Türkiye, 7 Haziran’da yapılacak olan seçimlere endekslendi.
Liderler, her gün seçimle ilgili toplantılarda ve açılışlarda konuşuyor; birbirlerine demediklerini bırakmıyorlar.
Kırşehir’de seçime iddialı hazırlanan üç partide seviyeli bir seçim süreci gözlemliyoruz.
Parti il başkanları ve milletvekili aday adayları birbirleri hakkında olumsuz sözler sarf etmiyorlar. Bu durum, Kırşehir’in ne kadar demokrasi aşığı bir il olduğunun göstergesi olsa gerek.
AK Parti’de 17, MHP’de 26 ve CHP’de 3 aday adayı var. Yani 46 tane aday adayı var. Bunlardan 6’sı aday gösterilecek ve bunların sadece ikisi milletvekili seçilerek TBMM’ye gidecek ve Kırşehir’i temsil edecek.
Dedik ya Kırşehir’deki partiler ve adaylar seviyeli bir seçim süreci geçiriyorlar.
Peki, bizim basın bu dönemde nasıl bir süreci yaşıyor dersiniz?
İki yerel televizyonumuz var. Onlar zaten ayakta durmakta zorlanıyor, yayın hayatını sürdürmek için büyük sıkıntı içinde bulunuyorlar.
Yazılı basına gelince…
Kırşehir’de eskiden resmi ilan alan 12 gazete vardı. Bu sayı geçen yıl yaşanan birleşmeler sonucu 3’e düştü, biri dışarıda kaldı!
Diğerleri kapandı, sahipleri şirket çatısı altında birleşti. Ama daha sonra şirket çatısı altında birleşenlerden bir kısmı hisselerini devretti. Birleşme sırasında bir daha gazete çıkarmayacağına söz verenler bu sözlerini unutarak yeniden gazete çıkarmaya başladılar!
Türkiye’ye örnek gösterilen bu birleşmeler ne yazık Kırşehir’de uzun ömürlü olmadı. Bu birleşme sürecini sıkıntısız sürdüren gazetelerden üçü Kırşehir Çiğdem, Memleket ve Aşıkpaşa Gazeteleri oldu.
Kırşehir’de şu anda 14 sayfa yayınlanan üç yerel gazete var. Kırşehir’in sorunlarını, sıkıntılarını sürekli gündemde tutan, ilimiz yöneticilerinin her türlü çalışmasını da gazetelerinde yer veren sadece üç gazete olduğu da bir gerçektir. Bu üç kaliteli gazeteyi bir kenara bırakıyor, diğerlerine bakıyoruz ve üzülüyoruz.
Niye mi?
Söyleyelim.
Bu üç gazetede en az 15’er kişiye iş veriliyor.
Bunların maaş ve sigortaları yatırılıyor.
Kira ödeniyor.
Ya diğerleri?
Yanlarında bir kişi çalıştırmıyorlar. Kira, sigorta ve vergi de ödemiyorlar. Akşama kadar orada burada ayağını sürüyüp geziyorlar. Tehdit ve şantajla ihale ve rant peşinde koşuyorlar. Akşam internet başına geçip, kurumlardan gelen e-maillerle ve bizim gazetelerden aşırdıkları haberlerle, Kırşehir’in sorunlarından bihaber, sözde gazetelerini yayınlıyorlar! Sonra da “gazeteciyim!” diye el üstünde tutuluyorlar!
Bizimle aynı kefeye konuluyor ve pastadan pay alıyorlar!
Ayda yılda bir gazete çıkarıyorlar, çantalarında gezdirip valiye, milletvekillerine, belediye başkanlarına, siyasetçilere “İşte benim gazetem bu!” diyor, abone yaptırıyor, reklam topluyor ve fatura kesiyorlar!
Hiç kimse bunlara ikinci sayılarını sormuyor!
Ama kurumlarına kestirdikleri faturalarla da destek olmaktan geri durmuyorlar!
Bizim her gün yayınladığımız gazeteye de bir abone faturası kestiriyorlar, onların ayda yılda para bulup sözde yayınlanan gazetelere de bir gazete abonesi ödüyorlar!
İşte adalet ve dürüstlük bu!
Ne yazdığı belli olmayan, nasıl basıldığı anlaşılmayan, insanın bırakın okumayı, eline almaya utandığı paçavralarla, seçimden seçime çıkan, haftada ya da ayda bir yayınlanan sözde gazetelerle bu üç gazeteyi aynı kefeye koyanlara diyecek bir şey bulamıyoruz.
Bu paçavra gazetelere bir de internet gazetecikleri eklendi. Üç-beş yüz liraya bir internet sitesi kuranlar ve bu siteyi siyasi ve ticari amaçla kullananlar türedi son aylarda. Bu sitelerde ilin yöneticilerine saldırıyorlar, tehdit ediyorlar, hakaret ediyorlar, kamuoyunda küçük düşürüyorlar.
Kimseden tık yok!
Bu ili yönetenler sessiz kalınca onlar da meydanı boş buldukları için at oynatıyorlar. Tehditle, şantajla köşe dönüyorlar!
Üstelik bu Kırşehir’de gazetecilik mesleğini yıllardır yapan, mesleğinden emekli olan, gerçekten bu işten ekmek yiyenler son yıllarda ayağa düşen sözde gazetecileri görünce mesleklerinden utanmaya hatta “biz gazeteci değiliz!” demeye başladılar.
Bütün bu olumsuz durumu ilin valisi, belediye başkanı ve tüm sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin başkanları bilmesine rağmen nedense sessiz kalıyorlar, üstelik mesleğimizin paçavrası olanları toplantılarına çağırmaktan da geri kalmıyorlar!
Yazık, hem de çok yazık.
Utanır olduk artık gazeteciliğimizden…
Utanır olduk insanlığımızdan…
Yukarıda belirttiğimiz gibi Kırşehir’de milletvekili aday adayı sayısı 46 tane. (Diğer küçük partileri saymıyoruz) Şimdi Kırşehir’de siyasete girmek isteyenler, milletvekili olarak Kırşehir’e hizmet etmek isteyenleri köşeye sıkıştırıp “Biz gazeteciyiz, bize ilan vermezseniz, bize para vermezseniz yazmayız!” diyenler, hatta daha da ileriye giderek tehdit ve şantaj yapanları gördükçe mesleğimizden utanır olduk.
“Biz gazeteciyiz” diyemez olduk!
Ne demiş büyüklerimiz “Layık olmayana iltifat, layık olana hakaretmiş!”
Bunu anlayan, bunu bilen, ya da hatırlayan var mı?
Kırşehir il yöneticilerinin yemekli toplantılarında geyik muhabbeti yapanlar, gazetecilik mesleği dışında her türlü ayak oyunlarını sergileyenleri artık görmek ve aynı ortamlarda bulunmama kararı aldık ve meydanı da onlara bıraktık.
Mesleğimizin yüz karası olanlarla aynı ortamda, aynı muameleyi görmeyi içimize sindirememenin üzüntüsünü değerli il yöneticilerimize, siyasilerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza ve siz değerli okurlarımızla paylaştığımız için de üzgünüz.
Kırşehir’de günlük 14 sayfa olarak yayınlanan ve Kırşehir’e hizmet için çırpınan gazeteciler olarak böyle bir kararı almaya zorlayanlara kolay gelsin diyor, onlara çalışmalarında başarılar diliyoruz.

Kırşehir Çiğdem Gazetesi
Memleket Gazetesi
AŞIKPAŞA Gazetesi