TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Kırşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü hakkında dava açtı 

KIRŞEHİR HÜKÜMET KONAĞI MAHKEMELİK

Kırşehir’de 2017 yılında yapımına başlanan, ancak daha sonra İçişleri Bakanlığı’nca “ödenek yetersizliği” gerekçe gösterilerek yurda dönüştürülmek üzere Kredi ve Yurtlar Kurumu’na devredilen Hükümet Konağı üzerinde tartışmalar ve tepkiler devam ederken, Ankara Mimarlar Odası Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Yozgat İdare Mahkemesi'ne dava açtı ve yurt binasına dönüştürülmesi kararının durdurulmasını talep etti.
AK Parti Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli’nin geçtiğimiz hafta şehrimizde yayın yapan Ahi TV’nin canlı yayın programına çıkarak Hükümet Konağı’nın yurda dönüştürülme sürecini anlatırken kullandığı sözler Kırşehir’de tartışılmaya devam ediyor. 
Milletvekili Mustafa Kendirli Hükümet Konağı projesinin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun devletin parasının heba edilmesini istemediğini ifade ederek iptal ettirdiğini, kendilerinin de buna bir şey diyemediklerini açıklarken, Ankara Mimarlar Odası konuyu yargıya taşıdı. Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Yozgat İdare Mahkemesi'ne dava açtı.
Sinan Aygün'e ait TOGO Kuleleri ile ilgili dava açarak yürütmesini durduran Ankara Mimarlar Odası’nın, Kırşehir Hükümet Konağı’nın yurda dönüştürülmesini durmak için Kırşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü hakkında Yozgat İdare Mahkemesi’ne açtığı dava dilekçesinde şu ifadelere yer verildi: 
I. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası, Anayasa’nın 135. Maddesi ile 6235 ve 3458 sayılı yasalara göre kurulan TMMOB’ye bağlı, kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüdür. Anayasa’nın 135. Maddesinde Kamu Kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının kamu tüzelkişiliğini haiz oldukları belirtilmiş olup aynı zamanda kuruluş amaçları da tanımlanmıştır. Bu amaçlar, belli bir mesleğe mensup olanların müşterek
ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak olarak tanımlanmışlardır.
“Anayasa, Kanun ve Oda yönetmeliklerinde belirtildiği gibi davacı oda, mesleğin ve meslektaşların hak ve çıkarlarını korumak, şehir planları ve uygulamalarının, planlama esaslarına, şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun yapılmasını denetlemek, bu konudaki eksiklikleri, yanlışlıkları ortadan kaldırmak için gerekli çalışmaları yapmakla yükümlüdür.
Davacı Oda, ilgili bakanlık, kamu kurumları, belediyeler ve diğer kuruluş ve makamlarla ilişki içerisinde ülkemizin sağlıklı ve düzenli kentleşmesi, kent planlarının şehircilik esaslarına ve meslek ilkelerine uygun yapılması için; yazışma, görüşme girişimleriyle düzeltilmesini başaramadığı hatalı plan, karar ve uygulamaları yargıya götürmekte, yargı yoluyla çabalarını sürdürmektedir. Davacı Oda, kurulduğu günden bu yana, kanunlara, şehircilik bilimine ve kamu yararına aykırı olan plan ve uygulamalara karsı gerektiğinde yasal süreçleri de izleyerek görevlerini yerine getirmekle yükümlüdür ve somut davayı da bu nedenle açmaktadır. Kırşehir ili, müvekkil Şube hinterlandındadır.
“II. Müvekkil Oda, 23.06.2021 tarih ve 07/1489 sayılı yazısı ile Kırşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuruda bulunarak Merkez Hükümet Konağı yerine yapımına başlanan yurt binasının yurt binasına ilişkin düzenlenen bir ruhsat var ise ruhsatın iptali ile inşaata yurt inşaatı olarak devam ettirilmemesini, Merkez Hükümet Konağı inşaatının projesine uygun olarak tamamlanmasını ve neticesinden bilgi verilmesini talep etmiştir. Ancak günümüz itibariyle idarenin cevap vermediği, herhangi bir işlem tesis ettiyse de müvekkile bilgi vermediği, başka bir ifadeyle 23.06.2021 tarihli başvurunun zımnen reddedildiği görüldüğünden dava açmak zorunlu olmuştur.
“1.Kırsehir Merkez Hükümet Konağı inşaatı olarak başlanan inşaat öğrenci yurdu inşaatı olarak devam etmektedir. İnşaat su basman seviyesine geldikten sonra hiç bir bilimsel teknik gerekçesi olmadan yurt inşaatı olarak değiştirilmiştir. Öğrenci yurdu kullanımına alanın konumu itibariyle ihtiyaç bulunmamaktadır. Bu inşaatın öğrenci yurdu yapılması, şehircilik ve planlama tekniklerine aykırıdır. Kırşehir Belediyesi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar planında 5435 ada 2 parselde bulunan bu alan Resmi Kurum Alanı olarak gözükmekte ve E:2,60 Hmax: 25,50’dir. Bu inşaata başlanmadan önce; Kırşehir Valiliğine bağlı ilgili daire ve müdürlükleri bu inşaata sığdırmak için Mimarlar Odası Kırşehir Temsilciliği’nin ve diğer kurumların karsı çıkmasına rağmen bu alan Vilayet Binası yapılmak üzere seçilmiş ve plan değişikliği yapılarak emsal, kat artısı yapılmıştı. Bu artışla hem caddede oluşmuş gabarinin üzerine çıkılmış hem de kütlece iri bina yapılmasının önü açılmıştır. Vilayet binası için planda sağlanmış imtiyaz yapılacak öğrenci yurdu için kullanılacaktır. Oysa ki yine geçmişteki itirazlarımıza rağmen mevcut alt yapı ve oluşacak ilave trafik bu yoğunluğu kaldıracak durumda değildir. Üniversite Kampüs Yerleşkesi içinde bulunan Kredi Yurtlar Kurumu'na ait öğrenci yurtlarının kapasitesi henüz doldurulamamışken şehir merkezinde bulunan bu inşaatın öğrenci yurdu yapılması kamu yararına aykırıdır. Kırşehir’in muhtelif bölgelerinde özel sektöre ait öğrenci yurtları bos durmakta hatta bazı yurtların fonksiyonları değiştirilerek başka amaçla kullanımları söz konusu olmaktadır. Ayrıca imar planında "resmi kurum alanı" fonksiyonunda bulunan alanda öğrenci yurdu yapılması ve düzenlendiyse yurt ruhsatı olarak düzenlenmiş olması imar mevzuatına aykırıdır. Halihazırda yürüyen inşaat isleri ruhsatlı projesine aykırı olarak yapılmaktadır.
“2. Mevcut Valilik Hizmet Binası, Eski Adliye (Şuan Defterdarlık olarak kullanılmaktadır) Emniyet Müdürlüğü bu inşaatın tam karşısında bulunmaktadır. Mevcut bu kamu kurumları ile yapılacak olan öğrenci yurdunun hiçbir ortak kullanımı söz konusu değildir. Oysa bu alan vilayet hizmet binası olarak yapılırsa karsısında bulunan bu kamu binaları ile bütünleşip tüm vilayete bağlı birimlerin bir araya toplanması sağlanabilecektir. Valilik makamına bağlı tüm kurumlar şehrin muhtelif bölgelerine serpiştirilmiş ve bazılarına da kiralar ödenmektedir. (Tapu Kadastro Müdürlüğü gibi) Valilik birimlerinin bu dağınık yapısı vatandaşa da külfet olmaktadır. İl Çevre ve Bayındırlık Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğü’nün
bulunduğu alana yeni bina yapılıp, Vilayete bağlı yeni birimlerin bu alana yerleştirilmesi yine vatandaşı ulaşım zorluğu nedeni ile mağdur edecektir.
“3. Yaklaşık 50 yıldır mevcut yerinde şehir halkına hizmet veren Valilik Hizmet Binası, bulunduğu caddeye hareketlilik kazandırmakla beraber, çevresindeki özel sektör ile beraber hizmet vermeye devam etmektedir. Yapılmakta olan inşaatın maliyet analizi yapıldığında,
zemin emniyet gerilmesi düşük olmasından dolayı inşaatın maliyeti çok yüksektir (müteahhit firma sadece bir seneden fazla zemine fora kazık yapmak için uğraşmıştır.) Bu yönüyle de kamu yararına aykırı yurt inşaatının durdurulması gerekmektedir.
“III. Alanda yapılaşma devam ettiğinden Mahkemenizce yürütmenin durdurulması karar verilmesi oldukça önem taşımaktadır.
“İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27.maddesi uyarınca; “Danıştay ve idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların dogması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.” denilmek suretiyle mahkemelerce yürütmeyi durdurma kararı verilebilmesi için dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olması ve idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların dogması şartlarının birlikte gerçekleşmesini aramıştır. Her ne kadar idarenin işlemlerinin icralık niteliği taşıdığı ve aksi yargı kararları ile kanıtlanıncaya kadar icra edilebilir olduğu gerçeği göz önünde bulundurulsa da; idari yargılama usulüne has olan yürütmeyi durdurma müessesinin amacı ve
varlık nedeni dikkate alındığında, dava sonucu beklenmeden davalı idare işlemin icra edilebilir olma niteliği ortadan kaldırılmaması ağır sonuçlar doğuracaktır. Anılan sebeplerle davalı idarenin savunmasını almadan dosya kapsamında değerlendirme yapılarak ya da cevap
süresinin kısaltılarak yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ederiz.” (HABER: SALİH GÜNER)