KIRŞEHİR’DE Haziran ayı sonu itibarıyla başlayan hasat sonrasında uyarıları dikkate alan çok sayıda çiftçi anızları yakmak yerine bayla yaparak hayvancılığa katkı sağladı.
Anız yakma sırasında 250 dereceye ulaşan sıcaklık, toprakta verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik maddeleri yok ediyor, toprağın biyoloji, fiziksel, kimyasal özelliklerine zarar veriyordu.

Kırşehir’de İl Koordinasyon Kurulu’nun da öncelikli gündeminde yer alan anız yangınları yapılan bilinçlendirme çalışmaları sonrasında azalırken, tarlasını pullukla sürerek anız yangınlarına karşı tarlasını koruyan çiftçi doğal dengenin bozulmamasını sağlayarak toprağın verimini de korudu.
Anız yangınlarına karşı cezalandırma yerine eğitim faaliyetleriyle bilgilendirerek, bilinçlendirmenin önemine dikkat çeken Kırşehir Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kenan Şahin, üreticilere “Kendi tarlana, kendi geleceğine sahip çık” çağrısında bulundu.

İlimiz Kırşehir’de hala anız yangınlarının görüldüğünü ve bunun Kabahatler Kanunu’na göre cezalandırılacağını belirten İl Müdürü Kenan Şahin, gazetemiz Kırşehir Çiğdem’e yaptığı açıklamada, şunları söyledi:
“2,5 milyon dekar hububat dikilen bir ilde bulunuyoruz. 2,5 milyon hububat ekilen ilimizde anız yangınlarında da ciddi bir sorun yaşıyoruz. Bunu gerek İl Koordinasyon Kurulu toplantısında Sayın Valimizin talimatları, gerekse Bakanlığımızın çalışmaları ile önlemeye çalışıyoruz. Anız yakmak insanların geleceğini yakmaktır. Artık insanlarımız bilinçlendi. İlimizde ciddi manada büyükbaş hayvan olması vesilesiyle tamamen anızdaki saplar üreticiler ve tüketiciler tarafından alındı, balya yapıldı ve yapılıyor.
“Bazı insanlar diyor ki benim arazimi yakmışlar. Artık bunu ön görmek ve bu mazereti gidermek adına diyoruz ki üreticimiz kendi tarlasından sorumlu, kendi tarlasını pullukla yangın geçmeyecek şekilde sürme sorumluluğu var. Artık kimin tarlasında bir yangın görüldüğü zaman o kişi ciddi manada Çevre Şehircilik Müdürlüğü ve İl Müdürlüğümüz tarafımızdan anız yaktığı için Kabahatler Kanunu’na göre cezalandırılacak. Ben cezadan ziyade eğitimle çözmemiz gerektiğini düşünüyorum.
“Orman yangınlarını görüyoruz, çevresel felaketleri görüyoruz. Biz doğayı kirlettiğimiz zaman doğanın da bizi yakacağını bilmemiz lazım. Neden deprem? Neden sel? Neden bir doğal yağış olmayışı? Bu tamamen doğanın dengesini bozduğumuzdan, doğanın dengesi ile oynadığımızdan dolayı bu felaketlerle karşılaşıyoruz. Doğanın da bir dengesi var. Bu dengede bir şeye zarar verildiği zaman döngü bozuluyor ve ciddi manada bir felaket oluyor. Bunu çiftçilerimize hatırlatıyorum. Artık sapa da ihtiyaç var, anız yangınlarının kesinlikle olmaması lazım. Şunu da dememesi de lazım, ben yapmadım, benim tarlam yandı diyemeyecek, kendi tarlasına sahip çıkacak. Slogan olarak ‘Kendi tarlana, kendi geleceğine sahip çıkman lazım’ diyorum.”
(HABER: GÜLNAZ CEYLAN)