KIRŞEHİR Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Kırşehir Şube Başkanı Bilal Türk, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü, çalışma hayatını ve önemli konuları değerlendirdi.

ABD ve Kanada'daki 1 milyon işçiyi temsilen 1881'de kurulan "Örgütlü Meslek Kuruluşları ve İşçi Sendikaları Konfederasyonu"nun 1 Mayıs 1886'da 8 saatlik işgücü istemiyle başlattığı grevlerle başlayan gösterilerin gelenekselleşmesiyle 1890 yılında dünya işçilerinin "Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak kabul edilen ve 118 yıldır "İşçi Bayramı" olarak kutlanan 1 Mayıs dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, tüm sivil toplum kuruluşlarına “emek ve dayanışmanın” anlamı doğrultusunda 1 Mayıs gününün asıl problemlerin tartışıldığı gün olmasını sağlama çağrısında bulunan Kırşehir Kamu-Sen İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Kırşehir Şube Başkanı Bilal Türk, şunları kaydetti:
“Bizler Türk Eğitim-Sen olarak, yıllardır 1 Mayıs’ı çalışma hayatının problemlerinin anlatıldığı bir gün olarak kutlayalım diye çaba gösterdik. Çünkü 350 bin ataması yapılmayan öğretmenin dertlerini anlatalım. Kamuda 900 bin taşeron çalıştığını konuşalım, Ülke nüfusunun % 20’sini oluşturan genç işsizlerimizin durumlarını masaya yatıralım, çözüm arayalım.
“1 Mayıs’ta 350 bin atanamayan öğretmenlerin feryadını, 779 bin meslek yüksek okulu mezununun KPSS ile hayata başlamak için neler çektiklerini ve bunun sonucunda da havanda su dövdüklerini anlatmak istiyoruz. Bunun yanı sıra 2 milyon lise mezununun KPSS sınavında, hayata tutunma çabalarını ve bu çabalar sonucunda ailelerinin bunalıma girmelerini bunları görmeyen siyasi politikaları dile getirmek istiyoruz. Hâlâ 4/C gibi insanlık dışı istihdam edilen çalışanlarımızı dile getirmek istiyoruz. Garip gurebalara sahip çıkmayanları, onların dertleri ile dertlenmeyenleri, sözde laflarla kandırıldıklarını anlatmak istiyoruz.
“Bu ülkeye 25-30 yılını ve gençliğini vermiş, evine ekmek alamayan, torununa çikolata alamayan, çocuğunu okutamayan ve ailesine mahcup edilen 11 milyon emekli unutulmuştur. Bu insanlara 1000 TL maaşı reva görenler, kendilerine gelince bir gece de 750 TL maaşlarına zam yapmışlardır. Bu adaletsizliği dile getirmek istiyoruz.
“Devlet memuru kavramını kaldıracaklarını söylüyorlar. ‘İşçi ile memur arasındaki farkı kaldıracağız, devlet memurlarını da iş güvencesiz çalıştıracağız, gerektiği zaman kıdem tazminatını vereceğiz ve kapının önüne koyacağız’ diyorlar. Bunların bu sözlerini, dayanışma gününde hep birlikte yüzlerine 1 Mayıs’ta haykırmak istiyoruz.
“Türkiye’de asgari ücretlinin hâlâ 950 TL’ye çalıştığını, MEB’de 76 bin kurum yöneticisinin, binlerce okul müdürünün siyasal iktidar tarafından askeri darbelerinde dahi olmayan zulümlere uğradığını dile getireceğiz.
“Kısaca kamu çalışanların, işçilerin, emekçilerin, esnafın, köylünün, hayatının sıkıntılarının dile getirilmesi gerekirken, yaşanan çatışma görüntülerinin ön plana çıkması, bu günü anlamından uzaklaştırmak ve amacının dışında günün geçirilmesi birileri tarafından istenmektedir.
“Bütün sivil toplum kuruluşlarına sesleniyorum. Bu Türk Eğitim-Sen çağrısıdır. Oyuna gelmeyin. Birilerinin ekmeğine yağ sürmeyin. Emek ve Dayanışmanın anlamı doğrultusunda 1 Mayıs günü asıl problemlerin tartışıldığı gün olmasını sağlayalım. Bundan dolayı Türküye Kamu-Sen olarak Adana’da meydanlardayız. Bütün çalışanların 1 Mayıs Bayramı’nı kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”