KIRŞEHİR’DE Eylül ayının ortasında yazdan kalma sıcak günler yaşanırken, şimdiden kışa hazırlıklı olmak için öncelikli yalıtım planlamasının yapılması gerekiyor.
Türkiye'de yalıtımsız binaların sayısının 15 milyondan fazla olduğu ve yalıtımsız binalar yüzünden boşa harcadığımız enerjinin bütçeye etkisinin her yıl 10 milyar dolar civarında olduğu belirtildi.
Harcamayı yüzde 50 azaltan ısı yalıtımının yanı sıra çatı, dış cephe, giydirme cephe, kapı-pencere ve döşemelerde de doğru kalınlıkta ve doğru uygulanacak yalıtımla ısı kaybını engelleyerek yakıt tüketimini büyük ölçüde azaltmanın mümkün olacağını ifade eden Makine Mühendisleri Odası Kırşehir Şubesi Başkanı Ahmet Göçen, Kırşehirli hemşehrilerine kara kış bastırmadan yalıtım gerekenlerin yaptırılması uyarısında bulundu.
Binalarda gerçekleştirilecek basit ama önemli yalıtım tedbirleri sayesinde enerji ve doğalgaz faturalarında yüzde 50 ila yüzde 60 oranlarında tasarruf edebileceğini söyleyen Makine Mühendisi Ahmet Göçen, ülke genelindeki enerji tüketiminin büyük çoğunluğunun binaların ısıtması ve soğutmasında ortaya çıktığına dikkat çekti.

Binalarda yapılacak basit yalıtım ile hem gereksiz enerji tüketiminin ortadan kalkacağını, hem de gerçekleştirilecek enerji tasarrufu sayesinde kabarık faturaların önüne geçilerek, önemli bir bütçe tasarrufu sağlanacağını belirten Makine Mühendisleri Odası Kırşehir İl Başkanı Ahmet Göçen, “Enerji tasarrufu için bir numaralı önlemimiz, mevcut enerjimizi tasarruflu harcamak olacaktır. Tasarruf edilen enerji en ucuz enerjidir. Dolayısıyla tam da inşaat mevsimine uygun bir dönem. Yalıtımı yeterli olmayan binalarımızın yalıtımlarının yaptırılması, kapı-pencere boşluklarının doldurulması gerekiyor. Pencere pervazlarındaki boşluklardan çok ciddi soğuklar geliyor. Kapı altları, kapı üstleri gibi bölümlerin kontrolünün yapılması önemli. Malum kışın sert geçtiği bir coğrafyadayız ve eksi 20-25, hatta 30’lara kadar düşüyor sıcaklıklar. Bundan dolayı en ucuz enerji tasarruf edilen enerjidir. Dışa bağımlıyız doğalgazda ve ülkemizin dövizleri buralara akıyor. Dolayısıyla biz ne kadar üzerimize düşen vazifeyi yaparsak, öncelikle kendi kesemizi korurken milli ekonomiye büyük bir katkı sağlamış oluruz. Ülkemizin dövizinin akışını en aza indirmek vatandaşlık görevimizdir. Maalesef ülkemizde ısı yalıtımı konusunda tam hassasiyet oluşmadı. Özellikle son 5 yılda, bu konuda gerekli adımlar atılmış olsaydı ve binalarda normlarına uygun ısıya duyarlı yalıtım yapılsaydı eğer şuanda ülkemiz enerji tüketiminde de, enerji harcamasında da büyük bir tasarruf sağlanmış olurdu. Ne yazık ki, bu hususta gerekli adımlar atılmadığından büyük bir yük ülkemizin ve vatandaşlarımızın omzunda kaldı” dedi.

Isı yalıtımının yasal bir zorunluluk olduğu gibi vatandaşın bütçesi açısından önemli bir konu olduğuna vurgu yapan Göçen, “Yıllardır ısrarla söylüyoruz, ülkemizde ısı yalıtımı bilincinin oluşması şart diye. Çünkü ülkemizdeki binaları analiz ettiğimizde, bu binaların % 80'i yalıtımsız durumdadır. Yalıtımsız dış duvarlara, pencerelere, kapılara, çatılara ve zemine sahip olan bu binalar enerjide bu kadar büyük kayıplar yaşamamıza sebep oluyor. Oysa bu binaların yalıtımı, zamanında standartlara göre yapılmış olsaydı enerjide yüzde 50 ila yüzde 60 oranlarında tasarruf sağlamış olacaktık. Bu rakamlar önemli rakamlardır. Isı yalıtımını göz ardı etmezsek ve gerekli tedbirlerimizi alırsak hem cebimiz, hem ülke ekonomisi hem de çevremiz bu durumdan büyük kazanç sağlar” şeklinde konuştu.
(HABER: BEYHAN BALLI)