EZBERİMDE KALANLAR  
(Mısra-ı Bercesteler)

Reh-i Mevlevide Galip 
Bu sıfatla kaldı hayran
Kimi terk-i nâm ü şâne
Kimi itibâre düştü!     (Şeyh Galip)

    *
Sımayasın yarın gönlü sırçadır
Sırça sındıktan kelli
Bütün olası değil (Yunus Emre)
    *

Anne öldü mü çocuk
Bahçenin en yalnız köşesinde
Elinde siyah bir çubuk
Ağzında küçük bir leke

Çocuk öldü mü güneş
Simsiyah görünüyor gözüne
Elinde bir ip nereye
Bilmez bağlayacağını anne

Kaçar herkesten
Durmaz bir yerde
Anne ölünce çocuk
Çocuk ölünce anne
(Sezai Karakoç)
    *
Ayağa kalk Sakarya (Necip Fazıl)

    *
Ölüyorum Tanrım
Bu da oldu işte
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum Tanrım,
Amla aldığın şu hayat fena değildir
Üstü kalsın! (Cemal Süreya)


    *
Sizin hiç babanız öldü mü? 
Benim bir kere öldü kör oldum.
…. (Cemal Süreya)

    *
Babamdı
Elleriydi babamın
Hepsi de ekmek kokardı
Sayısı unutulan parmaklarının
(Kemal Özer)
    *
Sernâme-i muhabbeti
Canane yazmışem
Hasret risâl’esin
Varak-ı câne şazmışem
Aşkımdan odlare tutuşup
Yâre yazmışın (Halk Şairi)

    *
Aşkı vardır aşkı olanın
…. (Cemal Süreya)

    *
Biliyor musun?
Az az yaşıyorsun içimde
Oysa ki seninle güzel olmak var
(Edip Cansever)

*
Şimdi bir gökyüzünün uçuşunu bölüşüyoruz
Gökyüzünün o meşhur maviliğinde
Uzun saçlı iri memeli kadınlarıyla
Bir Akdeniz şehri çıkabilir içinden
Alıp yaracak olsak yüreğini
Şimdi bir güvercinin 
(Cemal Süreya)

    *

Körfezdeki dalgın suya bir bak 
göreceksin,
Geçmiş depremlerden  (gecelerden)
biri durmakta derinde! 
(Yahya Kemal)
    *

Hayal içinde akıp geçti
        Ömrü derbederim
Bakıp, bakıp ta o maziye 
    Şimdi ah ederim  (Şarkı)

    *
Bülbül güle: gül gül dedi
Gül gülmedi gitti
Bülbül güle; gül bülbüle
Yar olmadı gitti  (Anonim)

    *
Hayat kısa
Kuşlar uçuyor… (Cemal Süreya)

*
Elif okuduk ötürü
Pazar eyledik götürü
Yaradılmışı hoş gördük!
Yaradandan ötürü
    (Yunus Emre)