İnsanlar birbirine saygılı olmak durumundadır. Kimseyi ötekileştirmek, doğru bir davranış değildir.

İnsanlar birbirine saygılı olmak durumundadır. Kimseyi ötekileştirmek, doğru bir davranış değildir.
Elbette herkes herkesi sevmek, onun görüş ve düşüncelerine katılmak zorunda değil, ama saygı duymak, hoşgörülü olmak zorundadır.
Bir kimseden beğenmediği, katılmadığı bir hayat tarzının sahibine saygı duymasını istemek, hem de bunu zorunluluk olarak takdim etmek bana zorlama ve anlamsız bir yaklaşım olarak geliyor. Bunu söylerken inancını ve düşüncesini beğenmediğim insanlara hayat hakkı tanımayalım, onlarla birlikte yaşamaya son verelim diyor değilim. Toplum halinde yaşamak farklılıklara tahammül etmekten/edebilmekten geçer. Herkes benim gibi düşünsün, benim gibi inansın ve benim gibi yaşasın demek nasıl bir dayatmacılıksa, benim gibi düşünmeyen, benim gibi yaşamayan ve inanmayanlara saygı duyulmasını istemek hatta bunu bir zorunluluk olarak sunmak aynı şekilde dayatmacılık olur.
İnsanların özeli kendilerini ilgilendirir. Onların özellerini bir takım kanun dışı yollara gözetlemek ve bunları yaymak ne kadar yanlış ise bir takım gerekçelerle insanları başkalarına saygı duymaya zorlamakta o kadar yanlıştır.
Kısacası toplumda insanlar birbirlerinin düşünce, inanç ve yaşayışlarına saygı duymazsa o toplumda kargaşa hakim olur diye düşünüyorum.
Vasıfsız insanlar kendisini başkaları karşısında hep üstün görür. Seversin, sevmezsin, beğenirsin, beğenmezsin kimseye kendi düşüncenin doğru, diğerinin yanlış olduğu yönünde yönlendirme hakkına sahip değilsin.
Hayatın her evresinde birilerinin doğruları, senin için yanlış olabilir. Sen tutup ta bu insanı kendi kafana göre, kendi doğrularına göre yargılayıp hor görme hakkına sahip olamazsın, kulaktan dolma fikirlerle araştırmadan, sormadan, “ben doğruyum, diğeri bana zıt olan her şey yanlıştır” düşüncesine kapılıp kendince bir havaya kapılamazsın.
Cumhuriyetimizin Kurucu, Büyük Önder Atatürk eğitimin temel taşı olan öğretmenlerimize, “gençlerimizin vicdanı hür, fikri hür, irfanı hür nesiller yetiştirmelerini” isterken, sanki bu günleri kastederek bu sözleri söylediğini düşünüyorum.
Kimse insanlar içerisinde kendisini ayrıcalıklı görme hakkına sahip değildir. “Yaratılmışların en güzeli insandır” diyen bir dine mensup isek bu dinin kabul etmediği hiç bir olumsuzluğu kendimize göre kurallar koyarak bundan çıkar elde etmeye çalışmamak bizim için bir insanlık görevidir.
Gel gör ki her işin kendi kurallarına göre oynanmasını isteyen münafık kılıklılar ötekileştirerek kendisine rant sağlamak için birilerinin hor görmeyi, kendilerine adeta görev saymaya çalıştıklarını üzüntü ile görüyoruz.
Bu durum bugünün ve yaşadıklarımızın gerçeğidir, unuttukları sadece deve kuşu misali kafalarını kuma sokarak kendilerinin bu yaptığının görünmediğini zannetmeleridir.
Yaşadığımız Kırşehirimizde yüzlerce olumsuzluklar var bunların düzelmesi gerekir. Kim ki bunları gündeme taşır, sorunların çözülmesi için fikrine, boyuna, siyasetine bakmadan liyakatine göre insanlardan faydalanmayı kendine şiar edinir, ise biz onların hizmetçisi olmaya hazırız. Yeter ki “bu bizden, bu değildir” deyip ayrım yapmadan birilerinin menfaatine değil, Kırşehir’in ve insanının menfaatine projeler ve yapılması gerekenleri yapmaya kendini makamını etrafındakilerini bu fikirlerle desteklesinler. İşte o zaman her yapılan hizmet daha güzel, daha hizmete açık yapılmış olur. şehrimizin üzerinden kendisine rant sağlamaya çalışan her kim olursa olsun buna karşı çıkmak zorundayız.
Kırşehir olarak kaybedecek ne zamanımız, ne de vaktimiz var. Çözüm bekleyen onlarca sorun varken ötekileştirmeden sorunların çözümünü bulmak zorundayız. Parlamentoda, bürokraside Kırşehir doğumlu her kim varsa şehrimize davet edilip, önümüzdeki süreçte Kırşehir adına yapılacaklar, projeler gündeme getirilip takip edilmelidir.
Bunu da Kent Konseyimiz organize etmeli, sivil toplum kuruluşları bu işin en uç noktasında olmalıdır.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitemiz ilimizin yol göstericisi teknik destekleyicisi akıl hocası olmalı, ötekileştirilmelere karşı durup liyakatli, il menfaatine olacak projelerin tanıtımında, ilimizin liderliğini yapmalıdır. Her iş bence dost olmakla başlayacağından dostlar arasına nifak sokup kendisine rant sağlayacak, bunun peşinde olanlar rahatlıkla ayırt edilmeli ve bunlar toplantılardan uzak tutulmalıdır.
Ülkemiz yeni bir yönetim sistemine merhaba dedi. 24 Haziran seçimlerinden sonra parlamenter sistem yerine, Cumhurbaşkanlığı Başkanlık sistemine geçerek yeniden bir yönetim şekline merhaba dedi.
Ülkemiz ve insanımız hizmet alacak sistemi seçilmişimiz, atanmışımız çok iyi okumalıdır. Formülü bilerek problemleri kolay çözmemizi sağlayacak atılımlar yapmalıyız. Çünkü biz büyük şehir değiliz, bize gelecek yatırımcı bizim kaşımıza, gözümüze gelmez. Kırşehirimizin yatırım yapılacak alanın teşviklerle arsa tahsisi ile yetişmiş kalifiye elemanı ile çalışanların dinlenecek yerler ile desteklenmesi gerekir.
En çok ilimize ülkemize faydası olan bir fabrikaya sahibiz öyle teşvikler çıkartılmalı ki her evde iş ve aş diye bekleyenimiz olmamalı. Bir evde değişik sektörlerde çalışanımız olmalı.
Bu ve benzeri işlerde çalışanlarımızın kendisinin ailesinin istihdamını sağlayacak kuruluşlar nüfusumuzun artmasına, sıcak para akışına, fakirliğin ilimizde olmamasına vesile olacak çalışmalar olacaktır. Biz bunların hepsinin dostlukla, kardeşlikle, ötekileştirmeden, liyakatine göre insanların çalışmaları ile olacağını biliyor siz değerli okuyucularımızla paylaşmak istiyoruz.
Son olarak Kırşehirliler gitti oyunu demokratik bir ortamda kullandı ve iki milletvekili seçerek parlamentoya gönderdi. Mustafa Kendirli ile Metin İlhan kardeşlerimiz mazbatalarını aldılar ve önümüzdeki günlerde yemin ederek görevine başlayacaklar. İki milletvekilimizi de kutluyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
Partileri ayrı olsa da yürekli Kırşehir için çarpan bu iki milletvekilimizi Kırşehir için birlikte olmalarını ve birlikte hareket etmelerini, partizanlık yapmadan, ötekileştirmeden çalışmalarını istiyor ve bekliyoruz. Hayır dualarımız kendileriyle…
Biz yazıyoruz dillendiriyoruz, yapılması içinde makam sahiplerinden gayret istiyor onlara da dua ile destek oluyoruz.