Örcün’den Ziya Memiş, Kızılcaköy’den Musa Aydın, ve Erevik’ten Hasan Hüseyin Koçyiğit, Özbağ kasabamızın ilk eğitmenlerindendir. Eğitmenler, askerliğini çavuş veya onbaşı olarak yapmış, okuma yazma bilen ve askerlikten terhis olmuş kişilerden oluyor. Eğitmen kursuna alınıyorlar. Altı ay kurs veriyorlar. Sonra herkesi kendi köyüne eğitmen olarak görevlendiriyorlar.
Ziya Memiş bu eğitmenlerden birisidir. Örcün Köyünde okutmadığı kimse yoktur. 1948 yılında, Hasanoğlan Köy Enstitünden, eğitmen diplomasını aldı. Aralıksız otuz yıl Örcün İlkokulunda Eğitmenlik yaptı. Her yıl birinci sınıfları okuttu. İlk okuma ve yazmayı köyün öğrencilerine, hep Ziya Memiş öğretmiştir. Onda birinci sınıfa başlamış olup ta okuma yazma öğrenmeden ikinci sınıfa geçen olmamıştır. Meslek hayatı süresince okuma yazma öğrettiği çocuk sayısı bin kişiden çoktur. Aynı zamanda öğrencilerin tüm okul hayatları onu ilgilendirmiştir. Daima yol gösterici olmuştur. 978 yılında kendi isteği ile emekli olmuştur.
Burada size bir anımı anlatayım. Öğretmen okulunu bitirdiğim seneydi. Okuldan köye geldim. Ziya öğretmen beni çağırdı. Yanına gittim. Öğretmenliğimi kutladı. Bu arada bana dedi ki, bu sene ilkokulu bitiren öğrencilerimiz var. Onlara iki ay Türkçe ve matematik dersleri verirsen çok iyi olur dedi. Seve seve kabul ettim. Yirmi kadar öğrenciyi kursa katılmalarını sağladı. Bende öğrencilere iki ay süre ile kurs verdim. Köyümün öğrencileriydi. Karşılık beklemeden derslerine çalıştırdım.
Dikkat etmişseniz, Ziya Memiş için, her dönemin çocuklarının iyi yetiştirilmesini isteyen bir kişilik olduğunu anlarsınız. Bakın Ziya Memiş Eğitmen, öğretmenliğinin dışında köyümüz için kendi çapında iyi bir sağlıkçı idi. Pek çok hastalığının tanısını yapar ve tedavi yollarını bilirdi. Özbağ Kasabasında hastalık sıkıntısı çekip, Ziya Memiş’ten yardım almayan kimse yoktur. İğne vurmadığı kimse yoktur. Rahmetli oluncaya kadar, sağlık sorunları olan herkesin yardımına koşmuştur. Her eve girmiş çıkmıştır. Yaşamı boyunca, hiçbir dedikoduya meydan vermemiştir. Şunu da söyleyeyim. Köylülerde para olmazdı. Onun ücretleri süt, yoğurt, yumurta, tavuk, meyve ve sebzelerden olurdu.
Bunları şunun için anlattım. Ziya Memiş’in torunu Ziya Anıl Memiş vardır. Baba mesleğini yapmaktadır. Mali Müşavirdir. Dedesinin Özbağına hizmet yolunda harcadığı emekleri, şimdi de dedesinden aldığı Özbağ sevdası ve Özbağ öğrencilerinin başarısını artırmak yolunda maddi ve manevi çabalarını görüyoruz. Özbağlılar Derneği kurucuları arasındadır. Okulların açıldığı haftada Örcün İlkokulu öğrencilerine Türk Bayrağı, kalem, silgi, kalem tıraş, kalemlik, tükenmez kalem, basmalı kalem, kırmızı kalem, kurşun kalem, kalem açacağı, vs. yardımlarında bulunmuştur. Yakın zamanda Özbağ Şehit Ramazan Donat Ortaokulu öğrencilerinin satranç koluna seçilmiş öğrencilerinin on dört’üne, Örcün İlkokulunun satranç koluna seçilmiş öğrencilerinin yirmi altı’sına, birer satranç takımı hediye etmiştir. Geçen hafta içinde yüz iki öğrenciyi, Kırşehir’de sinemaya götürmüştür. Kral Şehir Korsanlar Adası filmini izletmiştir. Bu çalışmalarını duyunca doğrusu insan mutlu oluyor.
Dedesi Ziya Memiş’e, Allah’tan rahmet diliyoruz. Babası Mali Müşavir Adem Memiş’e saygılarımızı ve sevgilerimiz sunuyoruz. Mali Müşavir Ziya Anıl Memiş’in de gözlerinden öpüyor. Özbağ’ın geleceği için daha sağlıklı kararlar içinde olmasını diliyoruz. Günümüzde her şeyin para ile değerlendirildiğini biliyoruz. Ziya Anıl Memiş’in, karşılık beklemeden yaptıklarını takdirle karşılıyoruz.