İYİ Parti Kırşehir İl Başkanı Müfit Göçen:

“10 Kasımlar kararlar bağlama günleri de değil, O’nu daha iyi anlama günleridir”

İYİ Parti Kırşehir İl Başkanlığı 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. 
İl Başkanı Müfit Göçen imzası ile yapılan Anma Günü mesajında şu ifadelere yer verildi:
“10 Kasım 1938, büyük devlet adamı, ulu önder, Cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 82. yıldönümüdür. Ancak inanıyoruz ki bu, bedenen bir ayrılıştır. Zira o, idealleri, düşünceleri ve bize kazandırdıkları ile aramızda yaşamaya devam etmektedir ve nice yüz yıllar da aramızda olmaya devam edecektir.
“Hayatının en son anına kadar ülkesine hizmet etmiş olan büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk, bu vatan için yaptıkları ile her zaman bizlere örnek olmuştur. O, tarihin tozlu sayfalarına gömülmeye çalışılan bir toplumu ayağa kaldırmış ve zafere olan inancını milletine aşılamıştır. Atatürk, tarihte büyük devletler kuran, çağ aşıp kapayan, tarihe yön veren ve yüksek bir medeniyet seviyesine sahip olmuş Türk milletinin büyüklüğüne inanmış, güvenmiş ve Türklüğü ile hep gurur duymuştur. Kahramanlık, vatan sevgisi, bilim ve fenne bağlılık, sanata değer verme gibi üstün özelliklere sahip Yüce Türk ulusunun, çağdaş dünya içinde yer alacağına inanmış ve hayatı boyunca bunun için çaba harcamıştır.
“Değerli hemşerilerimiz, 10 Kasımlar O’nu anmak için nutuklar atılan, şiirler okunan sıradan günler olmamalıdır. 10 Kasımlar, karalar bağlama günleri de değildir. Bu günler, onu daha iyi anlama, O’nu takip edebilme, O’nun gibi ileri görüşlü ve vatansever olabilme günleridir.
“Bu günler, Atatürk’ü anlamak, O’nun çizdiği çağdaş uygarlık yolunda ilerlemek, geleceğin Türkiye’sini ortaya çıkarmak için çalışma günleridir. Bugün genç nesillere O’nu ve ideallerini aktarmak konusunda bizlere büyük görevler düşmektedir. Ata’nın müspet ilim rehberliğinde çizdiği çizgisinden sapmadan, sürekli gelişen ve yenilenen bir Türkiye ortaya çıkarmak için onun ilkelerini kavratmamız bir gerekliliktir. Yarının büyük ve müreffeh Türkiye’si bu ilkeler doğrultusunda hareket eden, vatansever, dürüst, çalışkan ve hedefleri olan nesiller sayesinde şekil bulacaktır.
“Atatürk, toplumun her kesimini kucaklayan bir halk adamıydı. Köylüye, askere, polise, öğretmene, sanatçıya, sporcuya, kadına, çocuk ve gençlere... Kısaca toplumun tüm kesimlerine değer vermiş ve destek olmuştur. O bir halk adamı diyoruz; çünkü hep halkı için uğraşmış, halktan birisi gibi davranmıştır. O yüzden Atatürk’ü severiz. Ama bu sevgi yeterli değildir.
“Atatürk’ü sevmek demek O’nu anlamak, O’nun izinde yılmadan yürümek demektir. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk yaşadığı her dönemde genç nesillere önem vermiştir. Hedefleri olan ve bu hedeflere emin adımlarla yürüyen genç nesiller inşa etmeyi arzulamıştır. Bu noktada hepimize düşen görev; O’nun hedeflediği gelişmiş, çağdaş ve güçlü Türkiye için, kurduğu Cumhuriyete sahip çıkarak, çalışkan, dürüst, ahlaklı ve vatanını seven bireyler olmaktır.
“İnsanları hayata bağlayan şey inançlarıdır. İnandığımız ölçüde var oluruz ve inançlarımızı gerçekleştirme çabamız bizi biz yapar. Dolayısıyla, geleceği şekillendirmek ve inandığı yolda emin adımlarla yürüyen evlatlar yetiştirmek de bizlerin emeğiyle olacaktır.
“Değerli Hemşerilerim, bugün yaşadığımız sorunların en büyüğü eğitim sistemimizin arzulanan düzeyde çağdaş, bilimi esas alan, ilke ve ideal kazandıran bir yapıda olmamasından kaynaklanıyor. Eğitimin temelinde aile vardır. Atatürk’ün çizdiği bu yolda yürüyebilmemiz için toplumun temel çekirdeği ailelere ve idealist ebeveynlere ihtiyacımız olduğu bir gerçektir. Bizler evlatlarımıza sahip çıkarak, onlara vatan ve bayrak sevgisini aşılayarak, bir bütünün bölünmez parçaları olduğumuzu kavratırsak daha güçlü bir Türkiye oluşturabiliriz.
“Aziz Kırşehirliler, bu duygu ve düşüncelerle, bir kez daha, Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsında, bu vatan uğruna canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi sevgi, saygı ve minnetle anıyorum. Ruhları şâd olsun. Yine bu vatanın sağlık ve selameti için azimle çalışan, alın teri döken her ferde saygı ve şükranlarımı sunuyorum. Ne Mutlu Türk’üm, Atatürkçüyüm diyene!...” (HABER: BEYHAN BALLI)