Dünya hali işte insan yaratılırken nelerle karşılaşacağını bilemez. Kimi insan öylesine gelir geçer bu dünyadan, kimi ise sıradan olamaz şu dünyada.
İnsanın başına öyle güzel şeyler ki aklının almadığını kalbine sığdırır, aklı şaşar da kalır. Mesela bir dost eli uzanır gurbet ellerde sımsıkı tutar da bırakmaz.
Öyle sarıp sarmalar samimiyeti seni, öyle bir dostluktur ki kimselerin aklı almaz. Akıl ermez bir kardeşliğe doğru yol alır. Diyorum ya akıl almaz diye, akıl almaz ama kalp bilir, kalp hisseder…
Bir inci nasıl bir midyenin içinde büyürse, bir dostlukta öyle büyür öyle değer kazanır. Hesapsız kitapsızdır… Aralarındaki muhabbet bir anne merhameti, bir kardeş sıcaklığı sarar insanın içini bu dostluğu yaşarken.
Hayat işte bazı insanlar öylesine gelmez dedik bir kere… Mesafe girer, yollar ayırır, yıllar geçer ama onlardan geçmez hiçbir vakit. Bulmuşlar birbirlerini bırakırlar mı hiç çünkü böylesi güzel şeyler insanın başına kırk yılda bir gelir. Dostluk nasip işidir benim nezdimde kimisi hiç nasiplenemez, kimisi kıymet bilemez, kimisi de dillere destan olur.
Destan olmak öyle kolay mıdır?
Eskilere dayanır eskilerden bahsetmeyi eski kelimeler kullanmayı onları cümle içinde kurmayı söze dökmeyi eskileri anmayı hep sevmişimdir.
Babaannem rahmetli, “Eskisi olmayan bir insanın yenisi nasıl olsun” derdi büyüdükçe anlıyorum bu sözü. Eskiler iyidir, sağlamdır.
Ben de şimdilerde kullanır oldum “Her şeyin yenisi iyidir de dostun eskisi”
Ne çok doğru değil mi? Çünkü en çok o bilir sizi, en çok o anlar dilinizden. Eskiden de karşılaşsak tanırsınız onu, ya bakışından, ya gülüşünden ya da ellerinden. Milyonlarca elin içinden onunkini bulur sımsıkı tutarsınız. Eskilerden kalma bir kelime vardır “ahde vefa” ne kıymetlidir vesselam bir insanda bulunmaz nimettir.
Olup bitenler karşısında dünyalık hallerde bile bir an dahi düşecek olsanız size ne olduğunuzu hatırlatan insanlar edinin onlar kıymetlidir derim içten. Size hazırladığı küçük bir hediyede bile sizi en ince ayrıntısına kadar düşünüyorsa şayet ince ince işlenen bir dostluk hikâyesidir bu ve o insan öylesine gelmemiştir dünyaya.
Sonra sesinizi duymak isteyenlere duyurun, sessizliğinizde bile duyan dosttur kendisi. Öylesine söylenmiyor bu söz emin olun. Duyan insanlar var ben bunlardan birine sahibim mesela çünkü çok konuşmak anlaşılmamakta gizli kalıyor bazen.
Bugünlerde uzun uzun yazmak hissi geliyor içimden. Yazmak güzeldir lakin meşakkatlidir de bir o kadar dikkat etmek gerek noktasına, virgülüne, ünlemine… Çünkü yazarken incitmek diye bir olay vardır ve ben sana yazdıkça seni yazdıkça huzur buluyorum dost.
Ali Ural’ın da dediği gibi “Sevgili dost, bana sen lazımsın ve önemlisin hadiselerden çünkü büyük bir olaydır dostluk, çok büyük…” derken ne de ince düşünmüş tüm noktalama işaretlerini kullanmış “Sevgili dost” derken ki virgül nezaketi, daha bitmedi dolup taşan cümlelerim var hissi sarar “önemlisin hadiselerden” derken ki nokta gelir usulca hem sağlam hem ötesi yok hissi ve bana sen lazımsın da ki incelik ve nezaket sarar ruhunuzu…
İşte böyle bir şey dost olmak dost kalabilmek. Yanında samimiyetini kalbinizin derinliklerine kadar hissettiğiniz insanlarla ne yaptığınızın da bir önemi olmuyor.
Böylesi bir dost ile yol da güzel oluyor, yoldakiler de kolaylık buluyor, dönüp baktığımızda huzurla hatırlayacağımız günler oluyor.
Lakin insan işte bazen şöyle bakınca güzel olan ne çok şeyi kaybettik diyor kendince; sokaktaki oyunları, vefalı komşuları, yaraya merhem olan o eski dostları ve yarınımızı güzelleştiren o huzurlu insanları…
Anlamıyor kaybedenler, kaybedilmeden önce kaybedenin kıymetini ve hissedemiyor derinden. Öyle ya insan işte sonradan kıymet biliyor. Derim ki öyle olmasın kazanmışken bilmeliyiz kıymetlerini çünkü vakit dar, vakit kıymetli.
Yolu bir dost ile yarılayanlar bilir birikmişlik hâkimdir yollarında. Biriktirmek güzeldir biriken şeyler güzeldir bir başak görürsünüz hasat zamanı yüzleri güldürür, tencere de dolu olan yemek karın doyurur mideyi güldürür, eşyalar birikirse bir evde boşa gitmez kullanılır gönülleri güldürür.
İnsan biriktirin, biriken insan elinizi tutar, yüreğinizi güldürür.
Biriktirilen şeylerin kötüsü olmaz. Birikmişse yollar, birikmişse mesajlar, birikmişse kahkahalar, birikmişse anılardan oluşan fotoğraf kareleri, birikmişse eğer giderken heyben dolu gidersin bu hayattan hele birde cümleleri özenle seçersen yaşarken, hiç bitmeyecek bir dostluk yaşarsın hesapsız kitapsız…
“…” hissi uyandırır cümlelerinde yazarken hiç bitmeyecekmiş gibi….
Selam ve dua ile…

Merve Durdu