Albay Reşat Çiğiltepe, Kurtuluş Savaşımızın kahramanlarındandır. Mustafa Kemal Atatürk’ün silah arkadaşlarındandır. Büyük Taarruzun ikinci günüdür. Albay Reşat Çiğiltepe, 57. Alayın komutanıdır. Sincanlı ovasında Çiğiltepe denen bir tepe vardır. Savaş için çok stratejik bir öneme sahiptir. Bu tepenin önemini Yunan Komutan Trikopis iyi bilmektedir. Bu tepenin mutlak alınmasını, Mustafa Kemal Paşa da istemektedir.
Yunan Komutan Çiğltepeye bir büyük güç yerleştirmiştir. Ölümüne bu tepeyi korumaya çalışmaktadırlar. 22 Ağustos sabahı, saat 10.30’da Albay Reşat’ın 57’nci Alayı, Çiğiltepeyi kuşatmıştır. Savaş tüm şiddetiyle sürmektedir. Mustafa Kemal Paşa, tepenin bir an evvel alınmasını istemektedir. Saat 10.30 olmuştur. Mustafa Kemal Paşa, telefonla Reşat komutanı arar, “Bu tepeyi ne zaman alacaksınız?” diye sorar.
Albay Reşat, cevap olarak “Yarım saate kadar bu tepeyi alacağız” der.” Mustafa Kemal Paşa “başarılar diliyorum” der. Saat 10.45 olur. Düşman tepeyi vermemek üzere direnmektedir. Mustafa Kemal Paşa’nın gözü, bu tepe üzerindedir. Mustafa Kemal Paşa, Albay Reşat’ı tekrar arar. “Düşmanın halen direndiğini görüyorum. Gözümüz o tepede. Çok önemli” Albay Reşat Komutan cevap verir. “Komutanım. Düşman tepeye bir tümen asker yığmış. Direniyorlar. Ama alacağız komutanım. Mutlaka alacağız.”
Saat 11.00 olur. Mustafa Kemal Paşa, Albay Reşat komutanı tekrar arar. Bu sefer telefona bir başka komutan çıkar. Telefona cevap veren komutan. “Komutanım Reşat Bey size bir mesaj bırakarak intihar etti. Okuyorum Komutanım. “Yarım saat zarfında bu tepeyi almak için söz verdiğim halde, sözümü yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam komutanım” diye yazmıştır.
Mustafa Kemal Paşa’nın gözlerinden yaşlar boşanır. “Allah rahmet eylesin. Reşat Bey büyük bir vatanseverdi” der. Bu sefer Çiğiltepe’den Mustafa Kemal Paşa’yı telefonla ararlar. “Çiğiltepe alınmıştır komutanım. Düşman Sincar Ovasına doğru kaçmaktadır. Arz ederim.”
Saat 11.45 olmuştur. 45 dakikalık bir gecikmeyle Çiğiltepe alınmıştır. Ama Albay Reşat Çiğiltepe sözüne bağlı ve şerefli bir vatanseverdir.
Sözün burasında Albay Reşat komutanı, biraz daha tanıyalım. Albay Reşat, ünlü edebiyatçılarımızdan Ziya Paşa’nın oğludur. İstanbul’da doğmuştur. 1896’da Harp okulunu bitirmiş. Trablusgarp cephesinde savaşmış. Balkan Savaşlarına katılmış. Birinci Dünya Savaşında, Çanakkale Savaşında görev yapmış. Muş’un ve Bitlis’in kurtuluşunda bulunmuş. Başarılarından dolayı Mustafa Kemal Paşa tarafından takdirnameler almış. Madalyalar almış, kahraman bir subayımızdır.
1918 yılında İngilizlere esir düşmüş. Esaretten kurtulduktan sonra, İnebolu üzerinden Ankara’ya geçmiş. Millî Mücadeleye katılmış. Mustafa Kemal tarafından 11’nci Kafkas Tümen Komutanlığına getirilmiş. Sonra yarbay rütbesiyle Sakarya Savaşına katılmıştır. Son olarak 57’ci alay komutanlığı görevinde iken Albay rütbesinde iken, Mustafa Kemal Paşa’ya verdiğim sözü yerine getiremedim diye intihar eden bir komutanımızdır. Millî kahramanımızdır.
Değerli okuyucular. Bu tarihi bilgiler, Albay Reşat Komutanın kahramanlıkları, sözünün eri olma özelliği, vatan savunmasında gösterdiği başarılar sizce hiç mi önemli değil?
Evet. Bir dönemin yöneticileri, bu kahramanımızın adını yaşatmak adına, bir okulumuza vermiş. Şimdi de yöneticilerimizden biri, bu adın yerine, “Millî Eğitim Bakanlığımıza para bağışında bulundu” diye, Albay Reşat Çiğiltepe adı kaldırılmış, para veren kişinin adı verilmiş.
Doğru mu bu?
İyi de başka okul mu yok?
Var. Çiğiltepe adından neden rahatsızlık duyuldu? Yap bir okul daha. Para bağışında bulunan Beyin adını oraya verin. Önünüze set çeken mi var? Hayret bir şey!

Asım Atabey