Recep Yılmaz

 

Çiçekdağı göç eden aşiretlerin başı dumanlı bir dağın eteğinde kurduğu bir yerleşim yeri, 1845 yılında Boyalık köyü olarak yer alırken 1855 yılında Mecidiye ilçesi olmuş, Cumhuriyet ile birlikte Çiçekdağı. Kurtuluş Savaşı döneminde Müftü Hayrullah Efendi’nin öncülüğünde üstün çabalar göstermişlerdir. Atatürk Çiçekdağılıların bu çabalarına ve desteğe bir telgrafla teşekkür etmiştir.

Kırşehir Demokrat Parti’nin hışmına uğrayınca Çiçekdağı bir müddet Yozgat’a bağlı kalmış ve ardından tekrar Kırşehir’e bağlanmıştır. Nüfusu beş-altı bin civarında seyreden, ilimize 75 kilometre uzakta, ancak gözlerden epey ırak kalmış ve Yerköy’ün gölgesinde kalmış bir ilçe düşünün.

Resmi olarak ilçe, fakat sosyal ve ticari hayatıyla bir kasabayı andırıyor daha çok. Çiçekdağı çarşısında birkaç bakkal, manav tarzı dükkanlar bulunur onun harici mecburen Yerköy’e gidilir. Yakın bir zamana kadar hizmet veren adliyede maalesef kapatılarak Yerköy’e taşınmıştır. Bu kadar bilgiden sonra asıl meseleye gelelim.

Çiçekdağı kabuğunu kıracağı çehresini değiştireceği insanlara kavuşmak istiyor. 21. yüzyılda sadece bina değil Çiçekdağı’nın çehresini değiştirecek projeler istiyor. Bir zamanlar Çiçekdağılı milletvekili Mustafa Aksoy sayesinde yatırım almış kamu binalarını yaptırmış, ancak devamında yine bir kasabaya dönmüştür.

Dağı tırmanan yolu keskin virajlara sahip. Her yere bölünmüş yol yapılırken Çiçekdağı’na mühendislik hesaplarına uygun emniyetli virajları olan bir yol hala yapılmıyor nedense!

Karayolları yetkilileri, Neşet Ertaş gibi bir üstadı yetiştiren bu ilçenin sesini duyun artık. Kazasız haftası yok bu yolun. Lütfen bir inceleyin. Üstelik bu yol iyileştirilmiş olsa yük taşımacılığında daha sık kullanılacak bir kavşak burası. Ayrıca Yerköy-Çiçekdağı-Kırşehir demiryolu projesi de yıllardır bir vaat olarak kalıyor.

Belediye Başkanı İsmail Deniz, çalışkan bir insan. Ancak belediyenin de gücü bir yere kadar. Çiçekdağı makus talihini yenmek istiyor, artık Yerköy’ün gölgesinde kalmak istemiyor. Verimli tarım arazileriyle mesela bir Ziraat Fakültesini fazlasıyla hak ediyor. Devlet  Üretme Çiftliği’nden gelen tecrübesi de cabası. Üretim çiftliği demişken şimdilerde özel bir şirket tarafından işletilen bir çiftliğe sahip Çiçekdağı. Tarımın dışında hayvancılık ve süt ürünleri üretimi de önemli bir ölçüde. İlçenin tek istihdam alanı. İkinci bir örnek yok maalesef.

Mahmutlu köyünde bulunan sera yine katkısı olan bir işletme. Seracılıkta örneklerinin çoğalması gerekiyor. Jeotermal kaynağını kullanarak yatırıma dönüştüren bölgeye örnek bir sera burası. Ancak nedense bunca jeotermal kaynağı yeterince kullanamıyoruz. Mesela sıcak su kaynakları turizm yatırımlarına dönüşmüyor maalesef. Yıllardır hala Bulamaçlı Kaplıcası suyunun şifası bilinen tanınan bir yer olmasına rağmen yatırım alıp bir turizm bölgesine dönüştürülmüyor, dönüşemiyor.

Turistik bir tatil köyü ya da otel yap-işlet-devret modeliyle yapılamaz mı? Rahmetli Başkan Mehmet Aydın döneminden kalma odalarla hizmet veriyor. Yanı başımızdaki Kozaklı ilçesinin bu kaynağı nasıl değerlendirip turizm ilçesi olduğu ortada. Çiçekdağı neden olmasın!

Çiçekdağı yatırım bekliyor teşvik bekliyor gözden ırak kalmak istemiyor. İstihdam bekliyor Çiçekdağı’nın gençleri.

Ayrıca eğitim konusuna tekrar dönecek olursak Çiçekdağı’nın Yerköy ile tam birleştiği yerde bir sanayi sitesi var. Etraf illere bile tarım aletleri üreten, meşhur ustaları olan bir yer. Biçerdöver parçalarının bölgede bilinen en iyi ustalarını içinde barındıran bir yer düşünün. Ama burası hala atıl vaziyette kalmış ve ilgisiz bakımsız bir yere dönüşmüş. Mesleği devam ettiren aileler çok azaldı. Neden buradaki üreticiler teşviklerle daha büyük kapasitelere ulaşmasın? Neden bu sanayiyi destekleyen kalifiye tekniker yetiştiren bir teknik bilimler yüksekokulu olmasın?

Üniversitemiz bu üreticilere yol gösterici olabilir. Zaten her ile üniversite açılmasının sebebi de bu değil mi?

Elbette Büro Yönetimi mezunundan çok bu bölümlere ihtiyacı var Çiçekdağı’nın. Tarım makineleri bölümüne, organik tarımla ilgili bölümlere, seracılık ve jeotermal ile ilgili bölümlere ihtiyacı var. Çiçekdağı’nın geniş bir ormanı var. Burası mesire yeri dışında bir arıcılık üssü olabilir. Gerek eğitim olarak gerek istihdam alanı olarak bu düşünülebilir.

Çiçekdağı’nın yaylalarında azda olsa yapılan arıcılık daha sistemli ve bilimsel bir iş alanına dönüştürülmüş olur. Bu yakıcı gerçeklerin ve yeterince ilgisiz kalmış bu ilçenin kaynaklarının görülmesi ve değerlendirilmesi gerekiyor biran önce.