmiştir. Sezai Karakoç’un deyimiyle, “Geceye yenilmeyen her kişiye, ödül olarak bir sabah, bir gündüz, bir güneş vardır.” Umulur ki, 15 Temmuz karanlığından sonra üzerimize gerçek bir nur olarak doğan güneşimiz, medeniyetimizi yeniden canlandıracak bir ağarmanın müjdesi, müjdecisi olsun.
“İnsan hakları ve özgürlükler söz konusu olduğunda kimseye söz söyletmeyen çoğu batılı çevrelerin, milletimizin canı pahasına demokrasiyi yaşatmayı amaçlayan hareketine destek vermemesi, bilakis darbenin ve darbecilerin püskürtülmesine üzülmeleri çok ilginç ve manidardır. Batılı kimi ülke, siyasi aktörler ve basın organının, artık bizi şaşırtmayan bir tutumla, oluşturmak istedikleri negatif algılarla dünya kamuoyunu etkileme gayretleri bize dönük asıl niyetlerini bir kez daha deşifre eder mahiyette olmuştur.
“15 Temmuz’da verilen istiklal mücadelesi ile Çanakkale ruhu içselleştirilerek güncellenmiştir. Muazzam bir silkinişle benliğimiz ve kimliğimiz yeniden inşa edilmektedir. Sıcak etkisi ve artçı sarsıntıları hâlâ devam etmekte olan bu alçak darbe ve işgal girişimine karşı canımızla, kanımızla bilfiil direndik. Bugün de en kesin, kararlı dil ve tutumla her türlü darbe girişimini, vesayet düzenini, demokrasi dışı arayışları, millî iradeye muarız çabaları tartışmasız olarak reddediyoruz. Karanlığın çökertilen bütün hatlarından sonra şimdi yeni ufukları, oradan yeni umutları menzil edinme vaktidir.
“Eğitim-Bir-Sen olarak, yeniden yüksek bir öz güven kazanan milletimizin, özellikle de genç kuşakların benliğini ve kimliğini tahkim eden 15 Temmuz bilincini, yaşayan canlı algılar olarak çoğalan bir fikir, büyüyen bir ideal, yorulmak bilmeyen bir azim ve kararlılıkla hep diri tutacağız. Okyanus ve kıtalar ötesi kirli, kanlı bağlantıları olan darbeci çapulculara darbe vuran milletimize selam ve şükranlarımızı sunuyor; şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyor, milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nü tebrik ediyoruz.” (HABER: BEYHAN BALLI)