Elazığ Depremi'nin hatırlattıkları

Yaşanan deprem felaketinde hayatını kaybeden 41 yurttaşımızın mekânı cennet olsun. Yaralılara acil şifalar diliyorum.
Ateş düştüğü yeri yakıyor!
Daha büyük acıların yaşanmaması için çok geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyacımız var.
Ancak ne zaman bir deprem olsa ünlü jeologlar ve jeofizikçiler uzun uzadıya deprem olan bölgeyi, fay hatlarını, yer kabuğunu vs. anlatıyorlar.
Ahalice bir haftalığına bilimsel detaylara doyuyoruz.
Buraya kadar güzel ama sizce yeterli mi?
En yetkili ağızlar bile “milletimizin yanındayız” diyor ama “deprem değil bina öldürür” gerçeği birkaç hafta sonra unutulup gidiyor.
Kırşehir ilimizde birinci derece deprem kuşağındaydı, sonra nasıl olduysa bu kapsamdan çıkarıldı, üçüncü dereceye alındı!
İstanbul'da yaşanan son sarsıntıdan sonra deprem bir hafta konuşuldu. Şunlar yapılacak, bu önlemler alınacak vs. denildi. Sonra ise gündem değişti ve her zaman ki gibi bir sonra ki deprem yaşanana kadar unutuldu gitti.
Peki, bu saatten sonra çözüm ne olacak?
Güvenli evleri, güvenli mahalleleri, güvenli şehirleri nasıl inşa edeceğiz?
Kamu otoriteleri ne yaptı, ne yapacak, ne yapmalı?
Yasa yapıcılar ne yaptı, ne yapacak, ne yapmalı?
Toplanan vergilerin yüzde kaçı deprem güvenliğine harcanıyor?
Bunlara tatmin edici bir cevap bulunabiliyor mu?
▪︎Şehir planlaması
▪︎İmara açılan bölgeler
▪︎Problemli zeminler
▪︎İnşaat yapım süreçleri
▪︎Malzeme kalitesi
▪︎Malzeme kontrolü
▪︎İmalat kontrolü
▪︎Belediyenin sorumluluğu
▪︎Müteahhitlik belgesi
▪︎Yapı Denetim Kanunu
▪︎Şantiye şefi uygulamaları
▪︎Mühendis eğitimi
▪︎Yapı ustası eğitimi
ve mevcut yapıların dönüşümü/yıkımı gibi bir çok konu başlığı hakkında esaslı tartışmaların, esaslı düzenlemelerin yapılması ve her ne kadar “kısa yoldan voliyi vurma sektörü haline gelmiş olan inşaat sektörünün rantını yiyenleri üzecek olsa da” bu düzenlemelerin sert bir şekilde uygulanması artık gerekmiyor mu?
Her şeyi geçtik özellikle eski, güvensiz, çürük binalarda sırf ucuz olduğu için oturmak zorunda kalan insanların suçu ne?
Deprem Vergisi
17 Ağustos 1999 depremi sonrası getirilen ve 2003’te kalkması gereken Özel İletişim Vergisi, daha sonra kalıcı hale getirildi. 20 yılda yaklaşık 68 milyar lira deprem vergisi toplandı.
Deprem vergisinin sınırları kesin çizilmiş bir deprem fonuna aktarılması yönünde ki taleplere ise siyasi iktidar kulak tıkamaya devam ediyor.
Deprem Provokatörü
Yirmi birinci yüzyılda üniversitelerimiz maalesef “bir takım canlı unsurlara” emanet!
Türkiye birlik olmuş kayıplarına üzülüyor, nasıl yardım yaparız diye düşünüyor, deprem önlemlerini tartışıyor ama Yıldız Teknik'te adının önünde “profesör” unvanı olan bir kişi depremi çocuk yaşta evliliğin yasaklanmasına bağlayıp bu iğrençliği meşrulaştırma peşinde koşuyor.
Allah ıslah etsin!

Recep Yılmaz